Haçlı dünyası ve Amerika'nın Büyük Ortadoğu Projesi'nin teo-politik ayağı olan "dinlerarası diyalog fitnesi", ülkemizde ve İslam âleminde öyle bir raddeye vardı ki, bu sahada baş çekenlerin vaziyeti, gayr-ı Müslimleri bile geride bırakıyor, hayretten hayrete düşürüyor. Dinlerarası diyalogcular, gayr-ı Müslimleri bile sollamışlar… Zamane mevkuteden Hüseyin Gülerce'nin bir hatırasını kendi kaleminde nakledelim: "Geçtiğimiz nisanda Amerika'daki Zaman okuyucularından dinlemiştim. Orada da Türkler diyalog adına iftar yemekleri veriyorlar. Geçen yıl bir ilahiyatçı arkadaş Kur'an'dan Hz. Meryem suresini okuyup mealini veriyor. Salonda bir şaşkınlık… Duyduklarına inanamıyorlar... Yaşlı bir Amerikalı dayanamayıp ayağa kalkıyor ve "Bir de sana Müslüman diyorlar!" diye haykırıyor... Bunlar dünyamızda yeni değil, yeniden yaşanan güzellikler. (Hüseyin Gülerce, Hz. Meryem Projesi, Zaman, 21 Ekim 2004). Ne diyormuş yaşlı Amerikalı; bir de sana Müslüman diyorlar?! Siz, bir de bunlara Müslüman diyorsunuz?! *** Gülerce'nin söz ettiği Hz. Meryem projesinin mimarı, Fetullah Gülen… Ne mi var bu projede?! Kendisi müzmin bekarlığı tercih eden Fetullah Efendi diyor ki: "Hz. Meryem, Hz. Peygamberin nikahlısıdır. Hz. Peygamber, Hz. İsa'nın babasıdır." Siz, bunu duyan Amerikalı olsanız, "Bir de sana Müslüman diyorlar" diye hayretinizi dışa vurmaz mısınız! Sapık-batıl mezhepler dahil İslam'ın hiçbir mezhebinde böyle bir görüş yoktur. *** (Meryem suresi 19/17) ayet-i kerimesine izahat babında tevilini sergiliyor Gülen efendi… Ayet-i kerime şöyle: "(Ey Muhammed!) Kitap'ta (Kur'an'da) Meryem'i de an… Biz, ona Cebrail'i göndermiştik de ona tam bir insan şeklinde görünmüştü." (Meryem Sûresi, 19/16-17). Eserlerinde özetle şunları anlatıyor Gülen: - Bütün tefsirler bunu Cebrail (as) olarak ifade ediyorlar. Fakat âyette "Ruh" tabiri kullanılıyor. Bu Ruhun tayininde ise ihtilaf vardır. İhtimalin sınırları ise, ihtilafın çerçevesini aşkın ve Efendimizin (sav) ruhunu da içine alacak kadar geniştir… Ayrıca Efendimiz (sav) de, bir makamda onun kendisiyle nikahlandığına işaret etmektedir. Bu açıdan da "Ruh" Efendimizin (sav) ruhu da olabilir. - Ona sadece kendisine helâl olan biri bakmalıydı. O da olsa olsa Efendimiz olabilirdi, zira O bir münasebetle Hz. Meryem'in kendisiyle nikâhlandığına işaret buyuruyordu. Bu açıdan da "ruh"un Efendimiz'in ruhu olabileceği de ihtimal dahilindedir. Fakat, bu kat'i değildir, bir ihtimaldir. (Fasıldan Fasıla 1, s. 197, Nil Yay, 1995; Fasıldan Fasıla 2, s. 12; Kur'an'dan İdrake Yansıyanlar, s. 247-248) *** Gülen'in "Hz. Meryem'in Hz. Peygamberin kendisiyle nikahlandığına işaret" dediği şey, Rasulullah'ın "Yüce Allah, Cennet'te beni İmrân kızı Meryem, Firavun'un hanımı ve Musa'nın kız kardeşi ile nikahlayacaktır…" hadisidir (Ali el-Muttaki, Kenzu'l-Umma -l" (11/424) Taberânî, Mu'cemu'l-Kebîr, VI, 52 / 5485). Rasullah'ın apaçık beyanıdır ki, sözkonusu nikah, cennete vuku bulacaktır. Gülen, neye hizmet etmek üzere, hiçbir tefsir ve hadis usulüne uymayan böyle bir indî yaklaşım sergileyerek, Hz. Peygamberi Hz. İsa'nın muhtemel babası yapıyor! Bu ilmi bir görüş değil, fitnedir! *** Bu yaklaşım ayet-i kerimelere aykırı batıl bir yaklaşımdır. Nitekim şöyle buyrulur: "Şüphesiz Allah katında (yaratılışları bakımından) İsa'nın durumu, Âdem'in durumu gibidir: Onu topraktan yarattı. Sonra ona "ol" dedi. O da hemen oluverdi. (İs hakkındaki bu) gerçek, Rabbinden gelendir. Öyle ise şüphecilerden olma. Sana ilim geldikten sonra, bu hususta seninle kim tartışacak olursa, de ki: "Gelin, oğullarımızı, oğullarınızı, kadınlarımızı, kadınlarınızı, kendimizi ve kendinizi çağıralım, sonra lanetleşelim de, Allah'ın lanetinin yalancıların üzerine olmasını dileyelim." (Âl-i İmran 3/ 59-61). *** Gülen'in riyasetindeki Aksiyon dergisi, Aralık 2003'te İsa figürünü kapak yaparak "İnsanlık O'nu Bekliyor" mesajı veriyor, adeta Müslümanları Hristiyanların safına çekmeye çabalıyordu. "Hz. İsa'nın muhtemel babasının Hz. Peygamber olduğu" şeklindeki batıl ve ayet-i kerimelere aykırı fitne, bu projenin bir parçasıdır. Bu proje, İslam kaynaklarında mütevatir haberlerle Hz. peygamberin soyundan ve Hz. Fatıma evladından geleceği müjdelenen "Hz. Mehdi'nin gelişi"ni perdelemek, Müslümanları da Hıristiyanların safında havuzlamak içindir. "Madem ki İsa'nın babası Hz. Peygamberdir, o halde Hz. Mehdi de Rasulullah'ın oğlu olan İsa'dır, başka da Mehdi yoktur" şeklinde bir fitneye zemin hazırlamak içindir. Nitekim diyalogcu çevreler, halk arasında saman altından "Meryem oğlu İsa'dan başka mehdi yoktur" (İbn Mace, Fiten, 24; Hakim, 4/441) şeklindeki zayıf bir rivayeti de yaygınlaştırıyor. *** Bunlara, yaşlı Amerikalının dediği gibi, vaziyet bu iken; "Bir de sana Müslüman diyorlar!" demek lazım!
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019