Başbakan Erdoğan'ın miting meydanlarında "faizi şöyle indirdik", "enflasyonu böyle düşürdük", "ekonomi şu kadar iyi" gibi açıklamaları gerçekleri yansıtmıyor.Vatandaşların yaşadıklarından, gerçeklerden yola çıkarsak, Türkiye'de büyük bir kesim faiz batağında, çalışanların maaşları gizlenen enflasyonun altında ezilip kalmış, ekonomi ise perişan vaziyette?Gerçekleri yansıtması açısından Türkiye Kamu-Sen Araştırma Geliştirme Merkezi'nin yaptığı çalışma oldukça önemli?Kamu-Sen Türkiye genelinde bin 724 çalışanla borç anketi yaptı ve sonuç korkunç. Ankete katılanların yüzde 95,1'i borçlu. Borçlu olmayanların oranı ise devede kulak misali, yüzde 4,9?Katılımcıların yüzde 19,1'i 50 bin liranın üzerinde, yüzde 24,9'u 20-50 bin lira arası, yüzde 20,3'ü 10-20 bin lira arası borcu bulunuyor. Yani çalışanların çoğunluğu aylık gelirlerinin kat kat üstünde borçlanmış durumda?Çalışanların daha şimdiden yüzde 29,3'ü borcunu ödeyemeyecek durumda, diğer bir ifadeyle haciz kıskacında? Gün geçtikçe bu oran artıyor.Yüzde 62,5'i ise zorunlu harcamalar dışında hiçbir şeye para harcayamıyor.Yaz tatiline geliyoruz, herkesin hayalinde güzel bir tatil yapıp stres atmak var, ama çalışanların yüzde 87,4'ünün bu hak ettiği hayali gerçekleştirmesi mümkün değil. Çalışanların yüzde 82,1'i bırakın yeni bir ev eşyası almayı, evindeki kırık mobilyaları bile değiştirmekten mahrum. Yarısının, evinin arızalı yerlerini tamir edecek durumu yok.Böyle bir ekonomik manzarada hala Başbakan meydan meydan dolaşıp ekonominin iyi gittiğinden bahsedebiliyor.Vatandaşların, çalışmalarına rağmen bu şekilde borç batağına batmasının en temel nedeni AKP hükümetinin IMF ve AB'den alma akılla hareket etmesidir.AKP döneminde bir taraftan devlete gelir sağlayan kurumlar bir bir haraç mezat satılırken, diğer taraftan da bu kadar satış gelirine rağmen borçlar katlanarak artmıştır.Hükümet ülkemizin milli geliri karşılığı milli paramızı devreye koymadığı için, sürekli borçlanmayı tercih ettiği için bugünkü borç manzarası karşımıza çıkmıştır.Türk halkının bankalara olan ferdi kredi borcu 187 milyar dolara ulaşmıştır. Halkımız bu paraya ihtiyacı olduğu için, diğer bir ifadeyle geliri yetersiz kaldığı için borçlanma yoluna gitmiştir.Bankaların da vatandaşın paraya ihtiyaç duyduğu bir dönemde peynir ekmek gibi sokak ortasında kredi dağıtmaları vatandaşların bu borç tuzağına düşmesine sebep olmuştur.Normal şartlar altında vatandaşların bu borçları kapatma ihtimali yoktur.Vatandaşı bu şekilde önce parasız bırakıp ardından da borçlanmaya doğru itme politikasının masum hiçbir yanı olamaz.Bu borç tablosu yakın bir zamanda çok büyük infiallere, toplumsal sıkıntılara neden olacaktır ve bundan, bilinçli olarak vatandaşı borçlandıranlar olduğu kadar, böyle bir politikanın kapılarını sonuna kadar açan siyasiler de sorumludur.Borçla yaşama geçici bir bahar havası yaşatır ama sonucu büyük bir hüsrandır.Özellikle ülkemizde borçlanmanın önünü açanlar, vatandaşın bu borcu nasıl ödeyeceğinin projesini sunmamaktadırlar.Vatandaşlarımız bu yalancı bahara aldanmamalı ülkemizi borç batağına sürükleyen siyasilerimizi 12 Haziran'da gerekli dersi vermelidir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Türkiye, SDG’ye operasyon yapabilir mi? / 10.09.2025
- Türkiye ekonomisinde yaprak dökümü / 09.09.2025
- Bütünleşik muhalefet sözde kalmamalı / 06.09.2025
- Adalet ve demokrasi için Çağlayan’daydık / 05.09.2025
- Ekonomide büyüyoruz, enflasyon düşüyor, halk niye fakir? / 04.09.2025
- Soruşturmalar siyasi değilse, ispatlayın! / 03.09.2025
- 19 Mayıs’taki bağımsızlık yürüyüşü 30 Ağustos’ta sele dönüştü / 02.09.2025
- Komisyon, ‘cambaza bak’ oyunu mu? / 30.08.2025
- 81 ilde sığınak dün değil niye bugün? / 28.08.2025
- Komisyon kesmedi, çıtayı yükseltme peşindeler / 27.08.2025
- Türkiye ekonomisinde yaprak dökümü / 09.09.2025
- Bütünleşik muhalefet sözde kalmamalı / 06.09.2025
- Adalet ve demokrasi için Çağlayan’daydık / 05.09.2025
- Ekonomide büyüyoruz, enflasyon düşüyor, halk niye fakir? / 04.09.2025
- Soruşturmalar siyasi değilse, ispatlayın! / 03.09.2025
- 19 Mayıs’taki bağımsızlık yürüyüşü 30 Ağustos’ta sele dönüştü / 02.09.2025
- Komisyon, ‘cambaza bak’ oyunu mu? / 30.08.2025
- 81 ilde sığınak dün değil niye bugün? / 28.08.2025
- Komisyon kesmedi, çıtayı yükseltme peşindeler / 27.08.2025