Başbakan Erdoğan partisinin Salı günkü grup toplantısında “Ortada artık zaten BOP diye bir şey kalmadı. Başlamasıyla bitişi bir olmuştur. Bunun dönem içinde görevlendirilmiş üç ülkesi vardı, İtalya, Türkiye, Yemen. Üçünün de çalışma alanları farklıydı. Ortadoğu barışı, kadın hakları ve ekonomi gibi bu alanlarda çalışmaların yapılacağı bir süreç. Ama artık zaten böyle bir şey kalmadı, bitti” dedi.
Büyük Ortadoğu Projesi’nin barış, kadın hakları ve ekonomi gibi alanlarda –eğer varsa- bir çalışması başlamadan bitmiştir.
Başbakan bu konuda haklı.
Ama Büyük Ortadoğu Projesi’nin işgal, kan, katliam, Haçlı planları, tecavüzler ve işkenceleri artarak devam etmektedir.
Bugün Libya, Mısır, İran, Afganistan, Tunus, Yemen elbette Suriye bu şer projenin işgal ettiği ya da hedefindeki ülkelerden yalnızca bazılarıdır.
Kaos içerisindeki bu ülkeler yalnızca bir başlangıçtır, çünkü BOP bütün İslam ülkelerini dönüştürmeyi, sınırlarını yeniden çizmeyi hedeflemektedir.
Sayın Başbakan her ne kadar BOP’un başlamadan bittiğini söylüyor olsa da Bush döneminden bu yana ABD kollarını sıvayıp İslam coğrafyasını karıştırmaktadır.
Adı BOP olmuş ya da Arap Baharı olmuş fark etmiyor.
Hedef aynıdır ve bu sürecin hizmet ettiği devletler de başta İsrail ve ABD olmak üzere aynıdır.
Taşeron devletler de aynı devletlerdir.
ABD Türkiye’ye BOP’ta bir görev vermiştir. Bunu Başbakan da itiraf etmektedir. Bir devletin başka bir devlete nasıl görev verebildiği, Türkiye’nin bu görevi nasıl kabul ettiği cevabının bugüne kadar verilememiş bir konudur.
ABD’nin atanmış valileri Türkiye’yi yönetiyor olsa ancak böyle görevler verilebilir. Hükümet ve Başbakan ABD’nin atamasıyla göreve gelmediğine göre bu görevlendirme itirafına nasıl bir anlam yüklemeliyiz okurun takdirine bırakıyorum.
Bugün Ortadoğu’yla ilgili batılı ülkelerin hangi projeleri varsa Türkiye o projenin emrine amade durumdadır.
Atalarımız “Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz” diyerek yüzyıllar öncesinden sözlerden öte icraatların önemine işaret etmişlerdir.
Bu ölçüyle değerlendirildiğinde BOP, Arap Baharı, dinlerarası diyalog, medeniyetler arası ittifak ve daha batıya ait hangi proje varsa hükümet icraatlarıyla bunlara hizmet etmektedir.
Üstelik Türk devleti ve milletinin çıkarlarına ters düşmesine rağmen hükümet burnunun dikine gitmekte ısrar etmektedir.
Hükümetin son yıllardaki adımlarıyla geçmişte İslam coğrafyasının ağabeyi olan ve hürmet gören Türkiye, şimdi “düşman” ülke olarak tescillenmiştir.
Bu badireye ülkemizi ve devletimizi AKP düşürmüştür. Gidişat iyi değildir. Hükümet icraatlarıyla Türkiye’yi daha derin sorunlara, federasyon ve parçalanmaya doğru sürüklemektedir.
Bu vahim durumdan kurtulmak ancak milletin ayıkması ve çözüm tek adresi olan Prof. Dr. Haydar Baş’la buluşmasına bağlıdır.
Büyük Ortadoğu Projesi’nin barış, kadın hakları ve ekonomi gibi alanlarda –eğer varsa- bir çalışması başlamadan bitmiştir.
Başbakan bu konuda haklı.
Ama Büyük Ortadoğu Projesi’nin işgal, kan, katliam, Haçlı planları, tecavüzler ve işkenceleri artarak devam etmektedir.
Bugün Libya, Mısır, İran, Afganistan, Tunus, Yemen elbette Suriye bu şer projenin işgal ettiği ya da hedefindeki ülkelerden yalnızca bazılarıdır.
Kaos içerisindeki bu ülkeler yalnızca bir başlangıçtır, çünkü BOP bütün İslam ülkelerini dönüştürmeyi, sınırlarını yeniden çizmeyi hedeflemektedir.
Sayın Başbakan her ne kadar BOP’un başlamadan bittiğini söylüyor olsa da Bush döneminden bu yana ABD kollarını sıvayıp İslam coğrafyasını karıştırmaktadır.
Adı BOP olmuş ya da Arap Baharı olmuş fark etmiyor.
Hedef aynıdır ve bu sürecin hizmet ettiği devletler de başta İsrail ve ABD olmak üzere aynıdır.
Taşeron devletler de aynı devletlerdir.
ABD Türkiye’ye BOP’ta bir görev vermiştir. Bunu Başbakan da itiraf etmektedir. Bir devletin başka bir devlete nasıl görev verebildiği, Türkiye’nin bu görevi nasıl kabul ettiği cevabının bugüne kadar verilememiş bir konudur.
ABD’nin atanmış valileri Türkiye’yi yönetiyor olsa ancak böyle görevler verilebilir. Hükümet ve Başbakan ABD’nin atamasıyla göreve gelmediğine göre bu görevlendirme itirafına nasıl bir anlam yüklemeliyiz okurun takdirine bırakıyorum.
Bugün Ortadoğu’yla ilgili batılı ülkelerin hangi projeleri varsa Türkiye o projenin emrine amade durumdadır.
Atalarımız “Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz” diyerek yüzyıllar öncesinden sözlerden öte icraatların önemine işaret etmişlerdir.
Bu ölçüyle değerlendirildiğinde BOP, Arap Baharı, dinlerarası diyalog, medeniyetler arası ittifak ve daha batıya ait hangi proje varsa hükümet icraatlarıyla bunlara hizmet etmektedir.
Üstelik Türk devleti ve milletinin çıkarlarına ters düşmesine rağmen hükümet burnunun dikine gitmekte ısrar etmektedir.
Hükümetin son yıllardaki adımlarıyla geçmişte İslam coğrafyasının ağabeyi olan ve hürmet gören Türkiye, şimdi “düşman” ülke olarak tescillenmiştir.
Bu badireye ülkemizi ve devletimizi AKP düşürmüştür. Gidişat iyi değildir. Hükümet icraatlarıyla Türkiye’yi daha derin sorunlara, federasyon ve parçalanmaya doğru sürüklemektedir.
Bu vahim durumdan kurtulmak ancak milletin ayıkması ve çözüm tek adresi olan Prof. Dr. Haydar Baş’la buluşmasına bağlıdır.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Oyları hunharca bölün… / 23.03.2024
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023