Barzani'nin tek umudu ABD
Peşmerge lideri Barzani, 25 Eylül'de yapmayı planladığı bağımsızlık referandumuna destek konusunda umduğunu bulamadı. Referanduma Türkiye, Irak, İran, İngiltere ve Almanya'nın aralarında olduğu çok sayıda ülke karşı çıkarken, Irak'ın kuzeyindeki 3 siyasi parti de henüz girişime destek vermiş değil. Barzani'nin tek umudu ABD'den son dakikada alacağı 'referanduma evet' sinyali.
27.07.2017 00:00:00
Peşmerge lideri Mesut Barzani, 25 Eylül'de yapmayı planladığı bağımsızlık referandumuna ne içeriden, ne de dışarıdan destek sağlayabildi.
Irak'ın kuzeyinde Mesut Barzani'nin lideri olduğu Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) dışındaki diğer üç büyük siyasi parti, Celal Talabani'nin Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB), Goran Hareketi ve İslami Toplum Partisi (Komela), Peşmerge yapılanmasını bağımsızlığa götürmeyi amaçlayan referanduma yönelik desteklerini resmi olarak açıklamadı.
Özellikle Süleymaniye bölgesindeki partiler, referanduma yönelik mesafeli duruşlarını koruyor. Türkmenlerin ve Arapların da önemli bir kısmının referanduma sıcak bakmadıkları biliniyor.
Öte yandan söz konusu bu üç parti, referandum kararının mutlaka parlamentoda alınmasını istiyor. Barzani, 16 siyasi partinin katıldığı 7 Haziran'daki toplantıda referandumun 25 Eylül'de yapılması kararının alınmasını sağlasa da teklifin parlamentoda görüşülmemesi ve parlamento tarafından oylamaya sunulmaması referandumun uluslararası meşrutiyetini zayıflatıyor.
İç siyasette birbirlerini yiyorlar
Ancak KDP ile Goran arasında 2015 yılında başlayan siyasi kriz devam ediyor ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) Parlamentosu bu nedenle iki yıldır toplanamıyor.
Irak'ın kuzeyindeki ekonomik ve mali kriz sürerken referandum konusunun en önemli gündem maddesi yapılması halktan beklenen desteği de zora sokuyor. Bölge halkı, maaş kesintileri ve işsizlik sorununa çözüm bulunmasını istiyor.
Referanduma destek veren kesimler
Referanduma şimdilik parlamentoda 38 sandalyesi olan KDP, 6 sandalyesi olan Yekgirtu ile diğer küçük partiler ve bazı azınlık grupları tam destek veriyor. Bölgede yaşayan Türkmenler ile Arapların ise referandumun hayır cephesinde yer almaları bekleniyor.
Süleymaniye ve Halepçe'de güçlü ve oldukça yüksek bir oy potansiyeline sahip olan KYB, Goran ve Komela İslam, referandum sürecine yönelik mesafeli duruşlarını sürdürüyor. Bu partilerin bölgede yürüttüğü siyaset üzerinde İran'ın etkili olduğu biliniyor.
Tahran yönetiminin, geçen ay KYB lideri Celal Talabani'yi Tahran'a davet etmesi dikkati çekmişti. Talabani'ye sürpriz Tahran daveti ve Talabani'nin bu davete icabet etmesi bölge medyasında İran'ın referandum sürecine etki etmek istemesi olarak değerlendirildi.
Bölgenin askeri, ekonomik ve siyasi olarak KDP'den sonra ikinci büyük siyasi gücü ve aynı zamanda KDP'nin en büyük hükümet ortağı olan KYB, referandum meselesinde temkinli bir politika izliyor. Zira KYB, referandum yapılmayacaksa bile bunun bir nedeni olarak görülmek istemiyor. KYB yönetiminin, İran baskısı nedeniyle açık şekilde referanduma destek veremediği belirtiliyor.
KYB lideri Celal Talabani'nin hasta olması nedeniyle İran'ın tam olarak parti üzerinde etkinliğini sağlayamadığı ifade ediliyor. Çünkü Talabani eskisi gibi partisine hakim değil ve KYB içinde farklı güç fraksiyonları oluşmuş durumda. Parti yönetimindeki bazı isimlerin, İran'ın referandum karşıtı tutumunu dikkate aldığı ancak önemli bir kısmının bu konuda İran'dan bağımsız bir siyaset izlemenin doğru olduğunu savunduğu ifade ediliyor.
Referandum krizi ekonomik krizi katmerleştiriyor
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nde 2014 yılından beri ekonomik ve mali kriz yaşanıyor. Irak anayasasına göre Erbil yönetimi, Irak'ta elde edilen petrol gelirinden yüzde 17'lik bir paya sahip. Ancak Nuri el-Maliki, başbakanlığı döneminde IKBY'nin kendi başına petrol satmasını gerekçe göstererek, Kürtlerin bütçeden alacakları payı 2014'te kesmişti.
Daha sonra Haydar İbadi'nin başbakan olması ve yeni hükümeti kurmasıyla Bağdat-Erbil yönetimleri, petrol satışında uzlaştı. Fakat Bağdat şimdi de bütçe yetersizliğini gerekçe göstererek Erbil'in payını kısmi olarak gönderiyor.
Kürtler, petrol satışından da henüz umdukları geliri elde edemediler. Ekonomisi ve mali kaynakları petrole dayanan Kürt bölgesinde üç yıldır maaşlar eksik ödeniyor. 5.5 milyon nüfuslu Kürt bölgesinde 1 milyon 400 bin kişi hükümetten maaş alıyor. Yaşanan mali kriz nedeniyle IKBY hükümeti, 40 günde bir maaşların yarısını ödüyor. Yerel hükümet, Mayıs ayının maaşlarını Temmuz ayında ödemeye başladı ve bu maaşların ödenmesi de henüz tamamlanmış değil.
İlk olarak Peşmerge ve polis maaşları ödeniyor. Ardından kalan bütçe ile diğer memurların maaşları veriliyor. Bölgedeki ekonomik kriz sürerken referandum konusunun en önemli gündem maddesi haline getirilmesi referandum için halktan beklenen desteği de zora sokuyor. Bölge halkı, öncelikli olarak maaş kesintileri ve işsizlik sorununa çözüm bulunmasını istiyor.
Dış destek de gelmedi
IKBY'nin 25 Eylül'de yapmayı planladığı referanduma, dış dünyadan beklenen veya umut edilen desteğin de alınamadığı görüldü. Başta komşu ülkeler Türkiye ve İran'ın, referanduma sıcak bakmamaları ve hatta bu adımı "büyük bir hata" olarak değerlendirmeleri bölgede çokça tartışılıyor.
Kürt yönetimi, bu konuda ABD, İngiltere, BM, AB ve diğer ülkelerden de beklediği desteği bulamadı. Terör örgütü DEAŞ ile mücadelede Erbil yönetimine ciddi destek veren Almanya ve Fransa da referanduma sıcak bakmadıkların bildiren ve Irak'ın toprak bütünlüğüne vurgu yapan açıklamalar yaptılar. Tüm bu faktörler, referanduma verilen dış desteğin yetersiz ve mevcut konjonktürün de bu adım için müsait olmadığı tartışmalarına yol açıyor.
Ancak Kürt siyasetçiler ve bölge medyası, yabancı ülkelerin beş-on yıl öncesine göre Kürtlerin bağımsızlığına daha sıcak baktıklarını fakat bu durumun Irak'ın içişlerine müdahale olacağı için açıktan ve resmi olarak referanduma desteklerini deklare edemediklerini ifade ediyor.
YENİ MESAJ-AA/DETAY HABER
Irak'ın kuzeyinde Mesut Barzani'nin lideri olduğu Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) dışındaki diğer üç büyük siyasi parti, Celal Talabani'nin Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB), Goran Hareketi ve İslami Toplum Partisi (Komela), Peşmerge yapılanmasını bağımsızlığa götürmeyi amaçlayan referanduma yönelik desteklerini resmi olarak açıklamadı.
Özellikle Süleymaniye bölgesindeki partiler, referanduma yönelik mesafeli duruşlarını koruyor. Türkmenlerin ve Arapların da önemli bir kısmının referanduma sıcak bakmadıkları biliniyor.
Öte yandan söz konusu bu üç parti, referandum kararının mutlaka parlamentoda alınmasını istiyor. Barzani, 16 siyasi partinin katıldığı 7 Haziran'daki toplantıda referandumun 25 Eylül'de yapılması kararının alınmasını sağlasa da teklifin parlamentoda görüşülmemesi ve parlamento tarafından oylamaya sunulmaması referandumun uluslararası meşrutiyetini zayıflatıyor.
İç siyasette birbirlerini yiyorlar
Ancak KDP ile Goran arasında 2015 yılında başlayan siyasi kriz devam ediyor ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) Parlamentosu bu nedenle iki yıldır toplanamıyor.
Irak'ın kuzeyindeki ekonomik ve mali kriz sürerken referandum konusunun en önemli gündem maddesi yapılması halktan beklenen desteği de zora sokuyor. Bölge halkı, maaş kesintileri ve işsizlik sorununa çözüm bulunmasını istiyor.
Referanduma destek veren kesimler
Referanduma şimdilik parlamentoda 38 sandalyesi olan KDP, 6 sandalyesi olan Yekgirtu ile diğer küçük partiler ve bazı azınlık grupları tam destek veriyor. Bölgede yaşayan Türkmenler ile Arapların ise referandumun hayır cephesinde yer almaları bekleniyor.
Süleymaniye ve Halepçe'de güçlü ve oldukça yüksek bir oy potansiyeline sahip olan KYB, Goran ve Komela İslam, referandum sürecine yönelik mesafeli duruşlarını sürdürüyor. Bu partilerin bölgede yürüttüğü siyaset üzerinde İran'ın etkili olduğu biliniyor.
Tahran yönetiminin, geçen ay KYB lideri Celal Talabani'yi Tahran'a davet etmesi dikkati çekmişti. Talabani'ye sürpriz Tahran daveti ve Talabani'nin bu davete icabet etmesi bölge medyasında İran'ın referandum sürecine etki etmek istemesi olarak değerlendirildi.
Bölgenin askeri, ekonomik ve siyasi olarak KDP'den sonra ikinci büyük siyasi gücü ve aynı zamanda KDP'nin en büyük hükümet ortağı olan KYB, referandum meselesinde temkinli bir politika izliyor. Zira KYB, referandum yapılmayacaksa bile bunun bir nedeni olarak görülmek istemiyor. KYB yönetiminin, İran baskısı nedeniyle açık şekilde referanduma destek veremediği belirtiliyor.
KYB lideri Celal Talabani'nin hasta olması nedeniyle İran'ın tam olarak parti üzerinde etkinliğini sağlayamadığı ifade ediliyor. Çünkü Talabani eskisi gibi partisine hakim değil ve KYB içinde farklı güç fraksiyonları oluşmuş durumda. Parti yönetimindeki bazı isimlerin, İran'ın referandum karşıtı tutumunu dikkate aldığı ancak önemli bir kısmının bu konuda İran'dan bağımsız bir siyaset izlemenin doğru olduğunu savunduğu ifade ediliyor.
Referandum krizi ekonomik krizi katmerleştiriyor
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nde 2014 yılından beri ekonomik ve mali kriz yaşanıyor. Irak anayasasına göre Erbil yönetimi, Irak'ta elde edilen petrol gelirinden yüzde 17'lik bir paya sahip. Ancak Nuri el-Maliki, başbakanlığı döneminde IKBY'nin kendi başına petrol satmasını gerekçe göstererek, Kürtlerin bütçeden alacakları payı 2014'te kesmişti.
Daha sonra Haydar İbadi'nin başbakan olması ve yeni hükümeti kurmasıyla Bağdat-Erbil yönetimleri, petrol satışında uzlaştı. Fakat Bağdat şimdi de bütçe yetersizliğini gerekçe göstererek Erbil'in payını kısmi olarak gönderiyor.
Kürtler, petrol satışından da henüz umdukları geliri elde edemediler. Ekonomisi ve mali kaynakları petrole dayanan Kürt bölgesinde üç yıldır maaşlar eksik ödeniyor. 5.5 milyon nüfuslu Kürt bölgesinde 1 milyon 400 bin kişi hükümetten maaş alıyor. Yaşanan mali kriz nedeniyle IKBY hükümeti, 40 günde bir maaşların yarısını ödüyor. Yerel hükümet, Mayıs ayının maaşlarını Temmuz ayında ödemeye başladı ve bu maaşların ödenmesi de henüz tamamlanmış değil.
İlk olarak Peşmerge ve polis maaşları ödeniyor. Ardından kalan bütçe ile diğer memurların maaşları veriliyor. Bölgedeki ekonomik kriz sürerken referandum konusunun en önemli gündem maddesi haline getirilmesi referandum için halktan beklenen desteği de zora sokuyor. Bölge halkı, öncelikli olarak maaş kesintileri ve işsizlik sorununa çözüm bulunmasını istiyor.
Dış destek de gelmedi
IKBY'nin 25 Eylül'de yapmayı planladığı referanduma, dış dünyadan beklenen veya umut edilen desteğin de alınamadığı görüldü. Başta komşu ülkeler Türkiye ve İran'ın, referanduma sıcak bakmamaları ve hatta bu adımı "büyük bir hata" olarak değerlendirmeleri bölgede çokça tartışılıyor.
Kürt yönetimi, bu konuda ABD, İngiltere, BM, AB ve diğer ülkelerden de beklediği desteği bulamadı. Terör örgütü DEAŞ ile mücadelede Erbil yönetimine ciddi destek veren Almanya ve Fransa da referanduma sıcak bakmadıkların bildiren ve Irak'ın toprak bütünlüğüne vurgu yapan açıklamalar yaptılar. Tüm bu faktörler, referanduma verilen dış desteğin yetersiz ve mevcut konjonktürün de bu adım için müsait olmadığı tartışmalarına yol açıyor.
Ancak Kürt siyasetçiler ve bölge medyası, yabancı ülkelerin beş-on yıl öncesine göre Kürtlerin bağımsızlığına daha sıcak baktıklarını fakat bu durumun Irak'ın içişlerine müdahale olacağı için açıktan ve resmi olarak referanduma desteklerini deklare edemediklerini ifade ediyor.
YENİ MESAJ-AA/DETAY HABER
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.