NATO devlet ve hükümet başkanlarının İstanbul zirvesinde Bosna-Hersek'teki İstikrar Gücü'nün (SFOR) çalışmalarına yıl sonunda son vermeyi kararlaştırmalarının ardından AB'de "EUFOR heyecanı" başladı. BM Güvenlik Konseyi kararları doğrultusunda, Bosna-Hersek'te barış ve istikrarı korumak amacıyla, yıl başından itibaren "EUFOR" birimlerini harekete geçirecek olan AB, "ilk büyük askeri operasyonu"nun hazırlıklarını yapıyor.
Bebek büyüyecek mi?
Ortak dış politika ve güvenlik alanında kendisini resmi ağızlardan bir "cüce" olarak nitelendiren AB, "NATO imkan ve yeteneklerini kullanarak" ve "İttifak komutanlarının yönlendirmesiyle" girişeceği Bosna operasyonunda "imaj değiştirmek" arzusunu saklamıyor.
"Ortak stratejik menfaatler" temelinde, 2001 yılı başında oluşturulan NATO-AB diyalogu, iki kurumun, "birbirini tamamlayıcı nitelikte" savunma işbirliği ve danışmalar yapmalarını öngörüyor.
Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası (AGSP) çerçevesinde, NATO planlama yeteneklerini, İttifak'ın katılmayacağı barışı koruma operasyonlarında AB'nin kullanmasına yeşil ışık yakan müttefikler, İstanbul'da aldıkları karar çerçevesinde, "Bosna'da NATO varlığının süreceği ve istikrar güvencesinin AB'ye terk edilmeyeceği, geçmişte verilen sözlerin tutulacağı" mesajını da yansıttılar. Buna rağmen, Bosnalıların "son derece endişeli" oldukları gözlemleniyor.
Bosnalı gazetecilerin
endişesi
Bosnalı gazeteciler, NATO yetkililerine, "İttifak'ın kime güvenerek SFOR'a son verdiğini ve Bosna'yı terk ettiğini" soruyor ve "kamuoyunun NATO'dan güvence istediğini" söylüyor. Üst düzey İttifak yetkilileri, "NATO'nun Bosna'yı terk etmesinin söz konusu olmadığını, bir "genel karargah"ın bölgede kaldığını ve "AB'yi yönlendireceğini" anlatıyor.
AB, 2003 yılının mart ve aralık ayları arasında, Makedonya'da barışı koruma birimlerinin yönetimini NATO'dan devralmıştı ve 15 Aralık 2003'ten itibaren bu 450 askerli görevi polislere devretti. AB'nin söz konusu görevi sırasında operasyonlar, NATO Avrupa Kuvvetleri Komutanı (SACEUR) Yardımcısı tarafından yönetildi. NATO, bugörev çerçevesinde AB'ye stratejik, operasyonel ve taktik tüm destekleri sağladı.
Bebek büyüyecek mi?
Ortak dış politika ve güvenlik alanında kendisini resmi ağızlardan bir "cüce" olarak nitelendiren AB, "NATO imkan ve yeteneklerini kullanarak" ve "İttifak komutanlarının yönlendirmesiyle" girişeceği Bosna operasyonunda "imaj değiştirmek" arzusunu saklamıyor.
"Ortak stratejik menfaatler" temelinde, 2001 yılı başında oluşturulan NATO-AB diyalogu, iki kurumun, "birbirini tamamlayıcı nitelikte" savunma işbirliği ve danışmalar yapmalarını öngörüyor.
Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası (AGSP) çerçevesinde, NATO planlama yeteneklerini, İttifak'ın katılmayacağı barışı koruma operasyonlarında AB'nin kullanmasına yeşil ışık yakan müttefikler, İstanbul'da aldıkları karar çerçevesinde, "Bosna'da NATO varlığının süreceği ve istikrar güvencesinin AB'ye terk edilmeyeceği, geçmişte verilen sözlerin tutulacağı" mesajını da yansıttılar. Buna rağmen, Bosnalıların "son derece endişeli" oldukları gözlemleniyor.
Bosnalı gazetecilerin
endişesi
Bosnalı gazeteciler, NATO yetkililerine, "İttifak'ın kime güvenerek SFOR'a son verdiğini ve Bosna'yı terk ettiğini" soruyor ve "kamuoyunun NATO'dan güvence istediğini" söylüyor. Üst düzey İttifak yetkilileri, "NATO'nun Bosna'yı terk etmesinin söz konusu olmadığını, bir "genel karargah"ın bölgede kaldığını ve "AB'yi yönlendireceğini" anlatıyor.
AB, 2003 yılının mart ve aralık ayları arasında, Makedonya'da barışı koruma birimlerinin yönetimini NATO'dan devralmıştı ve 15 Aralık 2003'ten itibaren bu 450 askerli görevi polislere devretti. AB'nin söz konusu görevi sırasında operasyonlar, NATO Avrupa Kuvvetleri Komutanı (SACEUR) Yardımcısı tarafından yönetildi. NATO, bugörev çerçevesinde AB'ye stratejik, operasyonel ve taktik tüm destekleri sağladı.