İnsanlık alemine gönderilen son mesajın ilk emri "Oku" olduğunu bilmeyenimiz yok ama bu emir karşısındaki konumuz nedir, durumumuz nedir, ne kadar okuyoruz, ne okuyoruz ve nasıl okuyoruz şeklindeki çok haklı sorulara muhatap olmaktan da ısrarla kaçıyoruz.
"Oku" emrini dini vecibelerin en başına koymadığımız için hemen hemen hayatın her alanında insanlık alemini hayli gerilerden takip ediyoruz.
İlimde ve bilimde tüketiciyiz, teknolojik icadlar konusunda tüketiciyiz, astronomi ve uzay bilimleri noktasında tüketiciyiz, tıbbi cihazlar ve ilaçlar konusunda tüketiciyiz, sadece tarım ve hayvancılık noktasında kendi kendine yeten ülkeler arasındaydık ama ne yazık ki son yirmi senedir bu alanda da tüketiciyiz.
Özellikle son on altı yıldan beri ülkeyi tek başına yöneten mevcut iktidarın attığı yanlış adımlar, attığı yanlış imzalar sonucu tarımımız da hayvancılığımız da perperişan vaziyette.
Bize hayat veren, bizi hayata bağlayan ve hayatta nasıl muvaffak olunacağının formüllerini vaz eden Hayat Kitabımızın ilk emrini, "oku" emrini dini vecibelerimizin başına koymadığımız için asırlardan beridir ki birileri tarafından canımıza okunuyor da farkına bile varamıyoruz.
Evet, sabah kalkarken, akşam yatarken her birimiz "oku" emri karşısındaki durumumuzu ve konumumuzu mutlaka sorgulamak durumundayız.
Neml suresini okurken Süleyman Peygamberin hayatından kesitlere rastlıyoruz, ordusunun insanlardan, cinlerden ve kuşlardan oluştuğunu öğreniyoruz.
"Süleyman, Dâvûd'a mirasçı oldu ve şöyle dedi: 'Ey insanlar, bize kuşların dili öğretildi ve bize her şeyden biraz verildi. Kuşkusuz bu, apaçık lütfun ta kendisidir.'
Cinlerden, insanlardan ve kuşlardan orduları, Süleyman'ın huzurunda bir araya getirildi. Onlar, düzenli bir biçimde sevk ediliyorlardı." (Neml: 16,17).
"Kuşları teftiş etti de dedi ki: Hüdhüd'ü neden göremiyorum, yoksa kayıplara mı karıştı?" (Neml: 20).
Bu ayetleri takip eden ayetlerden öğreniyoruz ki, Hüdhüd 'kayıplara karıştığı' o arada Belkıs'ın ülkesi Yemen'e gitmiş, dikkatli bir gözlemle onların güneşe taptığını tespit etmiş ve Belkıs'ın dillere destan tahtını da keşfetmiş ve çok önemli haberlerle dönmüş.
Burada, "bir ayet bin dikkat" başlığı ile altını çizmek istediğimiz asıl konu şu; yönetici ve baş komutan konumunda olan Süleyman aleyhisselam kuşlardan oluşan kolordusunu teftiş ediyor ve içtimada bir kuşun olmadığını fark ediyor.
Bir devletin en tepesindeki yetkilisinden en alt kademelerdeki yöneticilerine kadar hemen herkesin alması gereken bir ders, bir ibret yok mu burada?
Yönetici isen, devleti yönetme emanetini üzerine almışsan eğer, yüzlerce çeşit kuş türünden oluşan binlerce kuş içinde Hüdhüd kuşunun 'kayıplara karıştığını' fark edeceksin, fark edecek kadar uyanık ve de dikkatli olacaksın.
Ülkemizi 15 Temmuz sürecine götüren yanlışları, umursamazlıkları, gaflet hallerini düşünürsek ve son günlerde yaşadığımız ekonomik çalkantıların asıl sebeplerine inersek, demek istediğimiz daha da iyi anlaşılacaktır her halde.
"Oku" emrini dini vecibelerin en başına koymadığımız için hemen hemen hayatın her alanında insanlık alemini hayli gerilerden takip ediyoruz.
İlimde ve bilimde tüketiciyiz, teknolojik icadlar konusunda tüketiciyiz, astronomi ve uzay bilimleri noktasında tüketiciyiz, tıbbi cihazlar ve ilaçlar konusunda tüketiciyiz, sadece tarım ve hayvancılık noktasında kendi kendine yeten ülkeler arasındaydık ama ne yazık ki son yirmi senedir bu alanda da tüketiciyiz.
Özellikle son on altı yıldan beri ülkeyi tek başına yöneten mevcut iktidarın attığı yanlış adımlar, attığı yanlış imzalar sonucu tarımımız da hayvancılığımız da perperişan vaziyette.
Bize hayat veren, bizi hayata bağlayan ve hayatta nasıl muvaffak olunacağının formüllerini vaz eden Hayat Kitabımızın ilk emrini, "oku" emrini dini vecibelerimizin başına koymadığımız için asırlardan beridir ki birileri tarafından canımıza okunuyor da farkına bile varamıyoruz.
Evet, sabah kalkarken, akşam yatarken her birimiz "oku" emri karşısındaki durumumuzu ve konumumuzu mutlaka sorgulamak durumundayız.
Neml suresini okurken Süleyman Peygamberin hayatından kesitlere rastlıyoruz, ordusunun insanlardan, cinlerden ve kuşlardan oluştuğunu öğreniyoruz.
"Süleyman, Dâvûd'a mirasçı oldu ve şöyle dedi: 'Ey insanlar, bize kuşların dili öğretildi ve bize her şeyden biraz verildi. Kuşkusuz bu, apaçık lütfun ta kendisidir.'
Cinlerden, insanlardan ve kuşlardan orduları, Süleyman'ın huzurunda bir araya getirildi. Onlar, düzenli bir biçimde sevk ediliyorlardı." (Neml: 16,17).
"Kuşları teftiş etti de dedi ki: Hüdhüd'ü neden göremiyorum, yoksa kayıplara mı karıştı?" (Neml: 20).
Bu ayetleri takip eden ayetlerden öğreniyoruz ki, Hüdhüd 'kayıplara karıştığı' o arada Belkıs'ın ülkesi Yemen'e gitmiş, dikkatli bir gözlemle onların güneşe taptığını tespit etmiş ve Belkıs'ın dillere destan tahtını da keşfetmiş ve çok önemli haberlerle dönmüş.
Burada, "bir ayet bin dikkat" başlığı ile altını çizmek istediğimiz asıl konu şu; yönetici ve baş komutan konumunda olan Süleyman aleyhisselam kuşlardan oluşan kolordusunu teftiş ediyor ve içtimada bir kuşun olmadığını fark ediyor.
Bir devletin en tepesindeki yetkilisinden en alt kademelerdeki yöneticilerine kadar hemen herkesin alması gereken bir ders, bir ibret yok mu burada?
Yönetici isen, devleti yönetme emanetini üzerine almışsan eğer, yüzlerce çeşit kuş türünden oluşan binlerce kuş içinde Hüdhüd kuşunun 'kayıplara karıştığını' fark edeceksin, fark edecek kadar uyanık ve de dikkatli olacaksın.
Ülkemizi 15 Temmuz sürecine götüren yanlışları, umursamazlıkları, gaflet hallerini düşünürsek ve son günlerde yaşadığımız ekonomik çalkantıların asıl sebeplerine inersek, demek istediğimiz daha da iyi anlaşılacaktır her halde.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Nasıl oluyor da oluyor? / 30.04.2025
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Nasıl oluyor da oluyor? / 30.04.2025
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025