Bilmem farkında mısınız; yıllardır katran kazanı gibi kaynayan Ortadoğu fitne-fesat kazanının ortasına doğru ağır ağır yol aldığımızın.Bilmem farkında mısınız; BOP kapsamında sınırları ve rejimleri değiştirilecek olan 22 İslam ülkesi içerisinde sıranın yavaş yavaş bize geldiğinin.Öyle anlaşılıyor ki, gelişmeler öyle gösteriyor ki haçlı-siyonist dünyası asla hatır-gönül dinlemiyor, mesela demiyorlar ki ey Türkiye, ey Erdoğan, sen yıllarca BOP eş başkanlığı yaptın, BOP'un diğer İslam ülkelerinde hayata geçirilmesine unutulmaz, asla inkâr edilemez katkılar sundun, bu sefer seni, senin ülkeni es geçelim, size dokunmayalım.Tsunami gibi Ortadoğu ülkelerini, bütün İslam âlemini, Kafkasları, Türk dünyasını dalga dalga yayılıp içine alan fitne-fesat ateşi, haçlı-siyonist işgalcilere yol açan yıkımlar doğudan, Batıdan, Güneyden Kuzeyden dört bir yandan kapımızı sert bir şekilde çalmaktadır.Şimdi geriye dönüp, sayın hacım, muhterem hocam; "gördünüz mü beraber yürüdüğünüz yollar" ülkeyi hangi uçurumun başına çıkardı demenin bir faydası olur mu bilmem.Burnunun ucunu dahi göremeyen yöneticilere, on üç seneden beri iktidar koltuğunda oturanlara "bidaha bidaha" şarkıları eşliğinde destek veren, "uydum kalabalığa" mantığı ile herkes alkışladı biz de alkışladık diyerek oy toplayan insanımıza; "yaptığınızı beğendiniz mi?" sorusunu sormanın bir anlamı bir faydası olur mu bilmem.On iki, on üç seneden beri her gün, her ay ve her yıl biraz daha uçuruma doğru yaklaştığımız halde bu tehlikeyi göremeyen, yaklaşan felaketleri hissedemeyen, çocuklar gibi üç-beş elma şekere fit olan hacıya-hocaya; "işte eseriniz, övünebilirsiniz" demenin bugün bir anlamı var mıdır bilemem.Allah korusun bela ve musibet geldiği zaman, ülkeyi fitne-fesat kapladığın zaman sadece on iki seneden beri bu iktidarı destekleyenlere isabet etmeyecek, önüne geleni yakıp kül edecek. Onun için on iki seneden beri bizim feryadımız ülkemiz adına, tüm 77 milyonu adına idi, yine de öyledir.Biz her zaman olduğu gibi, her konuda olduğu gibi Kerim Kitabımıza kulak veriyoruz, uyarıları karşısında tir tir titriyoruz, ilahi ikazlar karşısında insanımızın vurdumduymaz bir hale gelmiş, getirilmiş olmasından dolayı da son derece üzülüyoruz.Enfal Suresi 25. ayete kulak verelim:"İçinizden sadece, zulmedenlerin, haksızlık edenlerin, günahkârların, âsilerin başına gelmekle kalmayacak olan sıkıntı ve belâlardan Allah'a sığınıp emirlerine yapışarak günahlardan arınıp toplumsal sorumluluğunuzun gereğini yerine getirerek azaptan korunun. Biliniz ki Allah, korunma tedbirleri almayarak, emirlerine aykırı davranma suçunuza denk, size âdil ceza verme gücüne sahiptir." (Ahmet Tekin). "Ve öyle bir fitneden sakının ki hiç de içinizden yalnız zulmedenlere dokunmakla kalmaz ve bilin ki Allah'ın ikabı şiddetlidir." (Elmalılı orijinal)."Felaketler yönündeki imtihan ve belalara karşı uyanık ve duyarlı olun ki, o felaketler sizden yalnız varlık gayesine aykırı hareket edenlere musallat olmaz, hepinize ulaşır ve hepinizi perişan eder. Biliniz ki Allah'ın azabı şiddetlidir." (A. Parlıyan).
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Gazze’de katliam sonlandı mı? / 27.04.2024
- Milletin ‘not etmeleri’ daha farklı oluyor / 26.04.2024
- Tüketilen sadece kaynaklar mı? / 25.04.2024
- Önünde ardında ve kolunda servet… / 24.04.2024
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Milletin ‘not etmeleri’ daha farklı oluyor / 26.04.2024
- Tüketilen sadece kaynaklar mı? / 25.04.2024
- Önünde ardında ve kolunda servet… / 24.04.2024
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024