Avrupa Birliği’nin sıkıntıya giren üyelerine ne kadar sahip çıktığını görmemiz açısından Yunanistan örneği önemlidir.
Birliğin lokomotif ülkesi Almanya’dan gelen öneri Yunanlıları oldukça zora sokacak.
Almanya hükümeti, Yunanistan’ın devlet bütçesi kontrolünün Avrupa Birliği tarafından yapılmasını önerdi. Öneriye göre, Yunanistan bağımsız bütçeden vazgeçecek ve mali kontrol Euro Bölgesi maliye bakanları tarafından görevlendirilen bir komisere devredilecek.
Tabiri caizse, Yunanistan için bir duyunu umumiye kuruluyor.
Belirlenen bu komiser, Yunan hükümetinin aldığı tüm mali kararları yönetme yetkisine sahip olacak. Bu kontrol Yunanistan’ın borçları sıfırlanana kadar devam edecek.
Tabi, böyle yaptırımların uygulandığı ülkelerin hiçbirinde borçlar sıfırlanamamıştır, sonuç ülkelerin iflasına kadar devam etmiştir.
Bakın bu AB komiseri Yunanistan’da neler yapacak? Önerilen tavizlere Türkiye hiç de yabancı değil.
İlk icraat, Yunanistan devletinin elindeki tüm kurumlar özelleştirilecek.
Ordunun büyük bir kısmı tasfiye edilecek.
Kamu personeli sayısı azaltılacak.
Kalan personelin maaşlarında da kesinti yapılacak.
Ve ardından birçok kemer sıkma uygulaması da devreye girecek.
Bu önerileri Türk milleti olarak çok iyi biliyoruz, çünkü yıllardan beri IMF’nin ve AB’nin bizlere dayattığı maddeler bunlar.
İşin garip tarafı Yunanistan’ın iflas ile büyük badirelerle geldiği bu noktaya bizler ekonomik reform adıyla, kendi isteğimizle geldik.
Yunan siyasetçilerin iflasına, Yunan halkının ise sokaklara dökülerek isyan etmesine neden olan bu süreç, Türkiye’de iktidarda oturanların başarısı olarak lanse edildi ve Türk milleti son derece tepkisiz kaldı.
Bakın bu tür AB komiserinin kontrolüyle, ekonomik bağımsızlığın elden çıkmasına Yunan halkı nasıl tepki veriyor.
“Berlin bize sömürgecilik teklif ediyor” diyorlar, “Önce ceplerimizi boşalttılar şimdi de egemenliğimize göz diktiler” diye feryat ediyorlar, “Bizi 100 yıl geriye götürüyorlar” diye seslerini duyurmaya çalışıyorlar.
Bizimkiler ise aynı sürece, “medeniyet projesi” diyerek taviz üstüne taviz verdiler.
Kendi milli aklımızı devre dışı bıraktık, kendi insanına dahi çözüm üretemeyen batı dünyasından akıl almaya kalktık.
Batının Yunanistan’a layık gördüğü tavra hepimiz bugün şahidiz. Yunanistan, AB’nin kuruluş medeniyeti ve de Hıristiyan olmasına rağmen ona bunu reva görüyorlar.
Batı insanı ABD’lisi, AB’lisi hepsi aynı, 18 yaşına gelen çocuğunu kapı dışarı eden, 60-70 yaşındaki baba ve dedesini ise yük görerek evine almayan bir medeniyete sahiptir.
Şimdi soruyorum, kendi inancına sahip olan bir ülkeye, kendi evladına, babasına sahip çıkmayan bir batı dünyası nasıl olur da bizler için bir medeniyet projesi olabilir?
Kendisine fayda olmayanların bizlere faydalı olması hiç mümkün mü?
Gelin, AB’nin Yunanistan’a çözüm sunamamasından, ona layık gördüğü muameleden ders çıkaralım. Türkiye’nin mevcut cari açık, borçlanma tablosu Yunanistan’dan daha iyi değil.
Bugün sana iltifatlar yağdıranlar, sen gerçekten iyi işler yaptığın için bu iltifatları sana yapmıyor. Seni kendi adına İslam dünyasına karşı kullanmak için, kendi lejyoneri yapmak için sırtını sıvazlıyor.
Gerçekleri görmek için çok ibretlik tablo var ama görmek isteyene…
Birliğin lokomotif ülkesi Almanya’dan gelen öneri Yunanlıları oldukça zora sokacak.
Almanya hükümeti, Yunanistan’ın devlet bütçesi kontrolünün Avrupa Birliği tarafından yapılmasını önerdi. Öneriye göre, Yunanistan bağımsız bütçeden vazgeçecek ve mali kontrol Euro Bölgesi maliye bakanları tarafından görevlendirilen bir komisere devredilecek.
Tabiri caizse, Yunanistan için bir duyunu umumiye kuruluyor.
Belirlenen bu komiser, Yunan hükümetinin aldığı tüm mali kararları yönetme yetkisine sahip olacak. Bu kontrol Yunanistan’ın borçları sıfırlanana kadar devam edecek.
Tabi, böyle yaptırımların uygulandığı ülkelerin hiçbirinde borçlar sıfırlanamamıştır, sonuç ülkelerin iflasına kadar devam etmiştir.
Bakın bu AB komiseri Yunanistan’da neler yapacak? Önerilen tavizlere Türkiye hiç de yabancı değil.
İlk icraat, Yunanistan devletinin elindeki tüm kurumlar özelleştirilecek.
Ordunun büyük bir kısmı tasfiye edilecek.
Kamu personeli sayısı azaltılacak.
Kalan personelin maaşlarında da kesinti yapılacak.
Ve ardından birçok kemer sıkma uygulaması da devreye girecek.
Bu önerileri Türk milleti olarak çok iyi biliyoruz, çünkü yıllardan beri IMF’nin ve AB’nin bizlere dayattığı maddeler bunlar.
İşin garip tarafı Yunanistan’ın iflas ile büyük badirelerle geldiği bu noktaya bizler ekonomik reform adıyla, kendi isteğimizle geldik.
Yunan siyasetçilerin iflasına, Yunan halkının ise sokaklara dökülerek isyan etmesine neden olan bu süreç, Türkiye’de iktidarda oturanların başarısı olarak lanse edildi ve Türk milleti son derece tepkisiz kaldı.
Bakın bu tür AB komiserinin kontrolüyle, ekonomik bağımsızlığın elden çıkmasına Yunan halkı nasıl tepki veriyor.
“Berlin bize sömürgecilik teklif ediyor” diyorlar, “Önce ceplerimizi boşalttılar şimdi de egemenliğimize göz diktiler” diye feryat ediyorlar, “Bizi 100 yıl geriye götürüyorlar” diye seslerini duyurmaya çalışıyorlar.
Bizimkiler ise aynı sürece, “medeniyet projesi” diyerek taviz üstüne taviz verdiler.
Kendi milli aklımızı devre dışı bıraktık, kendi insanına dahi çözüm üretemeyen batı dünyasından akıl almaya kalktık.
Batının Yunanistan’a layık gördüğü tavra hepimiz bugün şahidiz. Yunanistan, AB’nin kuruluş medeniyeti ve de Hıristiyan olmasına rağmen ona bunu reva görüyorlar.
Batı insanı ABD’lisi, AB’lisi hepsi aynı, 18 yaşına gelen çocuğunu kapı dışarı eden, 60-70 yaşındaki baba ve dedesini ise yük görerek evine almayan bir medeniyete sahiptir.
Şimdi soruyorum, kendi inancına sahip olan bir ülkeye, kendi evladına, babasına sahip çıkmayan bir batı dünyası nasıl olur da bizler için bir medeniyet projesi olabilir?
Kendisine fayda olmayanların bizlere faydalı olması hiç mümkün mü?
Gelin, AB’nin Yunanistan’a çözüm sunamamasından, ona layık gördüğü muameleden ders çıkaralım. Türkiye’nin mevcut cari açık, borçlanma tablosu Yunanistan’dan daha iyi değil.
Bugün sana iltifatlar yağdıranlar, sen gerçekten iyi işler yaptığın için bu iltifatları sana yapmıyor. Seni kendi adına İslam dünyasına karşı kullanmak için, kendi lejyoneri yapmak için sırtını sıvazlıyor.
Gerçekleri görmek için çok ibretlik tablo var ama görmek isteyene…
Murat Çabas / diğer yazıları
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024