Başkan aynı, markalar farklı
Dubai merkezli Emirates'in Türkiye'deki avukatları aracılığıyla gönderdiği 'cevap ve düzeltme yazısı'nda geçtiğimiz Pazartesi günü Yeni Mesaj'da yayınlanan "Emirates cimri çıktı" başlıklı haberin gerçeklerle bağdaşmadığı savunuldu. Emirates açıklamasında "Haber, Emirates unvanı ve logosu kullanılarak, sanki Emirates uçağı kaza yapmış gibi yansıtılmış ve haberde Emirates'in ilk ölümlü kazası olduğu belirtilmiştir. Oysaki kaza geçiren uçak ile Emirates'in hiçbir bağlantısı bulunmamaktadır. Bu nedenle mağdur yolcu yakınları ile Emirates'in görüşmesi hayatın olağan akışına aykırıdır."
Peki, uçağı 19 Mart'ta Rusya'nın Rostov na-Donu şehrinde düşen FlyDubai ile Emirates arasında Emirates'in Türkiye'deki avukatı Emre Özcan'ın ifade ettiği gibi hiçbir bağlantı yok mu? Tamamen alakasız şirketler mi? Gazetecilerden daha titiz çalışmalarını talep eden avukatlar, acaba aynı titizliği basın yayın kuruluşlarına gönderdikleri 'cevap ve düzeltme yazıları'nda gösteriyorlar mı?
Patron Dubai hükümeti
Detaylı araştırmalarımız iki markanın farklı konumlandığını ortaya koyuyor. Dubai hükümeti, Emirates Havayollarını 1986 yılında; FlyDubai'yi ise 2008 yılında kurdu. Emirates Havayollarının kuruluş aşamasında FlyDubai'ye her türlü desteği verdiği konuya ilişkin çeşitli kaynaklarda yer alıyor. Ancak Dubai Hükümeti, FlyDubai'yi Emirates Group içinde konumlandırmadı.
Başkanları aynı
Emirates ile FlyDubai arasında sahiplerinin yanı sıra en çarpıcı ortak nokta ise her iki şirketin Yönetim Kurulu Başkanı'nın aynı olması. Ahmed bin Said El Maktum; hem Emirates'in, hem de FlyDubai'nin yönetim kurulu başkanlığını yürütüyor. Bu da her iki şirketin birbirinden kopuk olmadığını, aynı kişi tarafından iki ayrı işletme halinde benzer kriterle yönetildiğini ortaya koyuyor. Nitekim dünyanın önde gelen basın yayın kuruluşu New York Times gazetesi de FlyDubai uçağının düşüşüyle ilgili yaptığı haberde Ahmed bin Said El Maktum'un her iki şirketin de yönetim kurulu başkanı olduğunu vurgulamıştı. Emiartes'in CEO ve Başkanı Tim Clark iken; FlyDubai'nin CEO'su eski bir Emirates yönetici olan Gays el Gays...
FlyDubai ile Emirates arasındaki sıcak ilişki yurtdışında çok sayıda yayında da kendini göstermekte. Havacılıkla ilgili bir yayın olan Flightglobal'da 16 Nisan 2012'de yayınlanan Murdo Morrison imzalı yazının başlığı "Why Flydubai is anything but Emirates lite-FlyDubai neden Emirates lightten başka bir şey değildir" başlığını taşıyor. Yazar, irtibatı Coca Cola, Coca Cola Light ilişkisi gibi değerlendirmiş...
Bir başka ortak nokta daha... Emirates, uçmadığı noktalara FlyDubai üzerinden aktarma veriyor.
FlyDubai üvey evlat gibi
Emirates ile FlyDubai'nin merkezi Dubai International Airport yani Dubai Uluslararası Havalimanı... Yalnız aralarında ciddi bir fark var: Emirates, son derece donanımlı, adeta şatafatlı, özel olarak kendisi için 4.5 milyar dolar harcanarak inşa edilmiş 3 numaralı terminali kullanırken, FlyDubai biraz köhnemiş 2 numaralı terminali kullanıyor. THY ve diğer yabancı havayolları ise 1 numaralı terminali... Bir başka fark ise Emirates'in tüm filosu geniş gövdeli Boeing 777 serisi ve Airbus A330 ve A380'den oluşmuşken; FlyDubai tamamı dar gövdeli, tek koridorlu Boeing 737'lerden oluşan 50 uçaklık bir filoya sahip.
FlyDubai, ucuz uçan bir şirket olarak biliniyor. Uçuş ağını 5 saatlik uçuş mesafesine göre belirlemiş. Mürettebatına gittikleri yerde konaklama olanağı sunulmuyor. Ayrıca mürettebattan Dubai ve civarında yaşamaları isteniyor. Bu kısıtlamalar Emirates için geçerli değil... FlyDubai, düşük maliyetli havayolu olarak konumlanmış ancak Emirates ya da başka havayollarıyla ile aralarında çok ciddi fiyat farkı yok... Mesela İstanbul Sabiha Gökçen'den 12 Nisan gidiş, 15 Nisan dönüş Dubai bileti FlyDubai'de 735 TL iken, Emirates'te 851 TL. İstanbul Atatürk'ten uçan THY'de ise 965 TL...
Fly Dubai uçağının düşmesi neden çok konuşulmadı?
Bu noktada dikkat çeken bir başka nokta ise FlyDubai uçağının düşmesi özellikle Türkiye ve Batı basınında yeterince ele alınmadı. Haber takibi yapılmıyor. Oysa geçen yıl düşen Germanwings uçağı ve 28 Aralık 2014'te düşen AirAsia uçağı dünya genelinde çok tartışılmıştı. Bu noktada 'El Maktum ailesi küresel çapta devre mi yaptı' ihtimali akılları kurcalıyor. Zira Emiartes dünyada reklama en fazla harcama yapan havayolu şirketi olarak dikkat çekiyor. Real Madrid'den Arsenal'e, AC Milan'dan Paris Saint-Germain'e, Benfica'dan Hamburger SV'ye, oradan Yunan Olimpiakos'a önemli takımlara sponsorluk yapıyor. Yani makyaj çok... Bu kadar makyaj Körfez bölgesindeki havayolu şirketlerinin güvenlik açısından riskli hale mi getiriyor? Bunu söylemek zor zira havacılıkta kesin kurallar var. Güvenlik zafiyeti olan şirkete Avrupa Birliği ve ABD uçuş izni vermiyor. FlyDubai, Körfez Bölgesi'nde son dönemde uçağı düşen şirket olarak öne çıkıyor. Burada dikkat çekilmesi gereken bir başka nokta da şu... Körfez Bölgesindeki havayolu şirketleri farklı milletlerden gelen mürettebat ile çalışıyor. Örneğin Rostov'da düşen FlyDubai uçağının uçağın pilotu Kıbrıslı (Rum), yardımcı pilot İspanyol, diğer mürettebat ise Rus, Kolombiya ve Şili vatandaşıydı. Bir de 30'a yakın mürettebatın hizmet verdiği A380 uçağını düşünün! Ortak dil ise İngilizce? Bana göre havacılıkta 'milli duygu' da olmalı. Profesyonellik esas ama bu sektörde vatanperverliğin de ciddi yeri var.