Şüphesiz her insanın becerisi, yeteneği ve ekonomik durumu aynı olmak zorunda değil.
Kimi insan daha fazla kazanıp daha az emek harcarken, kimi insan da daha çok çalışıp daha az kazanıyor olabilir.
Burada önemli olan mesele, otoritenin yani devleti yönetenlerin asgari ölçüde tüm vatandaşlarına eşit ve insani yaşam koşullarında hayat sunacak sosyal ve ekonomik imkanlar yaratmasıdır.
Ne yazık ki siyasi otorite ne hikmetse seçilebilmek için alt gelir düzeyine sahip insanlardan oy almasına rağmen, bu kesimlere karşı fazla özenli ve hizmet odaklı olmuyor, olamıyor.
2025 yılında 22 bin 104 TL olan asgari ücret, yılın ilk altı ayında oluşan enflasyona ezilmesin diye, işçiler sivil toplum kuruluşları ve sendikalar eylemler, gösteriler ve toplantılar gerçekleştirdiler.
Fakat ne kadar mücadele edilirse edilsin para pula dönüştü.
Emekçinin alın teri kurumadan eridi gitti.
Zenginler ve para babası olan kişiler ve kurumlar kazançlarına göre daha düşük vergi öderken, işçi kesimi maaşından direk kesilen vergiler yüzünden en çok vergi veren insanlar oldular ne yazık ki.
Bu kadar insanın hayatına etki eden yaşamak için en alt seviyede kazanç sağlamaya çalışan yurdum insanın sesi, birilerine vız gelip tırıs gittiği için, kıymeti harbiyesi olmadı.
Yerel ve ulusal basında sesi kısılan ve yok sayılan haberler de cabası.
Yola çıktıklarında halk için hizmet hak için hizmettir şiarında başlayanlar, gelinen düzlemde ne yazık ki başka başka dertlerle ilgilenir oldular.
Yüzyıllar önce Nasreddin Hoca'nın hikayesinde olduğu gibi, "Ye kürküm ye" anlayışı şimdi de devam etmekte.
Fakir fukaranın ne sofrada yeri var, ne de eşikte.
Devir öyle bir hale geldi ki, yiğit muhtaç bırakıldı kuru soğana.
Halkın refahı ve mutluluğunu tesis etmeye talip olanlar, bir kısımın, bir zümrenin mutluluğu ile hem hal oluyorlar.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Köylü milletin efendisidir' sözünü, 'Köylü, işçi milletin başına yüktür, amma da çok şey istiyorlar' durumuna getirdiler.
Bu ve buna benzer toplumun kanayan yarasına değinen ve merhem olmak isteyen Bağımsız Türkiye Partisi (BTP? Genel Başkanı Sayın Hüseyin Baş yaptığı açıklamada, eşit yurttaşlık ilkesine vurgu yaparak;
"Ben de eşit yurttaşlığı savunuyorum!
Örneğin; birilerinin milyarlarca liralık vergisi bir kalemde silinirken, işçi daha maaşını almadan vergisini ödüyor. Bazıları tanıdıkları sayesinde her türlü teşvikten yararlanırken, diğerleri görmezden geliniyor.
Ekonomik sistem, kimi kesimlerin servetine servet katarken milyonlarca insan ay sonunda kirasını nasıl ödeyeceğini düşünüyor.
Kimileri üç-beş maaş birden alırken, milyonlara 22 bin lira ile geçinmeleri dayatılıyor.
Evet, ben de eşit yurttaşlık olması gerektiğini savunuyor ve gelir adaletsizliğinin giderilmesini istiyorum" dedi.
Adalet muhakkak bir gün tecelli edecek, fakat geride perişan olmuş insanlar bırakmadan derhal çözüm bulmak zorundayız.
Rahmetli Genel Başkan Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in Milli Ekonomi Modeli, bu sıkıntıların ortadan kalkması için milletimize yol gösterecek büyük bir rehberdir, armağandır.
Bir şiir ile bitirelim.
İşçi, emekçi ve alınteri döken tüm canlara bin selam olsun.
- Hayalet şehir Gebze TOKİ / 19.08.2025
- 'Tava da delik, yağ da yok' / 16.07.2025
- 'Sudan geçtim susuzum, yüküm ekmek karnım aç' / 15.07.2025
- Tiyatro / 12.07.2025
- Kentin boş duvarları / 11.07.2025
- Muharrem ayı ve Ehl-i Beyt / 09.07.2025
- Düzeltme / 07.07.2025
- Kul Himmet / 06.07.2025
- “Meşhur” mu, “meçhul” mü? / 19.06.2025