Bir kan örneği hayat kurtarır
Akut löseminin bir trafik kazası gibi, bir anda karşımıza çıktığını vurgulayan Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı ve Hematoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Birgül Öneç, çocuklarda hastalıktan tamamen kurtulma oranının yüzde 80’in üzerinde olduğunu söyledi
10.11.2018 00:00:00
Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı ve Hematoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Birgül Öneç, Lösemili Çocuklar Haftası dolayısıyla lösemi (kan kanseri) ile ilgili bilgiler verdi.
Lösemi nedeninin tam bilinmese de özellikle radyasyon, benzen gibi kimyasallara ve tarım ilaçlarına maruz kalmanın hastalık riskini artırdığını ifade eden Doç. Dr. Öneç; "Bunun yanında bazı kan hastalıkları olanlarda ya da başka bir kanser nedeniyle kemoterapi alanlarda, yıllar içinde lösemi gelişme riskinin, bu durumu olmayanlara göre arttığı da kanıtlanmıştır.
Yine de bu risk faktörlerine sahip birçok bireyin lösemi olmadığı ve lösemili birçok bireyde de bu risk faktörleri olmamasına rağmen hastalığın geliştiği unutulmamalıdır. Dolayısı ile bu durumlar birebir lösemiye sebep olurlar diyemeyiz" şeklinde konuştu.
'Bir anda karşımıza çıkıyor'
Akut löseminin çok hızlı ortaya çıkan ve birkaç hafta içinde gelişen bir hastalık olduğunu dillendiren Öneç, özellikle çocuklarda halsizleşme, iştahsızlaşma ve oyunlarda çabuk yorulma ile kendini göstermeye başlayabileceğini kaydetti. Bazı hastaların kemiklerde ve kaslarda ağrılarla fark edilebileceğine işaret eden Doç. Dr. Öneç, "Kan hücrelerinde hızla azalma nedeniyle ciltte soluklaşma ve nedensiz ya da ufak bir yaralanmada oluşan morluklar, cilt altı kanamalar bazen dişeti ve burun kanamaları görülebilir.
Hem kan hücrelerinin vücudu mikroplara karşı savunmayı bırakmasından kaynaklanabilen, hem de özellikle ALL hastalarında hastalığın kendisinden kaynaklanan yüksek ateş ve lenf bezelerinde şişmeler görülebilir. Bu belirtiler genellikle son bir-iki haftada hızlıca geliştiğinden ve kendiğinden geçmediğinden hastaların ya da ebeveynlerin dikkatinden genellikle kaçmaz ama bazen ağır bir grip gibi düşünerek doktora başvurmalarına sebep olur. Gerek aile sağlığı merkezlerinde, gerekse hastanelerde muayene eden doktorların solukluk, kanamalar, bezelerde şişmeler gibi bulgulara dikkat ederek kan tahlilleri istemesi ile hastalık fark edilir. Bazen hastalar ya da yakınlarından 'geç mi kalmışız, çok ilerlemiş mi?' gibi kaygılı sorular duyuyoruz.
Ben hep aynı örneği veriyorum, diğer organların kanserlerinden farklı olarak bir yerden diğerine yayılmıyor, aynı anda tüm vücutta başlıyor. Dolayısı ile bir trafik kazası gibi, bir anda karşımıza çıkıyor bu hastalık ve önemli olan başımıza gelenin ne derece hasar veren lösemi alt tipi olduğunu hızla belirlemek ve uygun tedaviye başlamak" dedi.
Hem kan hücrelerinin vücudu mikroplara karşı savunmayı bırakmasından kaynaklanabilen, hem de özellikle ALL hastalarında hastalığın kendisinden kaynaklanan yüksek ateş ve lenf bezelerinde şişmeler görülebilir. Bu belirtiler genellikle son bir-iki haftada hızlıca geliştiğinden ve kendiğinden geçmediğinden hastaların ya da ebeveynlerin dikkatinden genellikle kaçmaz ama bazen ağır bir grip gibi düşünerek doktora başvurmalarına sebep olur. Gerek aile sağlığı merkezlerinde, gerekse hastanelerde muayene eden doktorların solukluk, kanamalar, bezelerde şişmeler gibi bulgulara dikkat ederek kan tahlilleri istemesi ile hastalık fark edilir. Bazen hastalar ya da yakınlarından 'geç mi kalmışız, çok ilerlemiş mi?' gibi kaygılı sorular duyuyoruz.
Ben hep aynı örneği veriyorum, diğer organların kanserlerinden farklı olarak bir yerden diğerine yayılmıyor, aynı anda tüm vücutta başlıyor. Dolayısı ile bir trafik kazası gibi, bir anda karşımıza çıkıyor bu hastalık ve önemli olan başımıza gelenin ne derece hasar veren lösemi alt tipi olduğunu hızla belirlemek ve uygun tedaviye başlamak" dedi.
Tedavide en büyük başarı oranı bu hastalıkta
Löseminin çok korkutucu ve üzücü bir tanı olmasına karşın üzüntüye kapılmadan ve umudu kaybetmeden tedaviye odaklanmanın önemine vurgu yapan Doç. Dr. Öneç; "Özellikle bir çocuğa bu tanı konulduğunda ailenin ve yakın çevrenin kaygısı doğal ancak bunun aynı zamanda çocuğun tamamen atlatabileceği bir hastalık olduğunu, tüm kanserlerin içinde tedavide en büyük başarı oranlarının da bu hastalıkta yakalandığını mutlaka akılda tutmaları gerekiyor.
Benzer şekilde erişkin hastalarda da büyük gelişmeler kaydedilmiş ve tamamen tedavi birçok hastada sağlanabilmekte, ileri yaşta olup ağır kemoterapileri kaldıramayacak hastalarda dahi önceki yıllara göre çok daha iyi tedavi seçeneklerimiz elimizde var artık" diye konuştu.
İHA