logo
25 NİSAN 2024

Birliğin adresi Haydar Baş

İcmal Gençlik Derneği'nin geleneksel yaz kampındaki oturumda, "Bu topraklarda gözü olanlar hep oldu, hep olacak" diyen BTP Kadın Kolları Başkanı Seçil Mumcuoğlu, Türk milletinin birlik ve beraberliğinin devamı, huzur ve bolluk içerisinde yaşamasının tek yolunun Prof. Dr. Haydar Baş olduğunu ifade etti
13.08.2017 00:00:00
İcmal Gençlik Derneği tarafından Afyon'da düzenlenen geleneksel yaz kampındaki oturumda, "Bu coğrafyada yaşamak büyük sorumlulukları da birlikte getiriyor. Çünkü bu topraklarda gözü olanlar hep oldu, hep olacak" diyen BTP Kadın Kolları Başkanı Seçil Mumcuoğlu,  bu milletin birlik beraberliğinin devamı, huzur ve bolluk içinde geleceğini şekillendirmesinin tek yolunun Prof. Dr. Haydar Baş olduğunu belirtti.
Seçil Mumcuoğlu'nun dikkat çeken konuşmasını siz Yeni Mesaj okurlarının dikkatine sunuyoruz:
"Biz dört mevsimin bir arada yaşandığı, verimli topraklara sahip, Asya ve Avrupa kıtasının birleştiği, farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış, çok güzel bir coğrafyanın insanlarıyız.
Bu coğrafyada yaşamak büyük sorumlulukları da birlikte getiriyor. Çünkü bu topraklarda gözü olanlar hep oldu, hep olacak.
Son yaşadığımız yağmurlar ve bilim adamlarının su altında kalacak ve kalmayacak yerlerle ilgili tahminleri bile bu toprakları cazip kılıyor. Az evvel de ifade ettiğimiz gibi; hangi sebeple olursa olsun bu topraklarda gözü olanlar hep oldu, hep olacak.
Böl parçala ve yut. Bu, Batı taktiğini bilmeyen ya da duymayan yoktur. Fakat ne hikmetse herkesin bildiği bu tuzağa karşı tedbir alınmaz.
Maalesef, tedbir almak bir tarafa; AB ham hayali ile çıkarılan Selfdeterminasyon yasaları ve yanlış icraatlar, 36 etnik parçaya ayrılmanın kapılarını açtı. Milleti Türk-Kürt diye bölmeye çalıştılar.
Siyasilerimiz bunu engellemek yerine, yetkilileriyle bunun zeminini hazırladılar.
Tam bu noktada, Prof. Dr. Haydar Baş bizi, coğrafyamızın-tarihimizin en özel insanlarından biri ile "Hacı Bektaşi Veli" ile tanıştırdı. Onun anlayışı ile baktık ki "Türk", Hacı Bektaş eliyle yoğrulmuş, onlarca etnik farklılığın, kalbi ve bütün varlığı ile İslam olduktan sonraki adı imiş. Ve Türk olmak bu yüzden çok özel ve güzelmiş.
Prof. Dr. Haydar Baş bu büyük tehdidi Hacıbektaş anlayışı ile ortadan kaldırdı. Ve Türk kimliği altındaki halkları inkâr etmeden, yok edilmeye çalışılan millet kavramını, tekrar ve en güzel bir şekilde tanımladı. Milleti bir ve beraber kıldı. İşte bu yüzden birliğin beraberliğin adresi, Prof. Dr. Haydar Baş'tır.
Siyasetçilerimiz sınıfta kaldı
Bu topraklardaki huzur, mezhep ayrılıkları kullanılarak kundaklanmak istendi ve gerçekten Batı bu işe ciddi yatırım yaptı. Güney sınırımıza yerleştirdikleri katiller, Alevi'dir, Şii'dir diye insanların boyunlarını kesti. Din kullanılarak benim insanım bu işe taraf yapılmaya çalışıldı. Ve maalesef popüler siyasetçilerimiz, bu konuda da sınıfta kaldı.
Prof. Dr. Haydar Baş ise daha Suriye karıştırılmadan önce Ehl-i Beyt kongreleri başlattı. Bursa'da, İstanbul'da, Nevşehir'de, Almanya'da, Antalya Elmalı'da yaptığı kongreler, sayısız TV programları ve yazdığı Ehl-i Beyt külliyatı ile "Tevhid'in Merkezi Ehl-i Beyt'tir" gerçeğini hepimize öğretti.
Alevi, Sünni, Şii, Caferi, Müslüman'ım diyen herkesi Ehl-i Beyt paydasında bir araya getirdi. Ve bize birbirimizi tanıma ve anlama fırsatı verdi.
Yine iş Baş'a düştü
Toplumu kökünden, devletinden ve birbirinden ayırmanın bir başka yolu da Atatürk'ünden, Cumhuriyetin kurucusundan ayırmaktı.
Ve toplum öyle bir hale gelmişti ki; ne Atatürkçüyüm diyenler, ne Atatürk'e dinsiz gözüyle bakanlar, ne sevmek istediği halde kalbine düşürülmüş şüphelerden dolayı sevmekten korkanlar tanıyordu Atatürk'ü.
Toplum bu milletin kurtarıcısı, devletimizin kurucusu Ata'sını tanımıyordu. Hatta Atatürk sevgisi üzerinden bölünmüş ve kimliğinden, kökünden sökülmüştü.
Yine İş Baş'a düştü. Atatürk kimdir? Kimlerdendir? Annesi kimdir? Bütün bu gerçekleri ortaya çıkardı ekibi ile Prof. Dr. Haydar Baş.
Ve anlattı milletine Atatürk gerçeğini, onun ne kadar temiz bir soydan geldiğini ve Molla Zübeyde'nin oğlu olduğunu.
Haydar Hoca sayesinde Atayı sevenler artık kimi sevdiğini biliyor, niye sevdiğini de..
Sevmeyenlerin niye sevmediğini de biz biliyoruz.
Fakirlik hayatın bir parçası haline getirildi
Bu ülkede bütün bu oyunların tutmasının en önemli sebebi halkın en tabii ihtiyaçlarının bile karşılanamadığı; fakirliği, hayatın bir parçası haline getiren ekonomik çözümsüzlük oldu elbet.
Kapitalizm ihtiyaçları sınırsız, kaynakları sınırlı olarak tanımlamıştı. Bu anlayışla dünyaya hükmeden güçlerden, elbette herkesin karnının doyacağı adaletli bir gelir dağılımı beklenemez.
Ve onlardan başka gidecek kapısı olmadığını düşünen siyasilerin de yapabileceği daha iyi bir şey olamaz. Söz buraya gelmişken yediğimiz onca kazığa rağmen hala "AB ilişkilerinin geliştirilmesinden yanayız" diyen Mevlüt Çavuşoğlu anlayışının ya da Adalet yürüyüşünün sonlarına doğru "AB senden Adalet istiyoruz biz AB ile ilişkilerimizin daha da sıkı olması gerektiğine inanıyoruz" diyen Kılıçdaroğlu'nun da halkı için takdir edebileceği, ancak kapitalizmin lütfettiğinden başkası olmadı.
Millet adaletsizlik ve parasızlık yüzünden bütün değerlerini kaybetme noktasına gelmişken Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli (MEM) dünyaya yön veriyor.
MEM, Kasım 2005'ten-Mart 2015'e kadar 9 uluslararası kongre ile bilimin ışığında pek çok akademisyen ve bizzat Haydar Baş tarafından millete anlatıldı.
27 Şubat 2013 Duma çıkartmasıyla ise MEM, kapitalizmin süper güçlerine ihtar çekiyor, bambaşka bir birlikteliğe ilham kaynağı oluyordu.
O günden bugüne, 4 milyar insan, MEM'den istifade eder oldu.
Hâlbuki Prof. Dr. Haydar Baş, MEM'i bu millet için yazmıştı.
Ve milletin bütün sorunlarına çözüm olan MEM'i, milletine defalarca anlattı. MEM'i parti programına aldı. Sosyal devleti savundu.
BTP; Parti programındaki asgari ücret, ev hanımı maaşı, vatandaşlık maaşı, çocuk maaşı, belli bir gelirin altındaki vatandaşlardan vergi alınmaması gibi elle tutulur projeleri, PKK sorununu vatandaşlık maaşı ile sona erdirme taahhüdü ve eşsiz lideri ile çözümün tek adresidir.
Bu milletin birlik beraberliğinin devamı, huzur ve bolluk içinde geleceğini şekillendirmesinin tek yolu Prof. Dr. Haydar Baş'tır.
Türk Milleti Ondan çok şey öğrendi ve hala öğrenecek çok şeyi var.
Haydar Hoca bu milletin hocasıdır. Bu topraklarda hep birlikte huzur içerisinde yaşamak ve coğrafyadaki kanı, gözyaşını dindirmek istiyorsak adres bellidir ve milletin hocasına sahip çıkma vakti gelmiştir.
Güzel bir gelecek için gece gündüz çalışıp milletimizi BTP kadrolarına davet edelim.
Bu şerefli vazife de elbette, Ata'sının izindeki gerçek Kuvvayi Milliye neferleri olan biz BTP kadrolarına layıktır. Teşekkür ederim"
SELİM AYANOĞLU / AFYONKARAHİSAR
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
'Orijinalini paylaşıyorum ki ahlaksızlığınız görülsün'
Montajlı fotoğraf polemiği
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
'Orijinalini paylaşıyorum ki ahlaksızlığınız görülsün'
Montajlı fotoğraf polemiği

Kendi çipini üreten ASELSAN buluşlara devam ediyor

 
ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, İHA kameralarına Kanada tarafından uygulanan ambargoları anımsatarak, "O dönem bir geliştirme projesi başlattık. Önce ambargoyu bertaraf edecek bir kamera yapmak daha da ötesinde dünyada bu alandaki en iyi kamerayı da yapabilmek üzere yola çıkmıştık. Geldiğimiz noktada İHA kameramız ASELFLIR-500'ü tamamladık. Artık operasyonel olarak Silahlı Kuvvetlerimizin kullanımına da girdi" dedi.
24.04.2024 23:34:00
ANADOLU AJANSI
 Kendi çipini üreten ASELSAN buluşlara devam ediyor
 Kendi çipini üreten ASELSAN buluşlara devam ediyor

ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, ihracat yaptıkları ülke sayısını 86'ya çıkardıklarını dile getirerek, "ASELSAN'ın bu yıl yeni ihracat sözleşmeleri açısından 1 milyar dolara yaklaşma hedefi var" dedi. Anadolu Ajansı Teknoloji Masası'nın konuğu olan Akyol, ASELSAN olarak denizin derinliklerinden uzayın derinliklerine kadar her alanda her platforma kritik sistemler geliştirdiklerini kaydetti.

Siz mi ambargo uygularsınız?!

Akyol, İHA kameralarına Kanada tarafından uygulanan ambargoları anımsatarak, "O dönem Savunma Sanayii Başkanlığımızın liderliğinde bir geliştirme projesi başlattık. Önce ambargoyu bertaraf edecek bir kamera yapmak daha da ötesinde dünyada bu alandaki en iyi kamerayı da yapabilmek üzere yola çıkmıştık. Geldiğimiz noktada İHA kameramız ASELFLIR-500'ü tamamladık. Artık operasyonel olarak Silahlı Kuvvetlerimizin kullanımına da girdi" ifadelerini kullandı. ASELFLIR-500'ün rakiplerine oranla yüzde 30 daha iyi performans sergilediğine dikkati çeken Akyol, kameranın lazer işaretlemedeki başarısıyla da güdümlü mühimmatların daha hassas vuruş kabiliyeti kazanmasını sağlamış olduğunu vurguladı.

Hava savunma sistemlerinde yeni ataklar

Akyol, ASELSAN'ın alçak irtifada KORKUT sistemi olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kendisine yönelen dron, seyir füzesi ve benzeri tüm tehditleri parçacıklı mühimmatlarla önce tespit edip sonra onları engellemeye dayalı bir teknoloji. Bu envantere kazandırdığımız ve seri üretimini devam ettirdiğimiz bir sistem. Bunun bir üstünde HİSAR-A diye isimlendirdiğimiz bu sefer biraz daha irtifanın arttığı artık füzelerin devreye girdiği bir sistem var. Burada da Roketsan ile güzel bir işbirliğimiz var. Füzeleri onlar bize sağlıyorlar, biz de bütün sistemi bir araya getirerek alçak irtifalı HİSAR-A'yı tamamlayıp envantere kazandırdık.
Bir üstünde de HİSAR-O'muz var. Orta menzilde. Bunun da envantere kazandırıldığını ve seri üretime devam edildiğini söyleyebilirim. Şimdi de uzun menzilli hava savunma sistemimiz SİPER'i Türk Silahlı Kuvvetlerimizin envanterine kazandırıyoruz. Böylece çok alçak irtifadan yüksek irtifaya kadar katmanlı hava savunmasını 2024 yılında tamamlamış oluyoruz."


Lazer silahı GÖKBERK

ASELSAN'ın lazer silahı GÖKBERK'ten bahseden Akyol, lazerin kaynağını da yerli olarak geliştirdiklerini vurguladı. Akyol, otonominin (kendi kendine karar verip çalışma) üzerinde çalıştıkları önemli başlıklardan olduğunu aktararak, "Deringöz isminde yeni bir ürün üzerine çalışıyoruz. Geçtiğimiz günlerde ilk dalışını yaptık. Yapay zeka destekli otonom sürüş algoritmalarına sahip. Denizin altına 600 metreye kadar dalabilen sonarları olan, su altında haberleşme ve su altında keşif gözetleme kabiliyetine sahip bir ürün" diye konuştu. ASELSAN'ın Ankara'da 400 milyon dolarlık yeni bir yatırıma başladığının altını çizen Akyol, yatırımla beraber binin üzerinde ilave nitelikli istihdamı Türkiye'ye kazandıracaklarını anlattı.


Yapay zeka robotları kullanıyor

Karar vericilerin yapay zeka destekli algoritmalarla işini kolaylaştırmak ve büyük veriyi işlemek üzere komuta kontrol sistemlerinde yapay zekayı etkin olarak kullandıklarını aktaran Ahmet Akyol, "Gerek insansız kara, deniz araçlarında gerek otonominin olduğu diğer sistemlerde yapay zeka destekli algoritmalarla burada fark yaratmaya çalışıyoruz. ASELSAN içerisindeki bütün çalışmalarda yapay zeka robotlarını kullanır duruma geldik. Bunu içerideki süreçlerimizde adım adım yaygınlaştırıyoruz" dedi. Akyol, çip teknolojisinin çok kritik olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: "Çip teknolojisinin askeri ve sivil boyutu var. Bizim açımızdan askeri boyutunda bağımsızlık stratejik öncelik. Bu amaçla Bilkent Üniversitesi ile ortak bir şirketimiz var. Yine ASELSAN'ın İstanbul'da MKR-IC ve TÜYAR isimli iki ayrı çipe odaklanmış alt şirketi var. Bu üç alt şirketle ve kendi bünyemizdeki çip tasarım ekiplerimizle buraya önemli miktarda kaynak ve yatırım yapıyoruz. Özellikle radar ve elektronik harpte kullanılan son derece stratejik olan galyum nitratta, transistör seviyesinde millileştirmeyi tamamladık. Bir radarda yaklaşık 1000'den fazla çip bulunuyor. Bu çipleri kendimiz tasarlıyoruz. 2024 itibarıyla bu çipleri Ankara'da seri üretebilme imkanına kavuştuk. Alt transistörlerini Bilkent Üniversitesi ile ortak şirketimizde, üstündeki çip seviyesi üretimleri de ASELSAN'da çoklu adetlerde yapabilecek duruma geldik. Binlerce çipi seri ürettiğimizi söyleyebilirim. Bu, askeri alandaki bağımsızlığımız açısından önemli."

Meteorolojinin renkli kodları ne anlama geliyor?

Meteoroloji, doğanın diliyle konuşur ve bu dili anlamak için renkli uyarı kodlarından yararlanır. Türkiye'de Meteoroloji Genel Müdürlüğü, hava durumu tahminlerinde ve uyarılarda dört farklı renk kodu kullanır: yeşil, sarı, turuncu ve kırmızı. Her bir renk, doğanın bize gönderdiği mesajların şiddetini ve önemini ifade eder
24.04.2024 13:05:00 / Güncelleme: 24.04.2024 13:08:29
Ahmet Haydar Tarhanlı
Meteorolojinin renkli kodları ne anlama geliyor?
Meteorolojinin renkli kodları ne anlama geliyor?
Yeşil (Tehlike Yok): Yeşil kod, hava durumunun sakin olduğunu ve herhangi bir tehlike beklemediğimizi gösterir. Bu renk, günlük yaşantımızı etkileyecek meteorolojik bir hadisenin olmadığını belirtir ve huzurlu bir gün geçirebileceğimizin işaretidir.

Sarı (Az Tehlikeli): Sarı kod, dikkatli olmamız gerektiğini söyler. Hava durumu olağanın dışında olmasa da, bazı faaliyetler için potansiyel riskler taşıyabilir. Bu uyarı, özellikle açık havada yapılacak etkinliklerde daha tedbirli olmamız gerektiğini hatırlatır.

Turuncu (Tehlikeli): Turuncu kod, tehlikenin arttığını ve olası hasarlar için hazırlıklı olmamız gerektiğini bildirir. Bu renk, nadiren gerçekleşen ve can veya mal kaybına yol açabilecek meteorolojik olayların beklendiğini ifade eder.

Kırmızı (Çok Tehlikeli): Kırmızı kod, en ciddi uyarıdır ve çok tehlikeli durumları simgeler. Bu renk, hayatı tehdit edebilecek, geniş alanlarda büyük hasarlara neden olabilecek son derece kuvvetli meteorolojik hadiselerin beklendiğini gösterir. Kırmızı kod gördüğümüzde, güncel meteorolojik koşulları sıkça takip etmeli ve gerekli tüm önlemleri almalıyız.

Bu renk kodları, doğanın bize sunduğu ipuçlarını çözmemize ve kendimizi olası tehlikelere karşı korumamıza yardımcı olur. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün bu renkli uyarı sistemi, "Haberdar olun, hazırlıksız yakalanmayın" sloganıyla bizlere doğru bilgiyi zamanında sunar ve güvenliğimizi sağlamak için önemli bir araçtır.

Üsküdar-Samandıra Metro Hattı'ndaki sorun 50 saati aştı

Üsküdar-Samandıra Metro Hattı'nda önceki gün sabah meydana gelen aksaklık 50 saati aşkın süredir giderilemezken, sabah mesaisine gitmek isteyen vatandaşlar yoğunlukla karşılaştı.
24.04.2024 09:42:00 / Güncelleme: 24.04.2024 09:47:47
Anadolu Ajansı
Üsküdar-Samandıra Metro Hattı'ndaki sorun 50 saati aştı
Üsküdar-Samandıra Metro Hattı'ndaki sorun 50 saati aştı

M5 Üsküdar-Samandıra Metro Hattı'nda önceki gün saat 06.00 itibarıyla başlayan aksaklık sürüyor.

Metro İstanbul'un önce "teknik arıza" olarak açıkladığı, sonrasında "zorunlu bakım çalışması" şeklinde nitelendirdiği, dün ise "işletme saatleri dışında eğitim amaçlı kullanılan yolcusuz iki trenin teması"ndan kaynaklandığını bildirdiği problem nedeniyle seferler Altunizade İstasyonu'nda aktarmalı olarak sürdürülüyor.

Altunize'de durağından metro hattına geçen vatandaşlara turnikelerden geçtikleri sırada "Gideceğiniz yönün tam tersine gidin" uyarısı yapılıyor.

Hattın bulunduğu kata inildiğinde ise yön tabelaların önünde bekleyen görevliler megafonla duyurular yaparak vatandaşları gidecekleri tarafa yönlendiriyor.

Duraktaki süreli ekran tabelaları çalışmazken vatandaşlar arasında megafonla dolaşan bir görevli seferlerin 15 dakika aralıklarla yapıldığı bilgisini veriyor.

Sefer aralıklarının uzamasıyla birlikte duraktaki yoğunluk artıyor, bazı vatandaşlar işe geç kalmaktan endişe duyduklarını yüksek sesle dile getiriyor.

Metroyu bekleyen bir vatandaş "Açıklama yapan yok mu' Bu metroları kapatın o zaman. Böyle saçma bir şey olur mu' İnsan haklarına aykırı değil mi bu' Evimize, işimize gidemiyoruz. Hani her şey güzel olacaktı bu nasıl vaziyet' Yazıklar olsun." diye tepki gösterirken, etrafındaki diğer vatandaşlar da destek verdi.

Aksaklık, duraktaki merkezi sistemden "zorunlu bakım çalışması" şeklinde duyurulurken, arıza öncesi Üsküdar'dan Samandıra yönüne yoğun saatlerde 4 dakika aralıklarla düzenlenen tren seferlerinin 15 dakikada bir yapılması nedeniyle neredeyse tamamı dolan durakta hareket edecek alan kalmıyor.

Metroyu beklemek istemeyenler vatandaşlara 6 numaralı çıkıştan kalkan ücretsiz İETT otobüslerine binerek Üsküdar yönüne gidebilecekleri bildiriliyor.

Otobüs durağında ise önünde "görevli" yazan otobüsler belirli aralıklarla Üsküdar'a ring atıyor. 

Dolandırıcılar 'Sibergöz'den kaçamadı: 63 gözaltı

Bakan Yerlikaya, siber suçlarla mücadele kapsamında gerçekleştirilen Sibergöz-33 ve Sibergöz-34 Operasyonları'nda 63 şüphelinin yakalandığını bildirdi.
24.04.2024 08:31:00
Anadolu Ajansı
Dolandırıcılar 'Sibergöz'den kaçamadı: 63 gözaltı
Dolandırıcılar 'Sibergöz'den kaçamadı: 63 gözaltı
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Jandarma Genel Komutanlığı Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde Mersin, İstanbul, Hakkari, Tekirdağ ve Niğde'de nitelikli dolandırıcılık, yasa dışı bahis ve çocuk müstehcenliği suçlarının bilişim sistemleri kullanılarak işlenmesine yönelik Sibergöz-33 Operasyonu düzenlendiğini belirtti.


Operasyon kapsamında 16 şüphelinin yakalandığını aktaran Yerlikaya, şu bilgileri paylaştı:

"Operasyonlar sonucunda şüphelilerinin banka hesaplarında ilk belirlemelere göre 18 milyon 500 bin lira para hareketliliği olduğu tespit edildi. Operasyonlar sonucu 18 cep telefonu, 13 bilgisayar, çok sayıda sim kart, taşınabilir bellek, CD, kamera ve çok miktarda Türk lirasına el konuldu."

Sibergöz-34 Operasyonu'nda 47 gözaltı

Yerlikaya, 11 ilde de nitelikli dolandırıcılık ve suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama suçlarını işleyenlere yönelik Sibergöz-34 Operasyonu düzenlendiğini bildirdi.


Operasyonda 47 şüphelinin yakalandığı bilgisini veren Yerlikaya, şunları kaydetti:

"Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu Kocaeli, Adana, İstanbul, Samsun, Gaziantep, Mersin, İzmir, Denizli, Düzce, Ordu ve Bursa'da düzenlenen Sibergöz-34 Operasyonları'nda şüphelilerin, Facebook Marketplace isimli e-ticaret platformundan 'konteyner, elektrikli araba vb.' ilanı verdikleri, iletişime geçtikleri vatandaşlardan 'ürün bedeli' adı altında para talep ederek haksız kazanç sağladıkları tespit edildi. Operasyonlar sonucu çok sayıda dijital materyale el konuldu."

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, operasyonları gerçekleştiren güvenlik güçlerini tebrik etti.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.