Benzin, otomobil, tapu harcı, LPG ve tekel ürünlerine gelen zamlar halkın huzurunu kaçırdı. Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ise konuyla ilgili bir açıklama yaparak zamların huzur ortamını sağlamak için yapıldığını ifade etti. Babacan, “Önemli olan bu konuda istikrardır, önemli olan Türkiye’deki huzur ortamıdır. Bütçe dengesi bozulduğunda Türkiye’de ne huzur ne güven kalır. Bunun bilincinde hareket etmemiz lazım” diye konuştu.
Biz de tam tersini iddia ediyoruz. Özellikle dolaylı vergiler ve ölçüsüz zamlar huzursuzluk, kargaşa ve fakirliğin kaynağıdır. Vergiler zaten gelir düzeyi iyice dibe vuran ve tüketim kabiliyetini yitirmiş ücretli, emekli, işçi, memur gibi hane halklarının yüzde 60’ını oluşturan ezici çoğunluğu perişan ediyor. Ne huzuru Sayın Bakanım, ne huzuru?..
“Biz hükümet olarak bittik. Bütçe açık verdi. Vergi ve zam tek kaynak.
Maliye iflas etmiş durumdadır. Vergi ve zam tek kaynak.
En kârlı kamu şirketlerini yabancılara üç kuruşa sattık. Vergi ve zam tek kaynak.
Komşularımızla harp pozisyonuna geçtik. Vergi ve zam tek kaynak.
Terörle mücadelede başarısız olduk. Vergi ve zam tek kaynak.
Milyarlarca dolar ihracat kaybımız söz konusu. Vergi ve zam tek kaynak.
Bu şartlarda bu vergi ve zamları yağmur gibi yağdırmaktan başka bir şey yapmayı bilmiyoruz. Vergi ve zam tek kaynak.
Aklımız buna yetiyor. Vergi ve zam tek kaynak.
Uyguladığımız kapitalist model ve IMF bunu emrediyor. Vergi ve zam tek kaynak.”
Sayın Babacan yukarıdaki açıklamalardan birini seçmelidir. AKP’nin vergi ve zam politikası, bu şartlarda kapitalist modelin maliye anlayışına dahi ters düşüyor. Çünkü vergi oranlarını artırmak vergi matrahını ve tahsilini aynı oranda artırmaz. Tam aksine belli bir seviyeden sonra vergi oranlarını artırmak mükellefleri vergiden kaçınmaya ve ödememeye zorlar. Sonuçta kurumlar ve gelir vergilerindeki tahsilatlar azalır. Vergisini ödeyemeyecek olan mükelleflerin muhasebecileri allem edip kalem eder o vergiyi ödetmemek için her türlü yasal yolları araştırır. Maliyenin tecrübeleri ile bu konu sabittir.
Hükümet bu gerçeğin farkında olduğundan nispeten daha adil olan kazanç üzerinden doğrudan vergileri değil tüketim üzerinden dolaylı vergilere yoğunlaşıyor. Kullanım zorunluluğu bulunan ve yerine ikame edilemeyen mal ve hizmetler bu vergiler için biçilmiş kaftandır. Akaryakıt, tekel ürünleri, elektrik, doğalgaz, vs. zam yaptın mı ekonomide işler tamamdır. İşte bu kadar basit. AKP’nin ekonomi yönetiminde anladığı bu kadarmış.
2012 yılının ilk sekiz ayında 8.5 milyar TL açık var. Bu açıklar gitgide büyümektedir. Görünüşe göre bir çıkmaz sokağa girilmiştir. Vergiler bumerang gibi zam olarak geri gelmektedir. Zam ve vergi eken enflasyon biçer. Sayın Babacan’a sorum şu: Zam ve vergi artışları hangi durumlarda ve seviyede sabitlenecek veya azaltılacaktır? Böyle bir öngörüleri var mı?
Milli ekonomi modelinde ise kaynaklar vergiden önce senyoraj geliri ve madenlerin işletilmesinden elde edilecek gelirlerdir. Ekonomi kısır döngü içinde zam-vergi kıskacından kurtarılacaktır. Sürekli büyümeyle beraber sosyal devlet anlayışı, gelir piramidinin altındakilere can suyu olacak ve refah içinde yaşamaları sağlanacaktır.
Gelir kaynağı sadece zam ve vergi olan bir ekonomi sisteminin istikrar ve huzur getirmesi mümkün müdür Sayın Bakanım?
Biz de tam tersini iddia ediyoruz. Özellikle dolaylı vergiler ve ölçüsüz zamlar huzursuzluk, kargaşa ve fakirliğin kaynağıdır. Vergiler zaten gelir düzeyi iyice dibe vuran ve tüketim kabiliyetini yitirmiş ücretli, emekli, işçi, memur gibi hane halklarının yüzde 60’ını oluşturan ezici çoğunluğu perişan ediyor. Ne huzuru Sayın Bakanım, ne huzuru?..
“Biz hükümet olarak bittik. Bütçe açık verdi. Vergi ve zam tek kaynak.
Maliye iflas etmiş durumdadır. Vergi ve zam tek kaynak.
En kârlı kamu şirketlerini yabancılara üç kuruşa sattık. Vergi ve zam tek kaynak.
Komşularımızla harp pozisyonuna geçtik. Vergi ve zam tek kaynak.
Terörle mücadelede başarısız olduk. Vergi ve zam tek kaynak.
Milyarlarca dolar ihracat kaybımız söz konusu. Vergi ve zam tek kaynak.
Bu şartlarda bu vergi ve zamları yağmur gibi yağdırmaktan başka bir şey yapmayı bilmiyoruz. Vergi ve zam tek kaynak.
Aklımız buna yetiyor. Vergi ve zam tek kaynak.
Uyguladığımız kapitalist model ve IMF bunu emrediyor. Vergi ve zam tek kaynak.”
Sayın Babacan yukarıdaki açıklamalardan birini seçmelidir. AKP’nin vergi ve zam politikası, bu şartlarda kapitalist modelin maliye anlayışına dahi ters düşüyor. Çünkü vergi oranlarını artırmak vergi matrahını ve tahsilini aynı oranda artırmaz. Tam aksine belli bir seviyeden sonra vergi oranlarını artırmak mükellefleri vergiden kaçınmaya ve ödememeye zorlar. Sonuçta kurumlar ve gelir vergilerindeki tahsilatlar azalır. Vergisini ödeyemeyecek olan mükelleflerin muhasebecileri allem edip kalem eder o vergiyi ödetmemek için her türlü yasal yolları araştırır. Maliyenin tecrübeleri ile bu konu sabittir.
Hükümet bu gerçeğin farkında olduğundan nispeten daha adil olan kazanç üzerinden doğrudan vergileri değil tüketim üzerinden dolaylı vergilere yoğunlaşıyor. Kullanım zorunluluğu bulunan ve yerine ikame edilemeyen mal ve hizmetler bu vergiler için biçilmiş kaftandır. Akaryakıt, tekel ürünleri, elektrik, doğalgaz, vs. zam yaptın mı ekonomide işler tamamdır. İşte bu kadar basit. AKP’nin ekonomi yönetiminde anladığı bu kadarmış.
2012 yılının ilk sekiz ayında 8.5 milyar TL açık var. Bu açıklar gitgide büyümektedir. Görünüşe göre bir çıkmaz sokağa girilmiştir. Vergiler bumerang gibi zam olarak geri gelmektedir. Zam ve vergi eken enflasyon biçer. Sayın Babacan’a sorum şu: Zam ve vergi artışları hangi durumlarda ve seviyede sabitlenecek veya azaltılacaktır? Böyle bir öngörüleri var mı?
Milli ekonomi modelinde ise kaynaklar vergiden önce senyoraj geliri ve madenlerin işletilmesinden elde edilecek gelirlerdir. Ekonomi kısır döngü içinde zam-vergi kıskacından kurtarılacaktır. Sürekli büyümeyle beraber sosyal devlet anlayışı, gelir piramidinin altındakilere can suyu olacak ve refah içinde yaşamaları sağlanacaktır.
Gelir kaynağı sadece zam ve vergi olan bir ekonomi sisteminin istikrar ve huzur getirmesi mümkün müdür Sayın Bakanım?
Cihat Tekin / diğer yazıları
- İran vekil güçlerini ateşe attı / 16.04.2024
- Kamçılı IMF dönemi başladı / 15.04.2024
- Mahkeme kadıya mülk değildir / 09.04.2024
- Türkiye sadece İstanbul'dan ibaret değildir / 08.04.2024
- Erken seçim çağrısı yapılmalı / 05.04.2024
- Müflis tüccar eski defter karıştırır / 04.04.2024
- Tencere dibin kara seninki benden kara / 26.03.2024
- Yel kayadan bir şey aparabilmez / 25.03.2024
- Milli Ekonomi Modeli belediyelere hayat verecek / 23.03.2024
- Milli Para istikrarın sembolüdür / 22.03.2024
- Kamçılı IMF dönemi başladı / 15.04.2024
- Mahkeme kadıya mülk değildir / 09.04.2024
- Türkiye sadece İstanbul'dan ibaret değildir / 08.04.2024
- Erken seçim çağrısı yapılmalı / 05.04.2024
- Müflis tüccar eski defter karıştırır / 04.04.2024
- Tencere dibin kara seninki benden kara / 26.03.2024
- Yel kayadan bir şey aparabilmez / 25.03.2024
- Milli Ekonomi Modeli belediyelere hayat verecek / 23.03.2024
- Milli Para istikrarın sembolüdür / 22.03.2024