On bir ayın sultanı Ramazan atmosferindeyiz.
Şairin;
"On bir aylık yoldan gelir
Bir ay bize mihman olur
Mü'minlere bayram olur
Şehr-i Ramazan merhaba"
dilek ve temennilerine candan ve gönülden katılıyoruz.
Bu ne güzel mihman, ne güzel misafir.
Misafir olduğu evlere, köylere ve kentlere koyduğu yeni kurallarla emsalsiz güzellikler ve özellikler bahşeden çok kıymetli misafir.
Böyle misafire elbette candan merhaba.
Ev sahibine talimatlar yağdıran misafir, kendi kurallarını koyan ve noksansız uygulanmasını şart koşan misafir...
Tüm alışkanlıklarınızı tepeden tırnağa değiştireceksiniz diyen misafir...
Günlük programlarınızı öyle kafanıza göre değil benim kurallarıma göre yeniden düzenleyeceksiniz diyen otoriter misafir...
Gelişinden son derece mutlu ve memnun olduğumuz bu aziz misafir sayesinde, hayatımıza getirdiği yeni düzen ve disiplinler sayesinde çok şeyler kazandık ve kazanacağız inşaallah.
Yatmamıza-kalkmamıza, yememize-içmemize müdahale ederek, daha derli-toplu, daha disiplinli ve düzenli bir kalıba sokan kıymetli misafirimizden istirhamımız; artık şu 'basiret bağlanmasını' da kaldırsın üzerimizden, zihnimizden ve gönlümüzden.
Genelde tüm İslam alemi olarak özelde ise Anadolu coğrafyasını yurt edinmiş Müslümanlar olarak uzun zamandan beri bir basiret bağlanması yaşıyoruz, uzun zamandan beridir ki dostumuzu-düşmanımızı seçemez olduk.
Hayli zamandan beridir ki birbirimize gönüllerimizi açamaz olduk.
Kardeşlerimizin huzuru için kendi çıkarımızdan ve rahatımızdan geçemez olduk.
Çok zamandan beridir, her iki dünyamıza da zarar verecek davranışlardan ve fikirlerden, zararlı davranışları ve fikirleri telkin edenlerden kaçamaz olduk.
Elimizde hayat kitabımız gibi şaşmaz bir ölçü olduğu halde önümüze çıkan meseleleri dosdoğru ölçemez olduk.
Filistin'de, Gazze'de kardeşlerimiz katlediliyor, ülkeyi on altı yıldan beri yönetenlerin katillere dönüp bağırmaları bize yetiyor ama ne yetkililerin bağırmaları ne de bizim bağırmalarımız katilleri durdurmaya yetmiyor.
Yetmiş yıldan beri o bölgede katliamlar devam ediyor.
Biz, halk olarak bağırmaktan başka elimizde fazla bir şeyimiz yok ama düşünmüyoruz ki, yetkililerin yapacakları çok şeyler, atacakları çok adımlar var, ama onlar da sadece bizim gibi bağırmaktan öteye geçemiyorlar.
Ramazan atmosferi artık bu 'basiret bağlanmasını' üzerimizden kaldırmalı ve artık rol yapanlarla yürekten çare arayanları seçebilme basiretini gösterebilmeliyiz.
Gazze'de sergilenen katliamı kınamak için sadece mitingler düzenlemenin bu ülkede artık prim yapmayacağını, yöneticilerden somut adımlar, somut imzalar beklediğimizi yüksek sesle haykırmamız ve sandıkta da cesaretle söylememiz gerekiyor.
On bir aylık yoldan gelen ve bir ay bize mihman olan çok kıymetli misafirimizin getirdiği kurallardan biri de hayat kitabımızı çok okumak ve anlayarak okumak değil mi?
Hayat Kitabımızı anlayarak okursak bu basiret bağlanmasından kurtulacağız inşaallah.
Şairin;
"On bir aylık yoldan gelir
Bir ay bize mihman olur
Mü'minlere bayram olur
Şehr-i Ramazan merhaba"
dilek ve temennilerine candan ve gönülden katılıyoruz.
Bu ne güzel mihman, ne güzel misafir.
Misafir olduğu evlere, köylere ve kentlere koyduğu yeni kurallarla emsalsiz güzellikler ve özellikler bahşeden çok kıymetli misafir.
Böyle misafire elbette candan merhaba.
Ev sahibine talimatlar yağdıran misafir, kendi kurallarını koyan ve noksansız uygulanmasını şart koşan misafir...
Tüm alışkanlıklarınızı tepeden tırnağa değiştireceksiniz diyen misafir...
Günlük programlarınızı öyle kafanıza göre değil benim kurallarıma göre yeniden düzenleyeceksiniz diyen otoriter misafir...
Gelişinden son derece mutlu ve memnun olduğumuz bu aziz misafir sayesinde, hayatımıza getirdiği yeni düzen ve disiplinler sayesinde çok şeyler kazandık ve kazanacağız inşaallah.
Yatmamıza-kalkmamıza, yememize-içmemize müdahale ederek, daha derli-toplu, daha disiplinli ve düzenli bir kalıba sokan kıymetli misafirimizden istirhamımız; artık şu 'basiret bağlanmasını' da kaldırsın üzerimizden, zihnimizden ve gönlümüzden.
Genelde tüm İslam alemi olarak özelde ise Anadolu coğrafyasını yurt edinmiş Müslümanlar olarak uzun zamandan beri bir basiret bağlanması yaşıyoruz, uzun zamandan beridir ki dostumuzu-düşmanımızı seçemez olduk.
Hayli zamandan beridir ki birbirimize gönüllerimizi açamaz olduk.
Kardeşlerimizin huzuru için kendi çıkarımızdan ve rahatımızdan geçemez olduk.
Çok zamandan beridir, her iki dünyamıza da zarar verecek davranışlardan ve fikirlerden, zararlı davranışları ve fikirleri telkin edenlerden kaçamaz olduk.
Elimizde hayat kitabımız gibi şaşmaz bir ölçü olduğu halde önümüze çıkan meseleleri dosdoğru ölçemez olduk.
Filistin'de, Gazze'de kardeşlerimiz katlediliyor, ülkeyi on altı yıldan beri yönetenlerin katillere dönüp bağırmaları bize yetiyor ama ne yetkililerin bağırmaları ne de bizim bağırmalarımız katilleri durdurmaya yetmiyor.
Yetmiş yıldan beri o bölgede katliamlar devam ediyor.
Biz, halk olarak bağırmaktan başka elimizde fazla bir şeyimiz yok ama düşünmüyoruz ki, yetkililerin yapacakları çok şeyler, atacakları çok adımlar var, ama onlar da sadece bizim gibi bağırmaktan öteye geçemiyorlar.
Ramazan atmosferi artık bu 'basiret bağlanmasını' üzerimizden kaldırmalı ve artık rol yapanlarla yürekten çare arayanları seçebilme basiretini gösterebilmeliyiz.
Gazze'de sergilenen katliamı kınamak için sadece mitingler düzenlemenin bu ülkede artık prim yapmayacağını, yöneticilerden somut adımlar, somut imzalar beklediğimizi yüksek sesle haykırmamız ve sandıkta da cesaretle söylememiz gerekiyor.
On bir aylık yoldan gelen ve bir ay bize mihman olan çok kıymetli misafirimizin getirdiği kurallardan biri de hayat kitabımızı çok okumak ve anlayarak okumak değil mi?
Hayat Kitabımızı anlayarak okursak bu basiret bağlanmasından kurtulacağız inşaallah.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Nasıl oluyor da oluyor? / 30.04.2025
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Nasıl oluyor da oluyor? / 30.04.2025
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025