Kabe-i Muazzama'ya saygılı olmak, dolayısı ile Allah'a saygılı olmak sayılır.
Mescid-i Haram'a saygılı olmak dahi, Kabe-i Muazzam'a saygılı olmak sayılır.
Harem'i şerife saygı göstermek dahi, Mekke-i Mükerreme'ye saygılı olmak sayılır. Nitekim, üstte anlatılan manada şöyle demişlerdir:
- Kabe-i Muazzama, Mescid-i Haram'da bulunanların kıblesidir.
Mescid-i Haram, Mekke halkının kıblesidir.
Mekke-i Mükerreme dahi, tümden yer halkının kıblesidir.
Mekke-i Mükerreme için:
- "Bekke... "(Al-i İmran, 3/96)
Adının verilmesine bir neden olarak şöyle anlatıldı:
- Oradan izdiham ve kalabalık olur; ayaklar birbirine karışır. Bunun için o isim verilmiştir.
Bekke ile Mekke ikisi aynı manadadır. Tıpkı: Kemed (ciğer manasına) kebed, lazım ile lazib gibi...
Ve, mübarek ismini alanlardan biri de, daha önce de anlatıldığı üzere: Beraat gecesidir.
Şunun için ki: O gecede rahmet, bereket, hayır, af, mağfiret vardır. Hem de tümden yer halkına...
Bütün bu rivayetler Hazreti Ali'ye (r.a.) ulaştırmaktadır ki; o da Rasulüllah (s.a.s) Efendimizin şöyle buyurduğunu anlatmıştır:
"Şaban ayının yarısı olduğu (15.) gece; Yüce Allah dünya semasına nüzul eyler ve her Müslüman'ı bağışlar.
Ancak şunlar hariç: Müşrik, bid'at ehli, akrabalara gidişi-gelişi olmayan, namusunu satan kadın".
Hazreti Aişe'nin (r.a.) şöyle dediği anlatılmıştır.
-Şaban ayının on beşinci gecesinde; gece yarısı olunca, Rasulüllah (s.a.v.) Efendimiz yanımdan ayrıldı...
Sonra şöyle devam etti:
- Vallahi, benim giydiğim; ipekten, deniz koyunu yününden, ipekten, ketenden, suftan değildi.
Urve diyor ki, Hazreti Aişe'ye (r.a) sordum:
- Giydiğin onlardan değildi de, ya nedendi?
Şöyle anlattı:
- Direzini kıldan, üstüne dokunan kısmı ise, ibrişimdendi.
Hazreti Aişe r.a. daha sonra şöyle devam etti:
- Kendi kendime sandım ki; Rasulüllah (s.a.c) Efendimiz, kadınlarından birinin yanına gitti. Hemen kalktım; onu evin içinde aramaya başladım. Ararken, ellerim ayaklarına dokundu. Kendisi secdeye varmıştı; şu duayı okuyordum; ezberledim:
"Gizli halim ve hayalim, önünde secde etti. Kalbim sana inandı. Nimetlerle sana dönüyorum. Günahlarımı sana itiraf ediyorum.