‘Belalara uğrayınca kendini dağıtma!’
Hz. Ali (a.s.), Mekke Valisi Kutem'e yazdığı mektupta buyurdu ki: "İleri görüşlü, ciddi, akıl sahibi, nasihat edici büyüğüne ve İmam'ına tâbi olan kimse gibi, elinde var olan bütün gücünle kıyam et. Özür dileyeceğin işi yapmaktan sakın. Nimetlere gark olunca azma, belalara uğrayınca kendini dağıtma"





Hz. Ali (a.s.), Muaviye'ye bir mektubunda şöyle yazmıştır:
"insanların birçoğunu azgınlığınla aldatıp helak ettin, daldığın fitne denizinin dalgalarına attın. Böylece zulüm karanlıklarına, şüphenin azgın dalgalarına daldılar. Onlar, doğru yoldan ayrılıp, topukları ürerinde gerisin geriye döndüler ve atalarına yönelip, güvendiler. Ancak basiret sahipleri, seni tanıdıktan sonra senden ayrıldılar ve sana yardım etmekten Allah'a sığındılar. Çünkü sen onları meşakkatlere sürüklüyor, doğru yoldan ayırıyordun.
Ey, Muaviye! Kendin için Allah'tan kork; yularını şeytanın elinden kurtar. Dünya, senden kopup gitmekte; ahiret ise git gide yaklaşmaktadır."
* * *
Mekke Valisi Kutem b. Abbas'a yazdığı mektupta da şöyle buyurmuştur:
"Batıdaki gözetme memurum, hac mevsiminde Şam halkından kalpleri kör, işitme duyuları sağır, basiretleri doğuştan kör olan bazı insanları gönderdiğini bana yazarak bildirdi. Onlar, hakka bâtıl ile varmak istiyor, Yaratana isyan ederek yaratığına itaat ediyorlar. Din perdesi altında dünyanın memesini sağıyorlar. Muttakilerin ve salihlerin seçtikleri ahireti, gelip geçici dünyaya satıyorlar. Hayrı, ancak işleyen kazanır. Şerrin cezasını da ancak işleyen çeker.
Oysa ileri görüşlü, ciddi, akıl sahibi, nasihat edici büyüğüne ve imamına tâbi olan kimse gibi, elinde var olan bütün gücünle kıyam et. Özür dileyeceğin işi yapmaktan sakın. Nimetlere gark olunca azma, belalara uğrayınca kendini dağıtma. Ve's-Selam."
* * *
Hz. Ali'nin, Muhammed b. Ebubekir'in, Mısır valiliğinden azledip yerine Malik Ester'in tayin edilmesine canının sıkıldığını duyunca kendisine yazdığı mektupta ise şöyle buyurmuştur:
"Senin yerine Eşter'i vali olarak tayin etmeme canının sıkıldığını bana haber verdiler. Bunu işe ciddi olarak sarılmadığın, az çaba gösterdiğin için yapmadım. Seni hükmettiğin yerden aldım ama daha kolay idare edebileceğin ve fazla seveceğin bir yere tayin edeceğim. Mısır'ın işlerini yönetmek üzere vali tayin ettiğim kişi bize öğüt veren, düşmanına karşı sert ve acımasız davranan bir kişiydi. Allah rahmet etsin, günlerini tamamlayıp ölümle buluştu. Kendisinden hoşnut olduğumuz halde vefat etti. Allah onu hoşnutluğuyla mükâfatlandırıp, ecrini kat kat versin.
O halde düşmanına karşı çık, tedbirle yürü, savaşırken seninle harp edene karşı çevik ol. Rabbinin yoluna çağır, Allah'tan çokça yardım dile, bu sıkıntılara karşı O, sana yeter ve başına gelen şeylere karşı sana yardım da eder inşallah."
(Hz. Malik, henüz Mısır'a varmadan vefat etmişti).