Batı, kışkırtıp kenara çekildi
Batılı ülkeler, Ukrayna'yı "arkandayız" diyerek Rusya'ya karşı kışkırtırken, "Ukrayna'yı NATO'ya alacağız" söylemleriyle de Rusya'yı Ukrayna'ya karşı kışkırttılar. Gerilim savaş boyutuna dönüşünce de, kenara çekildiler ve etkisiz yaptırım kararları alarak yaşanan savaşı uzaktan seyrediyorlar
26.02.2022 17:30:00





MURAT ÇABAS / HABER ANALİZ
Rusya'nın, Donetsk ve Lugansk halk cumhuriyetlerinin bağımsızlıklarını tanımasının ardından Donbas'a girmesiyle başlayan savaş süreci bugün dördüncü gününde... Rusya bir taraftan Donbas bölgesinde Ukrayna ordusuyla çatışırken, diğer taraftan Ukrayna'daki birçok askeri noktayı hedef aldı. Zelensky hükümetinin düşürülmesini de hedef olarak belirleyen Rusya, askeri birliklerini Kiev'e sokmuştu; Kiev'de sokak çatışmaları ve patlamalar devam ediyor. Kiev'in batı girişindeki Zafer Caddesi'nde, termik santralin bulunduğu Troyeşçina semtinde, Kiev'in merkezinde bulunan Bogdan Hmelnitski Caddesi'nde çatışmalar yaşandığı belirtiliyor. Kiev bölgesinde bulunan Vasilkiv'e çok sayıda Rus askerinin paraşütle indiği ve burada da çatışmalar olduğu ifade ediliyor. Rusya Savunma Bakanlığı da, hava indirme birliklerinin Gostomel hava üssündeki unsurlarla birleştiğini, Kiev'in batısıyla bağlantısının kesildiğini bildirmişti. Donbas bölgesinde de çatışmalar sürüyor. Lugansk Halk Cumhuriyeti temsilcisi, devam eden çatışmalarla ilgili yaptığı açıklamada, Ukrayna güçlerinin son 24 saatte Donbas bölgesinde 7 sivili öldürdüğünü belirtti.

Çok sayıda kişi sığınaklarda
Rus birlikleri başta başkent Kiev olmak üzere ilerlemesini sürdürürken, milyonlarca Ukraynalı sivil büyük bir endişe içinde metrolarda ve sığınaklarda bekliyor. Kiev Belediye Başkanı Vitaliy Kliçko, Kiev metrosunun tümüyle sığınak moduna geçirildiğini ve yolcu taşımacılığı yapılmayacağını açıkladı. Binlerce Ukraynalı ise Kiev merkezinde tren istasyonlarında izdiham oluşturmuş durumda. Ukraynalılar Polonya sınırlarının ötesine kaçmaya çalışıyor. Polonya sınır muhafızlarının bildirdiğine göre, bir günde 47 binden fazla Ukraynalı Polonya'ya girdi. BM'den yapılan açıklamaya göre, en az 100 bin Ukraynalının evini terk ettiği ve birçoğunun komşu ülkelere kaçtığı belirtildi.
Zelesky beklediği desteği bulamadı
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelensky önceki gün yaptığı açıklamada, "Ülkemizin savunmasında yalnız bırakıldık. Kim bizimle savaşmaya hazır? Bunları görmüyorum. Kim Ukrayna'ya NATO'ya katılma garantisi vermeye hazır? Herkes korkuyor" ifadelerini kullanmıştı. "Ben buradayım. Silahlarımızı bırakmayacağız" diyerek direniş göstereceğini bir kez daha vurgulayan Zelensky, çaresizce Batılı ülkelerden destek arayışına devam etti. Dün AB Konseyi Başkanı Charles Michael ile görüşen Zelensky, "Uzun süredir devam eden müzakereleri tek seferde sonlandırmak ve Ukrayna'nın Avrupa Birliği üyeliği hakkında karar vermek için bu kritik bir an" ifadesini kullandı. AB'den daha etkili bir destek beklediklerini vurguladı. Ama böyle bir durumda AB'nin Ukrayna'yı içine alması, direkt olarak Rusya ile savaşa girmesi anlamına geliyor ki, zaten AB liderleri Rusya ile savaşmak istemediklerini açık bir şekilde beyan ettiler. ABD'den ise Zelensky'e destek yerine "seni kaçıralım" teklifi geldi. Washington Post gazetesinin ABD'li ve Ukraynalı yetkililere dayandırdığı haberine göre, ABD hükümeti, Zelenskiy'e Rusya tarafından yakalanması ya da kaçırılmasını önlemek için kendisine Kiev'den ayrılması için yardım etmeye hazır olduğunu belirtti. Zelensky, önceki gün yaptığı açıklamada, Rusların bir numaralı hedefinin kendisi, iki numaralı hedefinin de ailesi olduğunu ancak ülkesini savunmak için görevinin başında olacağını açıklamıştı. Görüldüğü gibi Zelensky'nin destek arayışları da sonuçsuz kalmaya devam ediyor.
Türkiye AB Konseyi'nde 'çekimser' kaldı
Rusya'nın Avrupa Konseyi'nde temsil haklarının askıya alınmasına dair yapılan oylamada, Türkiye çekimser kaldı. Oylamada 47 Avrupa Konseyi üyesinden 42'si, Rusya'nın üyeliğinin askıya olunması yönünde olumlu oy verdi. Rusya ve Ermenistan'ın aleyhte oy kullandığı, Sırbistan ve Azerbaycan'ın da oylamaya katılmadığı öğrenildi. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Strazburg'da alınan kararda Türkiye çekimser oy kullandı. Ne olursa olsun, biz her şartta diyalogdan yanayız." Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Rusya'nın Avrupa Konseyi'nden çıkarılmasına tepki gösterdi. Zaharova, "Batı ile ilişkilerde dönüşü olmayan noktaya yakınız" dedi.
BM kınama kararı çıkartamadı
Rusya, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) yapılan oylamada, Ukrayna'daki saldırılarını kınayan karar tasarısını veto etti. Konseydeki oylamada, karar tasarısına 11 "evet" çıkarken Çin, Hindistan ve Birleşik Arap Emirlikleri çekimser kaldı. ABD ve Arnavutluk tarafından Konseye sunulan tasarıda, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırıları kınanıyor ve derhal Ukrayna topraklarından geri çekilmesi talep ediliyordu. BMGK'nin 5 daimi üyesi (Rusya, Amerika, Fransa, İngiltere ve Çin), onaylamadıkları herhangi bir kararın verilmesini önlemek için veto yetkisine sahip bulunuyor. BMGK'de herhangi bir kararın çıkarılması için 5 daimi üyeden hiçbirinin buna itiraz etmemesi koşuluyla 15 toplam üyeden en az 9'nun onayı gerekiyor. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, New York'ta, Güvenlik Konseyi toplantısından sonra yaptığı açıklamada, "BM savaşı durdurmak için uğraştı ama bugün bu amaca ulaşamadı" dedi. BM'de konuşma yapan Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Vasiliy Nebenzya ise, Batılı ülkelere tepki göstererek şunları söyledi: "Ukrayna halkının çıkarlarını hiç umursamadan, Ukrayna'yı jeopolitik oyununuzda bir piyon yaptınız" dedi.
ABD'den Rus petrol ve gazına yaptırım yok
ABD ve AB, aldıkları yeni kararlarla Rusya'ya yönelik yaptırımların kapsamını ve yaptırım uygulanacakların listesini genişletirken, ABD'den ilginç bir açıklama geldi. ABD, fiyatları artıracağı ve Putin'e yarayacağı gerekçesiyle Rus petrol ve gazını yaptırımların dışında tutacağını açıkladı. Bloomberg'e konuşan ABD Dışişleri Bakanlığı enerji güvenliği danışmanı Amos Hochstein, "Yaptırımlar petrol akışını hedef almayacak" dedi. "Petrol ve gaz sektörünü yaptırım paketine dahil edersek fiyatlar yükselir. Belki Putin'in satış miktarı yarıya düşer ama fiyat iki katına çıkar" diyen Hochstein, "Bu durumda Putin değil ABD ve müttefikleri zarar görür" dedi.
Rusya'nın, Donetsk ve Lugansk halk cumhuriyetlerinin bağımsızlıklarını tanımasının ardından Donbas'a girmesiyle başlayan savaş süreci bugün dördüncü gününde... Rusya bir taraftan Donbas bölgesinde Ukrayna ordusuyla çatışırken, diğer taraftan Ukrayna'daki birçok askeri noktayı hedef aldı. Zelensky hükümetinin düşürülmesini de hedef olarak belirleyen Rusya, askeri birliklerini Kiev'e sokmuştu; Kiev'de sokak çatışmaları ve patlamalar devam ediyor. Kiev'in batı girişindeki Zafer Caddesi'nde, termik santralin bulunduğu Troyeşçina semtinde, Kiev'in merkezinde bulunan Bogdan Hmelnitski Caddesi'nde çatışmalar yaşandığı belirtiliyor. Kiev bölgesinde bulunan Vasilkiv'e çok sayıda Rus askerinin paraşütle indiği ve burada da çatışmalar olduğu ifade ediliyor. Rusya Savunma Bakanlığı da, hava indirme birliklerinin Gostomel hava üssündeki unsurlarla birleştiğini, Kiev'in batısıyla bağlantısının kesildiğini bildirmişti. Donbas bölgesinde de çatışmalar sürüyor. Lugansk Halk Cumhuriyeti temsilcisi, devam eden çatışmalarla ilgili yaptığı açıklamada, Ukrayna güçlerinin son 24 saatte Donbas bölgesinde 7 sivili öldürdüğünü belirtti.

Çok sayıda kişi sığınaklarda
Rus birlikleri başta başkent Kiev olmak üzere ilerlemesini sürdürürken, milyonlarca Ukraynalı sivil büyük bir endişe içinde metrolarda ve sığınaklarda bekliyor. Kiev Belediye Başkanı Vitaliy Kliçko, Kiev metrosunun tümüyle sığınak moduna geçirildiğini ve yolcu taşımacılığı yapılmayacağını açıkladı. Binlerce Ukraynalı ise Kiev merkezinde tren istasyonlarında izdiham oluşturmuş durumda. Ukraynalılar Polonya sınırlarının ötesine kaçmaya çalışıyor. Polonya sınır muhafızlarının bildirdiğine göre, bir günde 47 binden fazla Ukraynalı Polonya'ya girdi. BM'den yapılan açıklamaya göre, en az 100 bin Ukraynalının evini terk ettiği ve birçoğunun komşu ülkelere kaçtığı belirtildi.
Zelesky beklediği desteği bulamadı
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelensky önceki gün yaptığı açıklamada, "Ülkemizin savunmasında yalnız bırakıldık. Kim bizimle savaşmaya hazır? Bunları görmüyorum. Kim Ukrayna'ya NATO'ya katılma garantisi vermeye hazır? Herkes korkuyor" ifadelerini kullanmıştı. "Ben buradayım. Silahlarımızı bırakmayacağız" diyerek direniş göstereceğini bir kez daha vurgulayan Zelensky, çaresizce Batılı ülkelerden destek arayışına devam etti. Dün AB Konseyi Başkanı Charles Michael ile görüşen Zelensky, "Uzun süredir devam eden müzakereleri tek seferde sonlandırmak ve Ukrayna'nın Avrupa Birliği üyeliği hakkında karar vermek için bu kritik bir an" ifadesini kullandı. AB'den daha etkili bir destek beklediklerini vurguladı. Ama böyle bir durumda AB'nin Ukrayna'yı içine alması, direkt olarak Rusya ile savaşa girmesi anlamına geliyor ki, zaten AB liderleri Rusya ile savaşmak istemediklerini açık bir şekilde beyan ettiler. ABD'den ise Zelensky'e destek yerine "seni kaçıralım" teklifi geldi. Washington Post gazetesinin ABD'li ve Ukraynalı yetkililere dayandırdığı haberine göre, ABD hükümeti, Zelenskiy'e Rusya tarafından yakalanması ya da kaçırılmasını önlemek için kendisine Kiev'den ayrılması için yardım etmeye hazır olduğunu belirtti. Zelensky, önceki gün yaptığı açıklamada, Rusların bir numaralı hedefinin kendisi, iki numaralı hedefinin de ailesi olduğunu ancak ülkesini savunmak için görevinin başında olacağını açıklamıştı. Görüldüğü gibi Zelensky'nin destek arayışları da sonuçsuz kalmaya devam ediyor.
Türkiye AB Konseyi'nde 'çekimser' kaldı
Rusya'nın Avrupa Konseyi'nde temsil haklarının askıya alınmasına dair yapılan oylamada, Türkiye çekimser kaldı. Oylamada 47 Avrupa Konseyi üyesinden 42'si, Rusya'nın üyeliğinin askıya olunması yönünde olumlu oy verdi. Rusya ve Ermenistan'ın aleyhte oy kullandığı, Sırbistan ve Azerbaycan'ın da oylamaya katılmadığı öğrenildi. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Strazburg'da alınan kararda Türkiye çekimser oy kullandı. Ne olursa olsun, biz her şartta diyalogdan yanayız." Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Rusya'nın Avrupa Konseyi'nden çıkarılmasına tepki gösterdi. Zaharova, "Batı ile ilişkilerde dönüşü olmayan noktaya yakınız" dedi.
BM kınama kararı çıkartamadı
Rusya, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) yapılan oylamada, Ukrayna'daki saldırılarını kınayan karar tasarısını veto etti. Konseydeki oylamada, karar tasarısına 11 "evet" çıkarken Çin, Hindistan ve Birleşik Arap Emirlikleri çekimser kaldı. ABD ve Arnavutluk tarafından Konseye sunulan tasarıda, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırıları kınanıyor ve derhal Ukrayna topraklarından geri çekilmesi talep ediliyordu. BMGK'nin 5 daimi üyesi (Rusya, Amerika, Fransa, İngiltere ve Çin), onaylamadıkları herhangi bir kararın verilmesini önlemek için veto yetkisine sahip bulunuyor. BMGK'de herhangi bir kararın çıkarılması için 5 daimi üyeden hiçbirinin buna itiraz etmemesi koşuluyla 15 toplam üyeden en az 9'nun onayı gerekiyor. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, New York'ta, Güvenlik Konseyi toplantısından sonra yaptığı açıklamada, "BM savaşı durdurmak için uğraştı ama bugün bu amaca ulaşamadı" dedi. BM'de konuşma yapan Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Vasiliy Nebenzya ise, Batılı ülkelere tepki göstererek şunları söyledi: "Ukrayna halkının çıkarlarını hiç umursamadan, Ukrayna'yı jeopolitik oyununuzda bir piyon yaptınız" dedi.
ABD'den Rus petrol ve gazına yaptırım yok
ABD ve AB, aldıkları yeni kararlarla Rusya'ya yönelik yaptırımların kapsamını ve yaptırım uygulanacakların listesini genişletirken, ABD'den ilginç bir açıklama geldi. ABD, fiyatları artıracağı ve Putin'e yarayacağı gerekçesiyle Rus petrol ve gazını yaptırımların dışında tutacağını açıkladı. Bloomberg'e konuşan ABD Dışişleri Bakanlığı enerji güvenliği danışmanı Amos Hochstein, "Yaptırımlar petrol akışını hedef almayacak" dedi. "Petrol ve gaz sektörünü yaptırım paketine dahil edersek fiyatlar yükselir. Belki Putin'in satış miktarı yarıya düşer ama fiyat iki katına çıkar" diyen Hochstein, "Bu durumda Putin değil ABD ve müttefikleri zarar görür" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.