Hz. Zeyneb'in Kûfelilere hitaben yaptığı o yüreklere işleyen eşsiz konuşmasını bir kere de bu köşeden okuyun.
Hz. Fâtıma ananın kızı Hz. Hüseyin'in kız kardeşi Hz. Zeyneb, Kerbela katliamına imza atan Yezid ve avanesine hitaben öyle konuşmalar yapmış ki bugün dahi okuyanların ve dinleyenlerin tüylerini diken diken ediyor.
Muharrem ayının ilk gününden itibaren elinizdeki gazetede Kerbela katliamı ile ilgili öyle yazılar yayınladı ki her biri kitaplık çapta.
Başta, sayın Prof. Dr. Haydar Baş olmak üzere on günü aşkın bir süre boyunca konuyla ilgili enine-boyuna ciddi araştırma mahsulü makaleler yazan tüm kalem erbabına can u gönülden teşekkürler ediyoruz.
Başta Resûlullah olmak üzere Hz. Fâtıma ananın, Hz. Ali'nin ve Hz. Hüseyin'in yasına ortak olan, acılarını paylaşan bu gazetenizle ne kadar iftihar etseniz yine de azdır.
Nice gazetelerin, nice haber sitelerinin üzerinden "On Muharrem" geldi geçti ama söz konusu facia ile ilgili bir makale dahi yayınlayamadılar.
Değerli yazarlarımızdan Hasan Kanaatlı'nın köşesinde Hz. Zeyneb'in tüyler ürperten hitabesini ürpererek okuyunca, bir kez de "Bengisu" köşemiz şereflensin diye buradan paylaşmak istedim:
"Ey Kûfeliler! Ey düzenbaz hainler! Gözlerinizin yaşı hiç kurumasın! Ağıtlarınız hiç kesilmesin! Sizler, tüm varlığını ören, sonra da ördüğünü yırtıp parçalayan kadına benziyorsunuz! Ne sözünüzün bir değeri ne de yemininizin bir itibarı vardır! Boş laf etmekten, kendinizi övmekten, açıkta cariyeler gibi yaltaklanmaktan ve gizlide düşmanla iş birliği yapmaktan başka neyiniz vardır? Sizler dışkı üzerinde yeşeren taze ot gibisiniz ve üzerine mezar yapılan bir define gibisiniz! Öbür dünya için ne de kötü bir azık hazırladınız. Allah'ın öfkesi ve cehennemin azabı! Ağlıyor musunuz? Evet, ağlayın, Allah'a and olsun ki ağlamaya layıksınız. Çok ağlayın az gülün. Satın aldığınız bu aşağılığa neden ağlamayasınız? Bir aşağılık ki hiçbir suyla temizlenmez, yıkanmayacaktır. Peygamberin oğlunu, cennet gençlerinin efendisini öldürmekten daha da aşağılık olabilir mi? Bir kişi öldürdünüz ki yolunuzun ışığı, karanlık günlerinizde yardımcınızdı. Ölünüz utançtan, başınızı önünüze eğiniz! Geçmişinizi bir kerede rüzgârda savurdunuz. Gelecek için hiçbir şey elde edemediniz! Bundan sonra rezilce başınız öne eğik yaşamalısınız. Çünkü siz Allah'ın öfkesini aldınız kendinize! Bir şey yaptınız ki neredeyse gök yere inecek, neredeyse yer yarılacak dağlar gömülecek. Hangi kanı akıttığınızı biliyor musunuz? Sokaklarda perdesiz dolaştırdığınız bu kadınlar, bu kızlar kimlerdir biliyor musunuz? Allah'ın Resûlü'nün ciğerini parçaladığını biliyor musunuz? Ne kadar çirkin ve aptalca; çirkinliği tüm dünyayı kaplamıştır. Gökten yere kan damlamasına şaşırıyor musunuz? Ama biliniz ki kıyamet gününün alçaklığı daha beterdir. Eğer işlediğiniz suçun cezasını hemen şimdi vermiyorsa rahatlamayın. Allah günahların cezasını hemen vermez ama mazlumların kanını da cezasız bırakmaz. Allah her şeyin hesabını tutar."
Hz. Fâtıma ananın kızı Hz. Hüseyin'in kız kardeşi Hz. Zeyneb, Kerbela katliamına imza atan Yezid ve avanesine hitaben öyle konuşmalar yapmış ki bugün dahi okuyanların ve dinleyenlerin tüylerini diken diken ediyor.
Muharrem ayının ilk gününden itibaren elinizdeki gazetede Kerbela katliamı ile ilgili öyle yazılar yayınladı ki her biri kitaplık çapta.
Başta, sayın Prof. Dr. Haydar Baş olmak üzere on günü aşkın bir süre boyunca konuyla ilgili enine-boyuna ciddi araştırma mahsulü makaleler yazan tüm kalem erbabına can u gönülden teşekkürler ediyoruz.
Başta Resûlullah olmak üzere Hz. Fâtıma ananın, Hz. Ali'nin ve Hz. Hüseyin'in yasına ortak olan, acılarını paylaşan bu gazetenizle ne kadar iftihar etseniz yine de azdır.
Nice gazetelerin, nice haber sitelerinin üzerinden "On Muharrem" geldi geçti ama söz konusu facia ile ilgili bir makale dahi yayınlayamadılar.
Değerli yazarlarımızdan Hasan Kanaatlı'nın köşesinde Hz. Zeyneb'in tüyler ürperten hitabesini ürpererek okuyunca, bir kez de "Bengisu" köşemiz şereflensin diye buradan paylaşmak istedim:
"Ey Kûfeliler! Ey düzenbaz hainler! Gözlerinizin yaşı hiç kurumasın! Ağıtlarınız hiç kesilmesin! Sizler, tüm varlığını ören, sonra da ördüğünü yırtıp parçalayan kadına benziyorsunuz! Ne sözünüzün bir değeri ne de yemininizin bir itibarı vardır! Boş laf etmekten, kendinizi övmekten, açıkta cariyeler gibi yaltaklanmaktan ve gizlide düşmanla iş birliği yapmaktan başka neyiniz vardır? Sizler dışkı üzerinde yeşeren taze ot gibisiniz ve üzerine mezar yapılan bir define gibisiniz! Öbür dünya için ne de kötü bir azık hazırladınız. Allah'ın öfkesi ve cehennemin azabı! Ağlıyor musunuz? Evet, ağlayın, Allah'a and olsun ki ağlamaya layıksınız. Çok ağlayın az gülün. Satın aldığınız bu aşağılığa neden ağlamayasınız? Bir aşağılık ki hiçbir suyla temizlenmez, yıkanmayacaktır. Peygamberin oğlunu, cennet gençlerinin efendisini öldürmekten daha da aşağılık olabilir mi? Bir kişi öldürdünüz ki yolunuzun ışığı, karanlık günlerinizde yardımcınızdı. Ölünüz utançtan, başınızı önünüze eğiniz! Geçmişinizi bir kerede rüzgârda savurdunuz. Gelecek için hiçbir şey elde edemediniz! Bundan sonra rezilce başınız öne eğik yaşamalısınız. Çünkü siz Allah'ın öfkesini aldınız kendinize! Bir şey yaptınız ki neredeyse gök yere inecek, neredeyse yer yarılacak dağlar gömülecek. Hangi kanı akıttığınızı biliyor musunuz? Sokaklarda perdesiz dolaştırdığınız bu kadınlar, bu kızlar kimlerdir biliyor musunuz? Allah'ın Resûlü'nün ciğerini parçaladığını biliyor musunuz? Ne kadar çirkin ve aptalca; çirkinliği tüm dünyayı kaplamıştır. Gökten yere kan damlamasına şaşırıyor musunuz? Ama biliniz ki kıyamet gününün alçaklığı daha beterdir. Eğer işlediğiniz suçun cezasını hemen şimdi vermiyorsa rahatlamayın. Allah günahların cezasını hemen vermez ama mazlumların kanını da cezasız bırakmaz. Allah her şeyin hesabını tutar."
Aziz Karaca / diğer yazıları
- İftarda sahurda bombalar… Gazze’ye gelmeseydi mi Ramazan? / 19.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024