Bir ülkenin işgal edilmesi için önceleri kılıçlar, sonra silahlar ve şimdi ekonomi gerekli oldu. Buna kararı Kurtuluş Savaşı'nda vermiş olabilirler ki topyekun üstümüze gelindiğinde, zaferi kesin gözüyle baktıklarında, karşılarında hasta Osmanlı'nın bitmiş hallerini görüp yine de kazanamadıklarında bu işin artık böyle yürümeyeceğini görmüş olacaklar ki stratejileri değişti...
Peki, artık işgal nasıl oluyor?
Gelin buna cevabı Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli kitabında görelim:
"Bir ülkenin, bir devletin ekonomisini çökertmek, işgal edip ele geçirmek için Dünya Bankası, IMF ve DTÖ'nün ayrı ayrı fonksiyonları vardır. Dünya Bankası'nın borçlandırarak kontrol ettiği ülkeyi, borcunu ödeyemez duruma getirmesi onun başarısıdır.
IMF'nin başarısı ise borcunu ödeyebilecek hiçbir değeri kalmayan ülkelere yaptırımlar uygulayarak o ülkenin işgalini sağlamaktadır.
Dünya Ticaret Örgütü ise küresel güçlerin uluslararası ticaretlerini istedikleri şekilde yapmalarını sağlamaktadır."
Her ne kadar bu kuruluşların amaçları farklı gözükse de yapmış oldukları hizmet tam da bu şekilde...
Peki, işgali adım adım inceleyelim. Okurken de lütfen düşünelim kaçı ülkemiz için geçerli:
1- Ulusal devletlerin milli paralarını basma yetkisi engellenir.
2- Milletin kendi aralarında kullandıkları, ceplerinde taşıdıkları milli paranın, alınan döviz borcu karşılığında basılarak piyasaya sürülmesi sağlanır.
3- Kendi paralarının, o ülkenin milli parası gibi iç piyasada serbestçe dolaşımının önündeki bütün engeller kaldırılır.
4- Milli devletlerin veya şirketlerin ihtiyaç duydukları finans, küresel güçler tarafından kredi verilerek karşılanır. Finansal ihtiyaç, küresel güçlere borçlanılarak elde edilmiş olur.
5- Özelleştirme özendirilip, önündeki tüm engelleri kaldırılarak küresel güçlerin o ülkenin en karlı şirketlerini satın alması sağlanır.
6- Yabancılar için toprak satın almak, gayrimenkul sahibi olmak ve madenleri işletmek için gerekli yasal düzenlemeler yaptırılır.
7- Küresel güçlerin milli devletlerden kazandıkları servetin en imtiyazlı şekilde, en az, mümkünse hiç vergi ödemeden yurtdışına transferinin yasal zemini hazırlanır.
Kaçı Türkiye için geçerli? Biz bağımsız ve güçlü bir ülkeyiz diyebilir miyiz?
Siyasi olarak düşünmeyi bırakıp mantıklı ve objektif bir şekilde bu maddeleri okuduğumuzda işgalin hangi boyutlara geldiğini görüyoruz.
İşgal ediliyoruz, işgal...
Göz göre göre diyeceğim ama öyle kapalı gözler var ki bizi bu hale getiren.
"Türkiye'nin küllerini verseler kalkındırabilecek olan tek kişiyim" diyen Prof. Dr. Haydar Baş'a kulak verip bu işgalden kurtulabiliriz. Nasıl mı tabii ki Milli Ekonomi Modeli ile. Şu anda Rusya'nın Çin'in uygulayıp süper güç olmalarına sebep olan Milli Ekonomi Modeli ile evet. Kendi içimizde yetişen bu kadar kıymetli bir insanı bizim değil de kilometrelerce uzaklıktaki insanların anlayıp uygulayıp süper güç olduğu bir dönemde bizim uygulamamış olmamız çok büyük bir utanç. Gelin buna bir son verelim ve ülkemizi bu çıkmazdan kurtaracak olan içimizdeki cevhere Prof. Dr. Haydar Baş'a sahip çıkalım ki sonradan pişman olmayalım...
- Almanya'daki seçimler / 26.02.2025
- Olaylar silsilesi / 23.01.2025
- Ne yazmalıyım? / 26.09.2024
- Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / 20.07.2024
- Avrupa'da BTP / 28.02.2024
- Berlin’de Prof. Dr. Haydar Baş’ı andık / 18.04.2022
- Milli Ekonomi Modeli -8- / 26.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -7- / 23.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -6- / 21.03.2022