İdrak ettiğimiz Ramazan-ı Şerif akabinde geçirdiğimiz bayram ve dolayısı ile sıla-i rahim görevimizi yerine getirdik. Bu kısa tatil, yakından görüp hasbihal edemediğimiz dost ve akrabalarımızın ayıkıp uyanması ümidi oluşturmuştu. İnsanımızın neye, hangi olaya karşı değişim göstermesi hepimizin malumudur. Yine de başlıklar halinde sıralayalım.
Ülkemizde ve dünyada gelişen olaylara bakacak olursak, dünyada Müslüman kanı akmaya devam etmektedir. Halkı Müslüman olan ülkeler yeraltı ve yerüstü kaynaklarını yöneticilerinin elleri ile yabancılara sömürtmeye devam etmektedirler. O kadar ki, haçlılar ve emperyalistler uyguladıkları politikalarının neticesinde vatanlarından ettikleri insanları sahiplenmediler dahi. Zaten haçlı batıdan başka bir şey beklemek de çok akıllıca olmazdı.
Buna mukabil, ülkemiz bir göçmen ülkesi olmuş durumda. Kendi halkını açlık seviyesinin altında yaşamaya mahkûm eden siyasi iktidar, batı oyunu ile ülkemize göç eden ya da savaştan kaçan Suriyeli mültecilere vatandaşlık hakkı verme peşinde.
Ülkemizde maalesef artarak devam eden terör olaylarını âdete yok farz ederek her şey normalmiş gibi davranan yöneticiler rollerini yapmaya devam etmektedirler.
Özetle, ülkemizin hali içler acısı ve gelecek karanlık. Bu durum aşikârken iktidara destek vermiş yakınlarımızın fikrini analiz etmek istersek deriz ki; kraldan çok kralcı adeta birçoğu. Yok efendim "yabancı göçmenleri vize serbestisi kazanarak AB ülkelerine göndereceğiz" diyen mi dersiniz; yok efendim, "cumhurbaşkanı bizden iyi düşünür" diyeni mi dersiniz? Bu arada, "ülkeyi cumhurbaşkanı yönetiyor" anlayışı hâkim.
Diğer yandan, muhalefet yandaşı olan tanıdık ahbaplar ise maalesef hiçbir alternatif sunmaksızın particilik oyunu oynamaya devam etmekteler. Bu acı tabloyu bayram ziyaretinde üzülerek müşahede ettim ve sizlerle paylaşmak istedim.
Ancak elbette her şey olumsuz değildi. Memleketim olan kurtuluş timsalimiz Kahramanmaraş'ta yaşadığım güzellikleri de sizinle paylaşmak isterim. Yakın bir akrabamın oturduğu binada bizimle aynı görüşte olan hiç tanımadığımız bir ailenin olduğunu öğrendik. Tabii eşimle birlikte bu güzel insanları ziyaret ettik. Bizleri tanımayan bu ailenin samimi ve sıcak karşılamaları bizleri çok memnun etti. Aynı gönül dünyasında olan insanların kardeşliği kan kardeşliğinden ileri gelir anlayışı çok kıymetli Şaziye ablamın beni kucaklayıp sarılması bu gerçeği göstermiştir. Kendisine ve ailesine buradan selamlarımı iletiyorum. Ayrıca, bizleri misafir eden Kazancı ailesinin bireylerine de sıcak karşılamalarından dolayı teşekkür ediyorum.
Kısaca, geçirdiğimiz bayram insanların anlayışında çok şeyler değiştirmemiş diyebiliriz. Kısaca bayram seyran yine aynı devran.
Ülkemizde ve dünyada gelişen olaylara bakacak olursak, dünyada Müslüman kanı akmaya devam etmektedir. Halkı Müslüman olan ülkeler yeraltı ve yerüstü kaynaklarını yöneticilerinin elleri ile yabancılara sömürtmeye devam etmektedirler. O kadar ki, haçlılar ve emperyalistler uyguladıkları politikalarının neticesinde vatanlarından ettikleri insanları sahiplenmediler dahi. Zaten haçlı batıdan başka bir şey beklemek de çok akıllıca olmazdı.
Buna mukabil, ülkemiz bir göçmen ülkesi olmuş durumda. Kendi halkını açlık seviyesinin altında yaşamaya mahkûm eden siyasi iktidar, batı oyunu ile ülkemize göç eden ya da savaştan kaçan Suriyeli mültecilere vatandaşlık hakkı verme peşinde.
Ülkemizde maalesef artarak devam eden terör olaylarını âdete yok farz ederek her şey normalmiş gibi davranan yöneticiler rollerini yapmaya devam etmektedirler.
Özetle, ülkemizin hali içler acısı ve gelecek karanlık. Bu durum aşikârken iktidara destek vermiş yakınlarımızın fikrini analiz etmek istersek deriz ki; kraldan çok kralcı adeta birçoğu. Yok efendim "yabancı göçmenleri vize serbestisi kazanarak AB ülkelerine göndereceğiz" diyen mi dersiniz; yok efendim, "cumhurbaşkanı bizden iyi düşünür" diyeni mi dersiniz? Bu arada, "ülkeyi cumhurbaşkanı yönetiyor" anlayışı hâkim.
Diğer yandan, muhalefet yandaşı olan tanıdık ahbaplar ise maalesef hiçbir alternatif sunmaksızın particilik oyunu oynamaya devam etmekteler. Bu acı tabloyu bayram ziyaretinde üzülerek müşahede ettim ve sizlerle paylaşmak istedim.
Ancak elbette her şey olumsuz değildi. Memleketim olan kurtuluş timsalimiz Kahramanmaraş'ta yaşadığım güzellikleri de sizinle paylaşmak isterim. Yakın bir akrabamın oturduğu binada bizimle aynı görüşte olan hiç tanımadığımız bir ailenin olduğunu öğrendik. Tabii eşimle birlikte bu güzel insanları ziyaret ettik. Bizleri tanımayan bu ailenin samimi ve sıcak karşılamaları bizleri çok memnun etti. Aynı gönül dünyasında olan insanların kardeşliği kan kardeşliğinden ileri gelir anlayışı çok kıymetli Şaziye ablamın beni kucaklayıp sarılması bu gerçeği göstermiştir. Kendisine ve ailesine buradan selamlarımı iletiyorum. Ayrıca, bizleri misafir eden Kazancı ailesinin bireylerine de sıcak karşılamalarından dolayı teşekkür ediyorum.
Kısaca, geçirdiğimiz bayram insanların anlayışında çok şeyler değiştirmemiş diyebiliriz. Kısaca bayram seyran yine aynı devran.
Hasgül Talay / diğer yazıları
- Tıkıldık kaldık / 26.01.2021
- Yüzleşme zamanı / 05.06.2020
- Ramazan-ı Şerif’in bereketi / 21.05.2020
- Gönül dünyası / 03.05.2020
- Yeni yıl ve beklentiler / 02.01.2020
- Emine Bulut / 27.08.2019
- Milli servetimiz ve ormanlarımız / 24.08.2019
- Bayram izlenimlerim / 19.06.2018
- Şekerim çıkıyor / 28.02.2018
- Dost-düşman kavramı / 15.02.2018
- Yüzleşme zamanı / 05.06.2020
- Ramazan-ı Şerif’in bereketi / 21.05.2020
- Gönül dünyası / 03.05.2020
- Yeni yıl ve beklentiler / 02.01.2020
- Emine Bulut / 27.08.2019
- Milli servetimiz ve ormanlarımız / 24.08.2019
- Bayram izlenimlerim / 19.06.2018
- Şekerim çıkıyor / 28.02.2018
- Dost-düşman kavramı / 15.02.2018