Başöğretmenin İzinde: 24 Kasım’ın Aydınlığı
Türkiye’de Öğretmenler Günü, 24 Kasım 1928’de Mustafa Kemal Atatürk’ün “Millet Mektepleri Başöğretmeni” unvanını kabul etmesinin anısına kutlanır. Harf Devrimi’nin ardından yeni alfabeyi halka öğretmek için Millet Mektepleri açılmış, Atatürk eğitimin toplumun geleceği için önemini vurgulayarak öğretmenlere verdiği değeri resmî olarak göstermiştir.
24.11.2025 15:24:00
Bayram ÇOŞGUN
Bayram ÇOŞGUN





24 Kasım…
Sıradan bir gün gibi görünse de, Türkiye'nin eğitim yolculuğunda özel bir kapı açılır bu tarihte. Çünkü bugün, yalnızca öğretmenlerin değil, aynı zamanda bir milletin geleceğine ışık tutan Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk'ün adanmışlığının hatırlandığı gündür.
Harf Devrimi'nin ardından yeni alfabeyi halka öğretmek için atılan cesur adımlar, bir milletin yeniden ayağa kalkışının hikâyesiydi. İşte 24 Kasım, Atatürk'ün "Başöğretmenlik" unvanını kabul ettiği gün olarak, o büyük dönüşümün simgesi oldu.
O günden beri her 24 Kasım, eğitimde ışığın yayıldığı, öğretmenlerin emeklerinin saygıyla selamlandığı bir bayrama dönüştü.
Atatürk için öğretmenlik, yalnızca bir meslek değil; bir ülkenin kaderini değiştiren kutsal bir görevdi. "Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır" derken, aslında Türkiye'nin ufkunu öğretmenlerin yüreğine emanet ediyordu.
O yüzden sınıfa giren her öğretmen, yalnızca ders anlatmaz; Atatürk'ün mirasını da taşır, geleceğe aktarılan bu değerli emaneti yaşatır.
24 Kasım, işte bu büyük sorumluluğun ve sevginin kutlandığı gündür.
Bugün, köy okullarından büyük şehirlerin kalabalık sınıflarına kadar her yerde Atatürk'ün eğitime olan inancı yankılanır. Bir öğretmenin tebeşir tozuna bulanmış parmaklarında; bir öğrencinin parlayan gözlerinde; "Ben yapabilirim!" diyen bir çocuğun sesinde yaşar Başöğretmenin ruhu.
Çünkü öğretmen, Atatürk'ün kurmak istediği çağdaş ve özgür toplumun mimarıdır.
Her harf, her kelime, her öğüt; bir geleceğin tuğlasıdır.
24 Kasım'da, Başöğretmen Atatürk'ü saygıyla anarken, onun izinden yürüyen tüm öğretmenlere minnet duyarız. Onlar ki, ülkenin her köşesinde umut eken, karanlığı ışığa çeviren, bir çocuğun kaderine dokunan sessiz kahramanlardır.
Bugün bir kez daha yüksek sesle söylemek gerekir:
İyi ki varsınız öğretmenler…
Ve iyi ki bu ülkenin yolunu bir gün eline kalemi alıp "En büyük savaş cehalete karşı verilen savaştır" diyen bir Başöğretmen aydınlattı.
Tüm öğretmenlerin 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlu olsun.
Başöğretmen Atatürk'ün bin ışıklı yolunda yürüyen tüm yüce yüreklere selam olsun.
Sıradan bir gün gibi görünse de, Türkiye'nin eğitim yolculuğunda özel bir kapı açılır bu tarihte. Çünkü bugün, yalnızca öğretmenlerin değil, aynı zamanda bir milletin geleceğine ışık tutan Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk'ün adanmışlığının hatırlandığı gündür.
Harf Devrimi'nin ardından yeni alfabeyi halka öğretmek için atılan cesur adımlar, bir milletin yeniden ayağa kalkışının hikâyesiydi. İşte 24 Kasım, Atatürk'ün "Başöğretmenlik" unvanını kabul ettiği gün olarak, o büyük dönüşümün simgesi oldu.
O günden beri her 24 Kasım, eğitimde ışığın yayıldığı, öğretmenlerin emeklerinin saygıyla selamlandığı bir bayrama dönüştü.
Atatürk için öğretmenlik, yalnızca bir meslek değil; bir ülkenin kaderini değiştiren kutsal bir görevdi. "Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır" derken, aslında Türkiye'nin ufkunu öğretmenlerin yüreğine emanet ediyordu.
O yüzden sınıfa giren her öğretmen, yalnızca ders anlatmaz; Atatürk'ün mirasını da taşır, geleceğe aktarılan bu değerli emaneti yaşatır.
24 Kasım, işte bu büyük sorumluluğun ve sevginin kutlandığı gündür.
Bugün, köy okullarından büyük şehirlerin kalabalık sınıflarına kadar her yerde Atatürk'ün eğitime olan inancı yankılanır. Bir öğretmenin tebeşir tozuna bulanmış parmaklarında; bir öğrencinin parlayan gözlerinde; "Ben yapabilirim!" diyen bir çocuğun sesinde yaşar Başöğretmenin ruhu.
Çünkü öğretmen, Atatürk'ün kurmak istediği çağdaş ve özgür toplumun mimarıdır.
Her harf, her kelime, her öğüt; bir geleceğin tuğlasıdır.
24 Kasım'da, Başöğretmen Atatürk'ü saygıyla anarken, onun izinden yürüyen tüm öğretmenlere minnet duyarız. Onlar ki, ülkenin her köşesinde umut eken, karanlığı ışığa çeviren, bir çocuğun kaderine dokunan sessiz kahramanlardır.
Bugün bir kez daha yüksek sesle söylemek gerekir:
İyi ki varsınız öğretmenler…
Ve iyi ki bu ülkenin yolunu bir gün eline kalemi alıp "En büyük savaş cehalete karşı verilen savaştır" diyen bir Başöğretmen aydınlattı.
Tüm öğretmenlerin 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlu olsun.
Başöğretmen Atatürk'ün bin ışıklı yolunda yürüyen tüm yüce yüreklere selam olsun.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.















































































