Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan, BM'de ve Dünya Ekonomik Forumu'nda dövünüyor.Başbakanlığını yürüttüğü AKP hükümetlerinin ilkesiz ve omurgasız dış politik duruşunun ceremesini, ortalığı velveleye vererek örtmeye çalışıyor.Erdoğan'ın konuşmalarında "Suriye takıntısı" dışa vuruyor.Ahmet Davutoğlu, Suriye bağlamında reel politik viraj alma temayülü gösterirken; Erdoğan'daki Suriye takıntısı ağır basıyor.Vakıa şu ki, İslam coğrafyasındaki fitne ve kaos yılan hikayesine dönmüş vaziyette?Bugün Irak ve Suriye ekseninde zuhur eden fitne ve vahşetin sona erdirilmesinin ilk şartı, Erdoğan ve AKP kurmaylarının kafalarını Suriye takıntısından kurtarmak halini almıştır.AKP'nin üç yanlışı, bir doğruyu değil, Ortadoğu'yu götürüyor.AKP hükümeti, Amerika'nın Büyük Ortadoğu Projesi'nde misyon üstlenerek, çok büyük bir yanlışına imza attı, bir.AKP, böyle vahim bir adımı Türk milletine sormadı; hatta suret-i haktan görünerek Müslüman halkı gafil avladı, iki.BOP ekseninde işgalci güçlerle işbirliği içinde Irak, Suriye, Mısır, Libya gibi komşularımıza ve bölge devletlerine kendince nizamat verme operasyonlarında aktif rol üstlendi, üç.İslam ülkelerinin siyasi ve coğrafi bütünlükleri hedef alındı. Öyle ki, selam verecek komşumuz kalmadı. Operasyona tabi tutulan komşu ülkelerde ciddi yönetim boşlukları oluştu. Bu boşluklardan ihtilalci terör şebekeleri türedi, türetildi.NATO toplantıları başta olmak üzere birçok uluslararası arenada dünyanın gözü önünde dağıtılan bölük-pörçük BOP haritalarına çanak tutuldu. Ankara, Irak'ın siyasi ve toprak bütünlüğüne lafta saygı mesajları verirken; BOP ekseninde önce el altından, ardından ayan-beyan Barzani oluşumunu baş tacı etti. Aynı süreçte Alevî-Sünni ayrışması kışkışlanarak çok parçalı bir Irak ortaya çıktı. Irak merkezi yönetimin takati kesildi; kime yaradı?Yönetim boşluğunu fırsata çevirerek eline silahı alan "cihat örgütü" oluşturarak yollara düştü, önüne geleni öldürmeye, boğazlamaya koyuldu.Benzer oyun, Suriye'de halkın reyiyle işbaşında bulunan ve halkının canını, malını, namusunu koruyan meşru yönetime karşı tezgahlandı. Netice ortada; Suriye'de ne can kaldı, ne mal, ne namus!?AKP hükümeti ve Erdoğan'ın, Suriye'de Esad yönetiminin meşruiyetini tartışmaya açma hakları ne dün vardı, ne bugün var? Zira 15 Mart 2011'e kadar AKP hükümeti, Esad yönetiminin meşruiyetine dair hiçbir problemleri yoktu. Karşılıklı anlaşmalar yapıyorlar, ortak Bakanlar kurulunu topluyorlardı. Erdoğan, Esad ile ailecek içli-dışlıydı. AKP, bu dostluk ekseninde Suriye ile karşılıklı vizelere kaldırmış; Erdoğan, Gaziantep demokrasi meydanında Esad yönetimiyle işbirliğine ilişkin zafer hikayeleri anlatıyordu.Vicdan ve imanınızla cevap verin; AKP hükümeti oyun bozanlık yapıncaya kadar, Suriye ile Türkiye arasında hangi problem vardı? Suriye'de bugün yaşanan insanlık dramının milyonda biri 2011'den önce var mıydı?!Sadece bir problem söyleyin? Kimse söyleyemez!Ne zaman BOP düğmesine basıldı; BOP eş başkanı olan Erdoğan ve AKP hükümeti, Esad yönetimine düşman kesildi.Bir gecede olan oldu; ortalık eşkıya doldu.AKP hükümetinin Malikî ve Esad takıntısı, bölgemizin Arş-ı Âlâ'yı titretecek türden fitnelere ve badirelere sürüklenmesinde hatırı sayılır tetiklemeler yaptı, yapıyor.O gün bugündür Suriye ve Irak'ta insanlık dramı yaşanıyor.Erdoğan, Dünya Ekonomik Forumu'nda, Suriye konusunda kimse tarafımıza bakmıyor, BM Mülteciler Komiserliği dahil bize gelen para 150 milyon dolar, bizim harcadığımız ise 4.5 milyar dolar, diye dövünüyor. Daha doğrusu, havanda su dövüyor.Çünkü herkes gibi Erdoğan da çok iyi biliyor ki, Suriye'de yaşanan insanlık dramının sebebi Erdoğan'dır, AKP hükümetidir ve AKP'nin BOP düğmesine basanlardır.Suriye'deki giderek ağırlaşan insanlık dramının sebebi Esad yönetimi filan değil, Erdoğan ve siyasetidir.AKP hükümeti, omurgasız diplomasi yüzünden ihtilalci terör gruplarıyla baş başa kaldı, Türkiye'nin terör gruplarıyla adı çıktı.Gerçek bu iken; Erdoğan'ın Suriye takıntısı sürüyor. IŞİD ile Suriye'yi aynı çuvala sokup koalisyon güçlerinin önüne güya Esad yönetimini de atmak istiyor. Erdoğan, Davutoğlu'nu stratejik derinliğin dibine batırıyor; Davutoğlu ise patinaj yapıyor. Zira BOP'un ve koalisyon güçlerinin başı ABD ve partneri İngiltere, masaya yumruğunu vuran Rusya'nın ağırlığı sebebiyle Esad yönetimine dönük herhangi bir yanlışlığa sıcak bakmıyor. Hatta IŞİD'e dönük koalisyon operasyonunda zaman zaman Irak yönetimi üzerinden veya direkt olarak Esad yönetimiyle diplomatik temaslarını sürdürüyorlar.Takıntılı AKP hükümeti ise bu diplomatik tabloyu dahi okumaktan aciz; kendi söyleyip kendi oynuyor. Bölgemizdeki insanlık dramının azalması için ihtilalci terör gruplarına yönelik operasyonlar yapılırken; AKP hükümetinin takıntılarına da operasyon yapmak gerekiyor. Bakalım bu zihinsel operasyonu, Türk milleti yapacak, yoksa koalisyon güçleri mi?!
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019