logo
13 MAYIS 2024

Bosna katliamında BM, Sırpların suç ortağı!

01.03.2007 00:00:00
6 Nisan 1992 tarihinde başlayıp 14 Eylül 1995 tarihine kadar süren Bosna savaşı sırasında 200.000 kadar Bosnalı Müslüman dünyanın gözleri önünde sistematik bir soykırıma tabi tutularak Sırplar tarafından öldürülmüştür. 2 milyon kadar insan yerini yurdunu terk etmek zorunda kalmıştır. Savaş bittikten sonra Bosna, başka yapacak bir şey kalmadığı için soykırımı uluslararası hukukun en üst mercii olan BM'ye taşıdı. Geçen yıl görülmeye başlanan dava, aslında 14 yıl öncesine dayanıyordu. Bosna, savaşın başında Yugoslavya Federasyonu aleyhinde başvuruda bulunmuş ve bölgedeki şiddetin sona ermesi yolunda bir karar çıkartmaya çalışmıştı. Ama İsrail için Lübnan'da yıldırım hızıyla karar alan BM, Bosna konusunda çok yavaş davranmıştı. O dönemde mahkeme davayı ele alıp almamayı değerlendirirken bir ara kararla Bosna'da soykırımın önlenmesini talep etmiş, ancak Sırplar bu karara rağmen soykırıma devam etmişlerdi. Bosna başvurusunu, 2003 yılında yenilemiş, dava geçen yıl Şubat'ta yargıçlar önüne ancak gelebilmişti. Bosna, Sırbistan'ı Müslümanlara yönelik 200 bin kişinin ölümüyle sonuçlanan etnik temizlik kampanyası yapmış olmakla suçluyordu. Sırbistan ise suçlamaları reddederek olayların iç savaş sonucu meydana geldiğini savunuyordu. İşte Bosna'nın bu son başvurusunu BM'nin en yüksek yargı organı olan Uluslararası Adalet Divanı değerlendirdi ve 2'ye karşı 13 oyla -neredeyse oybirliğiyle- aldığı kararla, Sırbistan'ın Bosna'daki soykırımla ilgili doğrudan yasal bir sorumluluğu bulunmadığını bildirdi. Sadece 1995'te Srebrenitsa'da Bosnalı Müslümanların Sırplar tarafından katledilmesinin soykırım olarak nitelendirdi. Bu soykırımda da Sırbistan devletini sorumlu tutmadı. Mahkeme karar duruşmasında, Srebrenitsa'da 1995'te Boşnaklara yönelik yapılan katliamın, soykırım tanımının şartlarını karşıladığını bildirirken Boşnakların kitlesel şekilde öldürüldüğü diğer olayların ise soykırım kabul edilemeyeceğine hükmetti.  Uluslararası Adalet Divanı Sırbistan'ın Bosna'daki soykırımdan hukuki olarak doğrudan sorumlu ve suç ortağı olmadığına hükmetti. Sırbistan yalnızca bu soykırımın yapılmasını önleyememekten sorumlu olduğuna karar verildi. Müstakbel AB üyesi Sırbistan'ın soykırımcı bir ülke olarak tescil edilmemesi gerekiyordu. Mahkeme Batı dünyası adına tetikçilik yapan Sırpları Bosna Müslümanları istiyor diye gözden çıkaramazdı ve çıkarmadı da. Yani ortada bir soykırım olduğunu inkâr edemeyen BM'nin bu yetkili mahkemesi, soykırımı faili meçhul bırakmayı tercih etti. Belki inkâr da edeceklerdi ama bütün dünyanın gözü önünde gerçekleşen bir soykırımda Sırplara verdikleri destek tüm çıplaklığıyla ortaya çıkacağı için bu kararla yetinilmesi tercih edildi.Bu karar bize bir kez daha bildiğimiz bazı gerçekleri hatırlatmıştır. İsmine "adalet" kelimesi ekleyerek adil olunamadığı gerçeğini ve bir de Batı dünyasının kendi medeniyetinin katillerini bile başka medeniyete karşı koruma refleksinin hala devam ettiğini.Mahkemenin bu adaletsiz kararından sonra babası, eşi ve oğlunun bulunduğu 22 yakınını Srebrenitsa katliamında kaybetmiş olan Srebrenitsa Kurbanları Derneği Başkanı Münire Subasiç, "Avrupa, bir kez daha Müslümanlara karşı olduğunu gösterdi" diyerek Batının çifte standardının altındaki gerçeği ifade etmiştir.Dönemin Fransa Başbakanının bir sözü de Subasiç'i haklı çıkarmaktadır. Barış yanlısı görüşleri ile tanınan ünlü Fransız düşünür Bernard Henry Levy'nin Fransa'nın Sosyalist Başbakanı Alain Juppe'ye "Bosna katliamı için Batı adına utanç duyuyorum" dediği ve Alain Juppe'nin "ne istiyorsunuz yani? Avrupa'nın göbeğinde Müslüman bir ülkenin kuruluşunu kabul mü edelim?" diye cevap vermiştir. Batı dünyasının Bosna katliamındaki taraflı tutumunu gösteren bir örnek de eski Büyükelçilerden İnal Batu'nun yaşadığı bir olaydır. İnal Batu, Srebrenitsa katliamı yaşanmadan önce BM'deki bir toplantıda, Srebrenitsa'nın BM korumasındaki "güvenli bölge" olmaktan çıkarılması gündeme geldiğinde ABD ve Avrupalı meslektaşlarını uyarmış ve "bunu yaparsanız katliam olur" demiş, ancak Türkiye toplantıda yalnız kalmıştı. Bu toplantıda BM Güvenlik Konseyi Srebrenitsa'daki Barış Gücü'nün başka bölgelere çekilmesine karar verdi ve böylece korumasız kalan Müslüman halk, bu karardan birkaç gün sonra, Sırplar tarafından korkunç bir katliama uğratıldı. Uyarılmasına rağmen aldığı kararla katliama destek veren BM'nin bir mahkemesinin Sırpları koruyan bir karar alması bizi şaşırtmamalı. BM'nin bu katliamda Sırplarla ortak çalıştığını gösteren delil yalnızca bu değil elbette.11 Temmuz 1995'te Hollandalı Binbaşı Franken tarafından komuta edilen Srebrenitsa'daki Potoçari kampı Sırplar tarafından kuşatılmış ve kampa sığınan 25 bin Boşnak mültecilerin kendilerine teslim edilmemesi durumunda kampı bombalayacaklarını belirtmişlerdi.  Hollandalı komutan kamp personeli dışında kampta bulunan mültecilerin Sırplara teslim edilmesine karar verdi. 13 Temmuz günü kamp boşaltılmaya başlandı. Boşnaklar, Hollandalı askerlerin gözetiminde tek sıra halinde kamptan çıkarılıyor ve kapıda Sırp askeri araçlarına bindirilip götürülüyorlardı. Götürülenlerin hemen öldürüldüğü haberleri geliyordu. Birkaç gün içinde 8 binden fazla Boşnak öldürüldü. Bu öldürülenleri Sırplara teslim eden BM'nin Hollandalı bir komutanıydı.Şimdi BM'nin Lahey Adalet(!) Divanından neden Sırplar lehine bir karar çıktığını eminim daha iyi anlaşılmıştır.
 
Orhan Dede / diğer yazıları
Fenerbahçe umudunu son 2 haftaya taşıdı
Sarı-lacivertliler Kayserispor'u 3 golle geçti
Aslan şampiyonluğa koşuyor
Son dakika golü ligin kaderini değiştirdi
'Etki Ajanı' düzenlemesinde amaç ne?
Muhalefet temkinli, iktidar sessiz
Siyasete girdiğine pişman olmuş
'Hayatımın en büyük hatasıydı'
Gazze’de güvenli nokta kalmadı
Katliam 219'uncu gününde
Annelerin gündemi ekonomik sorunlar
Çalışmayan anneler daha mutlu
Üretici de tüketici de zararda
Patates depoda 4 lira markette 20 lira
Uyarıları dinlemeden denize girdiler
Tatilciler son anda kurtarıldı
Gökyüzünde eşsiz manzara
Kuzey Işıkları Kuzeyce'de
'Sinan Ateş cinayeti başka bir yere evrilecek'
BTP lideri gündemi değerlendirdi
Erdoğan'ın çağrısına Ostim'den cevap geldi
Togg zırhla kaplandı
UNRWA bildirdi
Refah'tan 300 bin kişi zorla göç ettirildi
Anneler gününde anne cinneti
9 yaşındaki çocuğunu öldürdü
Açık artırma ile satılacak
Sahibinden satılık kilise!
Yunanistan'dan iade-i ziyaret
Miçotakis yarın Ankara'ya geliyor
Fenerbahçe umudunu son 2 haftaya taşıdı
Sarı-lacivertliler Kayserispor'u 3 golle geçti
Aslan şampiyonluğa koşuyor
Son dakika golü ligin kaderini değiştirdi
'Etki Ajanı' düzenlemesinde amaç ne?
Muhalefet temkinli, iktidar sessiz
Siyasete girdiğine pişman olmuş
'Hayatımın en büyük hatasıydı'
Gazze’de güvenli nokta kalmadı
Katliam 219'uncu gününde
Annelerin gündemi ekonomik sorunlar
Çalışmayan anneler daha mutlu
Üretici de tüketici de zararda
Patates depoda 4 lira markette 20 lira
Uyarıları dinlemeden denize girdiler
Tatilciler son anda kurtarıldı
Gökyüzünde eşsiz manzara
Kuzey Işıkları Kuzeyce'de
'Sinan Ateş cinayeti başka bir yere evrilecek'
BTP lideri gündemi değerlendirdi
Erdoğan'ın çağrısına Ostim'den cevap geldi
Togg zırhla kaplandı
UNRWA bildirdi
Refah'tan 300 bin kişi zorla göç ettirildi
Anneler gününde anne cinneti
9 yaşındaki çocuğunu öldürdü
Açık artırma ile satılacak
Sahibinden satılık kilise!
Yunanistan'dan iade-i ziyaret
Miçotakis yarın Ankara'ya geliyor
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.