Türkiye'nin dış politikada yanlış bir rotada olduğu her gün biraz daha netlik kazanıyor.Dış politikamız maalesef dostları sırtından hançerliyor düşmanları ise sevindiriyor.Güncel bir misal ile konuyu biraz açalım.Bildiğiniz gibi Yunanistan "Kırmızı Kitap" olarak bilinen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nde diğer tüm tehditleri çıkararak tek tehdit olarak Türkiye'yi tanımlayacağını açıkladı.Bu açıklama Yunanistan'da yayınlanan ToVima gazetesinde gündeme getirilmişti. Yanlış duymadınız Yunanistan tek tehdit olarak Türkiye'yi görüyor.Siyaset Belgesi'nde "kuzeyden gelen tehditler" ifadesiyle kuzey komşuları tehdit olmaktan çıkarılıyor, ülkenin karşı karşıya bulunduğu tek tehdit olarak "doğudan gelen tehdit" ifadesiyle Türkiye belirtiliyor.Bu tehdit algılamasının sonucu olarak da Yunan silahlı kuvvetlerinin yeni düzenlemelerle doğudan gelen tehdide yani Türkiye'ye yönelik konuşlandırılması söz konusu?Yunanistan bunu yaparken peki Türkiye ne yapıyor?Geçtiğimiz günlerde Başbakanlık Başdanışmanı Doç. Dr. İbrahim Kalın, "Türkiye'nin, Yunanistan'ı bir tehdit olarak değil, komşu ve ortak olarak gördüğünü" belirtti.Yani bizi tek tehdit olarak gören Yunanistan bizim için tehdit değilmiş, hatta daha da ötesi bizim ortağımızmış.Ne dış politika ama?Bunun anlamı şu: Yunanistan tehdit algılamasının sonucu olarak bütün silahlanmasını Türkiye'ye yönelik yapacak. Ordularını Türkiye'ye göre hazırlayacak ve konuşlandıracak. Herhangi bir savaş durumu için sürekli alarmda olacak.Türkiye ise tam tersi, buradaki askeri yoğunluğunu azaltacak. Koruma kalkanlarını indirecek. Yunanistan'dan herhangi bir saldırı beklemeyecek. Bir saldırı durumunda hazırlıksız yakalanacak.Çünkü devletlerin askeri hazırlığı tehdit algılamalarına göre yapılır.Ne gariptir ki tehdit olarak değil de komşu ve ortak olarak gördüğümüz Yunanistan bundan daha 90 yıl öncesinde ülkemizi işgal etmiş, birçok vatandaşımızı katletmiş, önüne gelen her şeyi yakıp yıkmıştı.Bugün maalesef bunların üzerine bir çizgi çekiyoruz ve bu ezeli düşmanımıza dostmuş muamelesi yapıyoruz.Üstelik Yunanistan 90 yıl önceki idealinden ve tavrından zerre kadar da sapmış değil.Türkiye ve özellikle de Ege hakkındaki emellerinden asla vazgeçmiş değil.Başdanışman Kalın'ın ifadesiyle, Başbakan Recep Tayip Erdoğan ile Papandreu arasında çok iyi bir ilişki varmış.Türkiye ile Yunanistan'ın gerçek manada ortak olması mantığa ve tarihi gerçeklere aykırı; Başdanışman'ın ifadesine bakılırsa demek ki ortak olan Türkiye değil, Başbakan ve AKP hükümetiymiş.Siyasilerimizin bu tür ortaklıkları ülkemizin menfaatlerine asla fayda getirmemiştir.Bir tarafta Yunanistan gibi düşmanları ortak bilme anlayışımız devam ederken, diğer tarafta Azerbaycan'ı, Suriye'yi, İran'ı küstürme faaliyetlerimiz, Afganistan, Irak, Pakistan gibi ülkeleri de işgal konusunda düşmanlarla kol kola olma politikalarımız aynen devam ediyor. Bu gidişat hiç de hayrımıza değil.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Sandıktan ‘çözüm’ değil, ‘tepki’ çıktı / 02.04.2024
- Bu yerel seçimlerde değişime kapı açılacak! / 30.03.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Sandıktan ‘çözüm’ değil, ‘tepki’ çıktı / 02.04.2024
- Bu yerel seçimlerde değişime kapı açılacak! / 30.03.2024