Dünkü gurup toplantısında konuşan sayın Başbakanı dinlerken, klasik Fadime ninen tiplemesini hatırladım. Fadime nine?Şehit torunun başında ağıtlar yakan, torununu şehit edenlere ve yandaşlarına beddualar okuyan acziyet içindeki bir yaşlı kadın. 2010 yılının altıncı ayının tam ortasında partisinin gurubunda konuşan Başbakanın halet-i ruhiyyesi aynen böyleydi. Sanki iktidar koltuğuna yeni oturmuş ve bir teşekkür konuşmasının ardından yönetimini devraldığı ülkenin mevcut durumunu anlatıyor, teröre taviz verildiğinden, teröristlerin şımardığından ve bölgeye yapılmak istenen yatırımları engellediğinden dem vuruyor ve kendilerinin neler yapacağını anlatıyor. Dünkü gurup konuşmasında sayın Başbakanın gerçekten ağlanacak bir hali vardı. Teröristler bölgeye yapılacak yatırımları sürekli engellemişler?Koydukları eylemlerle yatırımcıyı ürkütmüşler?Teröre destek verenler de aynı yolu izlemişler?Hatta bölgede öyle belediyeler varmış ki, TOKİ'nin oralarda fakir-fukara için, garip-guraba için yapmayı düşündüğü konutlara, imar,plan gibi konularda destek vermeyeceklerini açıklamışlar. Tekrar tekrar dönüp baktım bu konuşan sekiz yıldır ülkeyi yöneten Başbakan değil mi diye? Teröristlerin ve yandaşlarının nankörlüğünden bahsederken de, devletin bir kanalını 24 saat onlara tahsis ettiklerini, Kürtçenin öğrenilmesi ve kullanımı önünde artık hiçbir engelin kalmadığını dönüp dönüp anlatıyor. Sekiz senedir tek başına iktidar olan sizler, hemen her konuda küresel aktörlere kulak verdiniz ama dönüp bir sefer bu ülkede, bu ülkenin problemlerine kafa yoran insanlarına kulak vermediniz. Ülkenin vahim gidişatını görüp uykuları kaçan, evinde bir gece rahat yatmayan, il il dolaşarak bu endişelerini vatandaşla paylaşan Prof. Haydar Baş, sormamış mıydı; "Kürtçe kanal açıldı diye bir tane teröristin dağdan indiğini duydunuz mu?" Evet, duydunuz mu? Sayın Başbakan siz, samanlıkta kaybolan yüzüğünüzü daha kolay oluyor diye çıkıp asfaltta aradınız.Hemen her konuda bunu yaptınız ama , terörle mücadelede özellikle böyle davrandınız. Sadece sizin meşhur açılımınızdan sonra iki yüze yakın ananın yüreği yandı.Görüldüğü gibi "analar ağlamasın" demekle anaların göz yaşını dindirmek mümkün değil. Devletin vakarına yakışır biçimde dimdik duracaksınız ve doğal müttefiklerinizi, stratejik ortaklarınızı bir daha gözden geçireceksiniz. Sekiz yıllık iktidarın başbakanına bu ağlamaklı tavırlar yakışmıyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Tüketilen sadece kaynaklar mı? / 25.04.2024
- Önünde ardında ve kolunda servet… / 24.04.2024
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Önünde ardında ve kolunda servet… / 24.04.2024
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024