Ramazan bayramını idrak ettik, tüm İslam âlemine mübarek olsun.Arefe günü zirvede yaşanan bayram heyecanı ve hazırlıkları, her evde boy gösteren bir tablo olmuştur, eminim. Küçüklerin bayramlık sevinci, "erken yatalım, yarın bayram" diyerek bir an önce bayrama kavuşma arzusu, her elini öptüğü büyükten bayram harçlığı alma beklentisi, gayet sempatik durumlardır.Sabah olunca, el öpme sırasına girmek, heyecanla kapı zilinin çalmasını bekleyerek, misafir ağırlamak, kısa süreli ama bol gezmeli ziyaretler yapmak, bayramın ayrılmaz bir parçasıdır. Her yöreye özgü ikramlar, geleneksel içecekler de bayramın zenginliğine zenginlik katmaktadır.Her ne kadar çocukların bir araya gelmesiyle oluşan gürültü, sağlıklı bir sohbet ortamını engellese de, yapılan sohbetlerin dinlenilir nitelikte olması, kulak kabartarak, iştirak etmeyi gerektiriyor.Bayram heyecanının üstünü örtemediği gerçeklerle yüzleşmek kaçınılmaz oluyor.Mesela her evde, bayramda yapılan harcamalarla başlayan sohbet konusu, ekonomik durumun yetersizliğine gelerek devam ediyor. Anne-babanın, mahrum olmasınlar diye, çocuklarına aldığı bayramlıkların, borç edinerek alındığı gerçeği ortaya çıkıyor.Yapılan bu harcamaların, bayram sonrası, nasıl bir tutumluluk göstererek karşılanması gerektiği, yani tasarruf planı, çoktan fertlerin kafasında oluşmuş bile. Bu sohbetler öyle bir boyut almış ki, büyüklere aslında bayramın olmadığını, bayramın onlar için ekonomik hüsran olarak algılandığını, hissedebiliyoruz. Hele de içinde yaşadığınız bölgedeki insanların durumlarının daha da kötü olduğunu görünce, bayramın varlığını unuturcasına, düşünmeye başlıyor, "bayram kime bayram?" diye soruyoruz.Bayram, bizim alt komşunun kızı Tugçe'ye, aldığı bayramlıkları giyince kendini dünyanın en güzeli hissedenlere, aldığı harçlıkla bakkaldan ayağı çıkmayan çocuklara, yapılan harcamalarla kasasında kıpırdama olan bakkal Fevzi amcaya, bayram. Bayram, böylesine özel günlerde uzaktaki ve yakındaki bütün çocuklarının, bir araya gelmesiyle sevinen, şenel teyzeme bayram.Bunların bayramı toplamda 3 gündür?Bir de bayramı telaşla yaşayanlar vardır. Eli cebinden çıkmayan babalar, ayağı mutfaktan çıkmayan anneler, getir-götür işleriyle hemhal olan yetişkin çocuklar?Bunlara bayram böyle güzeldir. Bu telaş onlar için zevk verir.Bir de bayramı yaşayamayanlar vardır. Böylesine bir günde bile çalışmak zorunda olanlar, hasta, yasta ve depresyon da olanlar, yalnızlık içinde kalıp, bayramın hayatına renk katamadığı kimsesizler?Bunların bayramı yoktur! Bayram kelimesi, bu durumdaki insanlara bir anlam ifade etmez.Birde deliler vardır bayramdan etkilenmeyen! Onlar içinde bayram bir anlam ifade etmez, çünkü onlar için her gün bayramdır.Neyse, kinayeyi bir tarafa bırakalım?Bu milletin, bayramı bayram tadında yaşayacağı günlerin bir an önce gelmesi ümidiyle, geçmiş Ramazan bayramınızı en içten dileklerimle kutlarım.Dilerim ki; hayat bir ömür bayram olur?
Behiye Alioğlu / diğer yazıları
- Egoist miyiz? / 04.07.2019
- Çok komik / 18.01.2019
- Kilis'ten İzmir'e bir tümevarım / 25.05.2017
- Mekanikleşen kadın / 10.03.2017
- Her çocuk bizimdir / 22.02.2017
- İçindeki mutlu dünyanı keşfet! / 23.11.2016
- Gitmek mi zor kalmak mı? / 25.09.2016
- İlmin amacı / 23.08.2016
- Annenin görevi nedir? / 06.08.2016
- Yaklaşan kamp heyecanı / 28.06.2016
- Çok komik / 18.01.2019
- Kilis'ten İzmir'e bir tümevarım / 25.05.2017
- Mekanikleşen kadın / 10.03.2017
- Her çocuk bizimdir / 22.02.2017
- İçindeki mutlu dünyanı keşfet! / 23.11.2016
- Gitmek mi zor kalmak mı? / 25.09.2016
- İlmin amacı / 23.08.2016
- Annenin görevi nedir? / 06.08.2016
- Yaklaşan kamp heyecanı / 28.06.2016