Bugün gündemden ve güncelden uzaklaşarak, her suresinde ve her surenin her ayetinde bütün zamanlara ışık tutacak mesajlar olan Kerim Kitabımıza dikkatlerinizi çekmek istiyorum.Hangimiz ne kadar okuyoruz, hangimiz ne kadar anlamak için kafa çatlatıyoruz, hangimiz ne kadar ihtilafa düştüğümüz konuları Kur'an ifadesiyle Allah ve resulüne havale ediyoruz?Bütün bu sorulara net cevap bulmak mümkün değil ama kesin olan bir şey var ki, toplum olarak genel itibariyle kitabımızla fazla haşir-neşir değiliz. Değiliz ki, her defasında kolayca kandırılıyoruz, tuzağa düşüyoruz, oyuna geliyoruz ve tekrar belimizi doğrultmak için nice enerjimizi, nice nesillerimizi ve nice yıllarımızı harcamak zorunda kalıyoruz.Bilindiği gibi bizden önce bu dünya gezegenin herhangi bir yüzünde yaşamış ve İlahi gazaba çarpılarak yok olmuş bazı toplumların hayatları anlatılmaktadır. Bunlardan biri de Ad kavmidir.Muhtelif surelerde ara ara bahsedilen Ad kavmi ile ilgili ayetleri takip ederken o toplumun ilginç bir özelliği ve helak ediliş sebeplerinden biri dikkatimi çekti:"İşte, Rablerinin ayetlerini reddeden, O'nun elçilerine baş kaldıran ve hak-hakikat düşmanı her inatçı zorbanın koyduğu yasaya boyun eğen 'Ad toplumu(nun sonu) böyle (oldu)." (Hud: 59)Aynı ayetin Diyanet çevirisi şöyle:"İşte Âd kavmi! Rablerinin âyetlerini inkâr ettiler. O'nun peygamberlerine karşı geldiler ve inatçı her zorbanın emrine uydular!"Elmalılı merhum ise şöyle mana vermiş:"İşte Âd, Rablarının âyâtını inkâr ettiler ve Peygamberlerine isyan eylediler ve her bir inadcı cebbarın emri ardına gittiler"Açıkça anlaşıldığı gibi inatçı ve zorbaların emirlerine uymak o toplumun felaketini hazırlayan sebeplerden birisi olarak sayılmış.Peki, Hud peygamberin kavmi olan Ad kavmi nasıl helak olmuş, bakalım:"Ey Muhammed! Âd kavminin kardeşi Hud'u hatırla. Hani O, Ahkâf denilen yerde kavmini uyarmıştı. O'ndan önce ve sonra da nice peygamberler gelip geçmiştir. Hud, kavmine: «Allah'tan başkasına kulluk etmeyin. Çünkü ben sizin için büyük bir günün azabından korkuyorum» demişti.Onlar: «Sen bizi ilâhlarımızdan çevirmek için mi geldin? Eğer doğru söyleyenlerden isen o bize vaad edip durduğun azabı haydi getir» dediler.Hud: «O azabın ne zaman geleceğine dair ilim Allah katındadır. Ben size benimle gönderileni tebliğ ediyorum. Fakat ben sizi cahillik eden bir kavim olarak görüyorum» dedi.O azabı, vadilerine doğru yayılan bir bulut halinde gördükleri zaman: «Bu bize yağmur yağdıracak yaygın bir buluttur» dediler. Hud ise: «O sizin acele gelmesini istediğiniz şeydir. O bir rüzgârdır ki, içerisinde acı bir azab vardır. O rüzgâr, Rabbinin emri ile herşeyi yıkar mahveder» dedi. Nihayet helâk oldular ve evlerinden başka hiçbir şey görünmez oldu. İşte biz günahkâr kavmi böyle cezalandırırız" Hud: 21-25).Şimdi bu rüzgar meselesini biraz da başka sureden takip edelim:"Âd kavmi ise gürültülü ve azgın bir fırtına ile yok edildilerAllah o fırtınayı üzerlerine yedi gece sekiz gündüz musallat etmişti. Öyle ki, o kavmi içi boş hurma kütükleri gibi oracıkta yere serilmiş halde görürdün.Bak şimdi görebilir misin onlardan bir kalıntı?" (Hakka:6-9)Elbette bu Kur'an ayetlerinin düne olduğu gibi bu güne de yarınlarımıza da önemli mesajları var.Her inatçı zalimin-zorbanın peşine takılmak, emirlerini baş tacı yapmak Ad kavmi zamanında kalmış bir toplumsal suç değil ki.Bu suç ki, toplumların helakini hazırlayan bir suçtur, bu gün belki her zamankinden çok daha fazla işlenmektedir. Öyleyse Kur'an gibi bir kitabın mü'minlerine düşen vazife,bu anlatılan gerçekler ışığında da kendilerini, gidişatlarını, tutum ve davranışlarını hesaba çekmektir.Demek ki insanlar, hak ve hakikat düşmanı her zalim ve zorbanın emirlerine uyarak öylesine kör bir hale geliyor ki, kendilerini helak etmek için gelen bela bulutunu yağmur bulutu zannedebiliyor.Böylesi bir körlükten Allah'a sığınıyoruz.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024