Bir kişi hem Müslüman olduğunu iddia edecek hem de, benim canım böyle istiyor, bana göre böyle, sevmek ve nefret etmek ölçülerini arzularıma göre belirlerim diyecek, böyle bir Müslümanlık yoktur elbette.Doğrusu nedir?Doğrusu, inandığınızı iddia ettiğiniz dinin kurallarına göre yaşamak, ilkeleri istikametinde davranmak, tavır belirlemek ve duruş sergilemek mecburiyeti vardır."Allah ve Resûlü, bir işe hükmettiği zaman, mü'min bir erkek ve mü'min bir kadın için o işte kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah'a ve Resûlü'ne isyan ederse, artık gerçekten o, apaçık bir sapıklıkla sapmıştır."Bu gazeteyi takip edenlerin yakinen bildikleri gibi aylardan beri arkadaşlarımız "Tevhidin merkezi Ehl-i Beyt" konularını yazıyorlar, Anadolu'yu karış karış dolaşarak aynı konuyu insanımızla yüz yüze konuşup dertleşiyorlar.Bu programlardan bir kaçına konuşmacı olarak iştirak ederek milletimizin bu konulara ne kadar susadığını bizzat müşahede ettim.Büyük ihtimalle bilmediklerinden ötürü özellikle "Ehl-i Beyt" konusunu dudak bükerek, burun kıvırarak takip eden, öküzün altında buzağı arar tarzda sorular soran kardeşlerimize de rastlıyoruz.Mesela bu hafta sonu Erzurum'da icra edeceğimiz program için bir dostumuzu davet ederken, "Ehl-i Beyt programı" der demez, muhatabımızın; "ha, şu Alevilerin ve Caferilerin yaptıkları programlardan mı?" çıkışı gibi.Mealini yukarıya aldığımız Ahzab suresi 36. ayetten de anlaşılacağı gibi, Allah ve Resulünün ferman yayınladıkları her hangi bir konuda, mezhebi, meşrebi, rengi ve dili ne olursa olsun hiçbir Müslüman için seçim hakkı, tercih hakkı yoktur.Bir Müslüman olarak namazında, hatiminde, mukabelende; "De ki: Ben, buna karşılık sizden, yakın akrabamı/Ehl-i Beyt'imi sevmeniz dışında bir ücret istemiyorum" (Şura: 23) ayet-i kerimesine okuyacaksın, dinleyeceksin diğer taraftan da "Ehl-i Beyt" gündem olduğu her yerde burun kıvıracaksın, gündem edenlere de "Alevi oldunuz, Şii oldunuz" diyeceksin. Müslümanlık iddiasında samimi isen bu ayetin hükmünce amel etmekle mükellefsin.Bir taraftan meşhur Sefine hadis-i şerifini okuyacaksın: "Şüphesiz ki Ehl-i Beyt'imin sizin aranızdaki misali Nuh'un gemisinin misali gibidir. Kim ona bindiyse kurtuldu, kim de ondan uzaklaştıysa helak oldu." (Hadis-i Şerif). Diğer taraftan da gemiye binmekten kaçınacaksın, binenleri çeşitli isimlerle yaftalayacaksın.Bir taraftan; "Ben ilmin şehriyim Ali de kapısıdır" şeklindeki Peygamber buyruğunu okuyacaksın, dinleyeceksin diğer taraftan da o ilmin şehrine ulaşmak için adeta tırnağınla duvarları delmeye çalışarak kapı aralamaya çalışacaksın.Bir taraftan "Sakaleyn Hadisini" okuyacaksın: "Şüphesiz Ben, sizin aranızda iki değerli emanet bırakıyorum; biri Allah'ın Kitabı, diğeri ise Itretim/Ehl-i Beyt'imdir, bu ikisine sarılırsanız kurtulursunuz." Diğer taraftan, bu iki emanetten birine sırt döneceksiniz. Müşahhas olan Ehl-i Beyt kaynağından uzak düştüğünüz için mücerret olan Kur'an'ı da doğru anlamaktan uzak düşmüş olacaksınız.İslam, ilkelere teslimiyettir vesselam.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Mutlu musunuz? / 23.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025