Batı tarzı beslenme kanser vakalarını artırdı
Son yıllarda gençlerde kolorektal kanser vakalarında endişe verici bir artış gözleniyor. Uzmanlar, batı tipi beslenmenin bu artışta önemli bir rol oynadığını düşünüyor
25.11.2024 17:39:00
Yenal Arman
Yenal Arman





Son yıllarda gençlerde kolorektal kanser vakalarında endişe verici bir artış gözleniyor. Uzmanlar, batı tipi beslenmenin bu artışta önemli bir rol oynadığını düşünüyor. İşlenmiş gıdalar, fast food ve şekerli içeceklerin aşırı tüketimi, sindirim sistemindeki hassas bakteri dengesini bozabiliyor ve kolorektal kanser riskini artırabiliyor.
Araştırmalar, erken yaşta kolorektal kanser teşhisi konulan kişilerin biyolojik yaşlarının kronolojik yaşlarından ortalama 15 yıl daha fazla olduğunu gösteriyor. Bu da beslenme alışkanlıklarının ve yaşam tarzının vücudun yaşlanma hızını doğrudan etkilediğini kanıtlıyor.
Özellikle Fusobacterium adı verilen bir bakteri, ağızda bulunuyor ve kolorektal kanser riskini artırabiliyor. Bu bakteri, sindirim sisteminde iltihaplanmaya yol açarak hücrelerin daha hızlı yaşlanmasına ve kansere karşı savunmasız hale gelmesine neden olabiliyor.
ABD'de 2019 yılında yeni kolorektal kanser vakalarının %20'si 55 yaşın altındaki kişilerde görüldü. Bu oran, 1995 yılında %11 seviyesindeydi. Bu da gençlerdeki kolorektal kanser vakalarının hızla arttığını gösteriyor.
Yüksek miktarda diyet lifi tüketmek, özofagus, mide, kolon ve rektum gibi kanser türlerinin riskini azaltmaya yardımcı olabiliyor. Lif, sağlıklı bağırsak bakterilerini besliyor ve sindirim sistemi sağlığını destekliyor. Portakal, elma, tam tahıllar, kabuklu yemişler ve tohumlar gibi lif açısından zengin besinlerin tüketimi, kolorektal kanser riskini azaltmada önemli bir rol oynuyor.
Uzmanlar, kolorektal kanser riskini azaltmak için sağlıklı bir beslenme alışkanlığı benimsemenin ve düzenli olarak lif açısından zengin besinler tüketmenin önemini vurguluyor.
Araştırmalar, erken yaşta kolorektal kanser teşhisi konulan kişilerin biyolojik yaşlarının kronolojik yaşlarından ortalama 15 yıl daha fazla olduğunu gösteriyor. Bu da beslenme alışkanlıklarının ve yaşam tarzının vücudun yaşlanma hızını doğrudan etkilediğini kanıtlıyor.
Özellikle Fusobacterium adı verilen bir bakteri, ağızda bulunuyor ve kolorektal kanser riskini artırabiliyor. Bu bakteri, sindirim sisteminde iltihaplanmaya yol açarak hücrelerin daha hızlı yaşlanmasına ve kansere karşı savunmasız hale gelmesine neden olabiliyor.
ABD'de 2019 yılında yeni kolorektal kanser vakalarının %20'si 55 yaşın altındaki kişilerde görüldü. Bu oran, 1995 yılında %11 seviyesindeydi. Bu da gençlerdeki kolorektal kanser vakalarının hızla arttığını gösteriyor.
Yüksek miktarda diyet lifi tüketmek, özofagus, mide, kolon ve rektum gibi kanser türlerinin riskini azaltmaya yardımcı olabiliyor. Lif, sağlıklı bağırsak bakterilerini besliyor ve sindirim sistemi sağlığını destekliyor. Portakal, elma, tam tahıllar, kabuklu yemişler ve tohumlar gibi lif açısından zengin besinlerin tüketimi, kolorektal kanser riskini azaltmada önemli bir rol oynuyor.
Uzmanlar, kolorektal kanser riskini azaltmak için sağlıklı bir beslenme alışkanlığı benimsemenin ve düzenli olarak lif açısından zengin besinler tüketmenin önemini vurguluyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.