İnsanlığın ortak malı olan bilim ve teknoloji, insanlığın yararına kullanılması gerekirken, maalesef çoğunlukla zararına kullanılmaktadır. Bunun en bariz örneği, silah teknolojisinin sürekli yenilenmesi ve geliştirilmesi için yapılan bilimsel çalışmalardır. Bu çalışmalar sonucu dünyayı yok edecek nükleer silahlar üretilmiştir.
Nükleer silahların üretilmesine katkı sağlayan Einstein, ömür boyu Hiroşima ve Nagazaki'nin acısını çekmiştir. Einstein, Üçüncü Dünya Savaşı'nda hangi silahların kullanılacağını soran gazetecilere, nükleer silahların öldürücülüğünü anlatmak için şu çarpıcı cevabı vermiştir: "Üçüncüsünü bilmem, ancak dördüncüsünün silahları taşlar ve sopalar olacaktır." Bu halin yaşanmamasını, bilim ve teknolojinin insanlığın yararına kullanılmasını isteyenler, nükleer silahların etkisini ortadan kaldıracak çalışmalar yapmalıdırlar.
Batılılar, son birkaç asırdır bilim ve teknoloji tekelini kurmuş ve silaha dönüştürmüştür. Bir başka deyişle Batılılar, sömürülerini bilim ve teknolojiyi silah olarak kullanarak sürdürmektedirler.
Bundan dolayıdır ki, söz konusu silahı ellerinden almak isteyenlere karşı çok acımasız davranmakta ve her şeyi göze almaktadırlar. Bu konuda ABD eski Başkanlarından J. F. Kennedy'nin başına gelenler, tam bir ibretlik örnektir. Başkan Kennedy, 1961 yılında bilim adamlarını toplar ve onlara Amerikan halkının refahını yükseltmek için alınması gereken tedbirleri içeren bir rapor hazırlamalarını ister.
Bilim adamları uzunca bir süre çalışıp bir rapor hazırlarlar. Raporun hüküm cümlesi şöyledir: "Amerikan halkının refahını yükseltmek için Amerika'nın her 10 senede bir savaş çıkarması gerekmektedir." Demek ki, Amerikalı bilim adamlarına göre, Amerikan halkının refahı, ancak ve ancak başkalarının kanı ve canı üzerine yükselebilir.
Başkan Kennedy, bilim adamlarının bu önerisini kabul etmemiş, tam aksine silah siparişlerini ve programlarını rafa kaldırmıştır. Kaldırmıştır, ama bunun bedelini canıyla ödemiştir. Başkan Kennedy'nin ölümünün arkasında silah tüccarlarının olduğu bilinmesine ve halen de söylenmesine rağmen, onlara hiçbir şey yapılamamıştır.
ABD, bilim ve teknolojiyi, en çok silah sektöründe kullanmaktadır. Onun içindir ki, ABD ekonomisi askerileşmiş, daha doğrusu silah sanayisine dayandırılmış bir ekonomidir. Dünyada en büyük silah satıcısı olan ABD'nin, yılda sattığı silahın toplam değeri 160 milyar dolardır. Öyle ki, diğer silah satıcısı ülkelerin toplam satışı bile bu miktara ulaşmamaktadır.
Uluslararası ekonomi politiğinin kurucusu sayılan Susan Strange, küresel güç olabilmek için bilgi ve teknolojiyi yönetme ve üretme yeteneğinin elde etmesini kaçınılmaz görmektedir. Günümüzdeki küresel güçlerin, özellikle İslâm ülkelerini sömürmek için terör ve savaş çıkarttıkları malumdur.
O nedenle bilim ve teknolojiyi silah olarak kullananlara, ilk karşı çıkması gereken Müslümanlar olmalıdır. Daha açık deyişle, Müslümanların en önemli görevlerinden biri, yitiği olan bilim ve teknolojide yeniden öncü olmak ve onun insanlığın hayrına kullanılmasını sağlamaktır.
Nükleer silahların üretilmesine katkı sağlayan Einstein, ömür boyu Hiroşima ve Nagazaki'nin acısını çekmiştir. Einstein, Üçüncü Dünya Savaşı'nda hangi silahların kullanılacağını soran gazetecilere, nükleer silahların öldürücülüğünü anlatmak için şu çarpıcı cevabı vermiştir: "Üçüncüsünü bilmem, ancak dördüncüsünün silahları taşlar ve sopalar olacaktır." Bu halin yaşanmamasını, bilim ve teknolojinin insanlığın yararına kullanılmasını isteyenler, nükleer silahların etkisini ortadan kaldıracak çalışmalar yapmalıdırlar.
Batılılar, son birkaç asırdır bilim ve teknoloji tekelini kurmuş ve silaha dönüştürmüştür. Bir başka deyişle Batılılar, sömürülerini bilim ve teknolojiyi silah olarak kullanarak sürdürmektedirler.
Bundan dolayıdır ki, söz konusu silahı ellerinden almak isteyenlere karşı çok acımasız davranmakta ve her şeyi göze almaktadırlar. Bu konuda ABD eski Başkanlarından J. F. Kennedy'nin başına gelenler, tam bir ibretlik örnektir. Başkan Kennedy, 1961 yılında bilim adamlarını toplar ve onlara Amerikan halkının refahını yükseltmek için alınması gereken tedbirleri içeren bir rapor hazırlamalarını ister.
Bilim adamları uzunca bir süre çalışıp bir rapor hazırlarlar. Raporun hüküm cümlesi şöyledir: "Amerikan halkının refahını yükseltmek için Amerika'nın her 10 senede bir savaş çıkarması gerekmektedir." Demek ki, Amerikalı bilim adamlarına göre, Amerikan halkının refahı, ancak ve ancak başkalarının kanı ve canı üzerine yükselebilir.
Başkan Kennedy, bilim adamlarının bu önerisini kabul etmemiş, tam aksine silah siparişlerini ve programlarını rafa kaldırmıştır. Kaldırmıştır, ama bunun bedelini canıyla ödemiştir. Başkan Kennedy'nin ölümünün arkasında silah tüccarlarının olduğu bilinmesine ve halen de söylenmesine rağmen, onlara hiçbir şey yapılamamıştır.
ABD, bilim ve teknolojiyi, en çok silah sektöründe kullanmaktadır. Onun içindir ki, ABD ekonomisi askerileşmiş, daha doğrusu silah sanayisine dayandırılmış bir ekonomidir. Dünyada en büyük silah satıcısı olan ABD'nin, yılda sattığı silahın toplam değeri 160 milyar dolardır. Öyle ki, diğer silah satıcısı ülkelerin toplam satışı bile bu miktara ulaşmamaktadır.
Uluslararası ekonomi politiğinin kurucusu sayılan Susan Strange, küresel güç olabilmek için bilgi ve teknolojiyi yönetme ve üretme yeteneğinin elde etmesini kaçınılmaz görmektedir. Günümüzdeki küresel güçlerin, özellikle İslâm ülkelerini sömürmek için terör ve savaş çıkarttıkları malumdur.
O nedenle bilim ve teknolojiyi silah olarak kullananlara, ilk karşı çıkması gereken Müslümanlar olmalıdır. Daha açık deyişle, Müslümanların en önemli görevlerinden biri, yitiği olan bilim ve teknolojide yeniden öncü olmak ve onun insanlığın hayrına kullanılmasını sağlamaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018