logo
20 NİSAN 2024

BTP Lideri: Koas provası yapıyorlar

FETÖ'nün darbe girişimini değerlendiren BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, 'Türk milletiyle devletini, askerini birbirine düşürmek, belki de bundan sonra çatışma ortamı oluşturmak istiyorlar' dedi. Dün FETÖ'ye destek verenlerin şimdi karşı gibi konuştuklarını söyleyen Prof. Dr. Baş, 'tüm Türkiye'yi FETÖ konusunda 20 yıl önce sadece biz uyardık" dedi.
01.08.2016 00:00:00
 YENİ MESAJ/TRABZON
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Meltem TV'de canlı olarak yayınlanan ve Başyazarımız Muharrem Bayraktar'ın sunduğu Diyalog Özel programında Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimini değerlendirdi.
1960, 1980 darbelerini yaşadığını söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Hiçbir darbede kan yoktu. Yani silah, top kullanılmadı. Bu darbenin istisnası, silahlar kullanıldı, top, tüfek kullanıldı, uçaklar kullanıldı. Adeta bir savaş meydanına Türkiye döndü" dedi.
BTP Genel Başkanı Baş sözlerine şöyle devam etti: "Böyle bir ortamda Türk halkı ciddi bir gerilimle, tehditle karşı karşıya kaldı. Elbette biz de bu ülkenin bir insanı olarak bu tehdidi yaşadık. Ben burada Sayın Başbakan Binali Yıldırım'ı tebrik ediyorum, sağduyu ile olayın içine girdi. Sayın Cumhurbaşkanı da soğukkanlılıkla meseleleri yönlendirdi.
Halkı yönlendirdiler ve halk ile darbeciler arasında bir savaş meydanına dönüşen görüntü oluştu. Bu görüntüde halk kazanan taraf oldu. Her ne kadar Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde bir darbeci grup görüntüsüyle ortaya çıkmış olsa da neticede sırtında asker elbisesi olması münasebetiyle onu bir grup insana mal etmek o zaman zor, belki de imkânsızdı. Ama sona doğru yaklaştığında görüldü ki, bu bir grup askerin terör maksadıyla ortaya koyduğu bir hareket tarzıydı.
Tabi halkımızın sokaklara, caddelere dökülerek bağımsızlığına ve demokrasiye sahip çıkması hepimizin göğsünü kabartan çok ciddi bir tavır oldu. Ancak bu darbede bunların unuttukları bir konu oldu. Biliyorsunuz bundan önceki darbelerde biz hep şunu gördük:
Hareket başladığı andan itibaren ilk defa siyasi partilerin genel başkanları, başbakan hatta cumhurbaşkanı alınır halkla ilişkisini kesme babında alınır, sabaha kadar belli bir yerde tutulur, sabahleyin gün açınca adalardan bir tanesine gönderilir. Mesela rahmetlik Menderes'i Yassıada'ya göndermişlerdi."


Sadece darbe söz konusu değil
FETÖ darbe girişiminde böyle bir şeyin söz konusu olmadığına dikkatleri çeken Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Sadece darbe söz konusu olsa idi siyasilerin halkla iletişimini kesmemeleri asla mümkün olamazdı. Ama bence sadece darbe söz konusu değil" dedi. Türkiye'nin ciddi bir kaosa sokulmak istendiğini söyleyen Prof. Dr. Baş şunları söyledi: "Türk milletiyle devletini, askerini birbirine düşürmek, belki de bundan sonra çatışma ortamı oluşturmak istiyorlar. Darbe girişiminden sonra MHP Genel Başkanı halkı olarak bir demeç verdi, CHP Genel Başkanı, Sayın Başbakan ve cumhurbaşkanı bir demeç verdi. Halk baktı ki, bu darbe yerine bizim hürriyetimizi kısıtlama hareketi. Biz o halde hürriyetimizi teslim edemeyiz noktasına istese de istemese de vatandaş geldi. Böylece vatandaş okunan salalarla, yapılan anonslarla birlikte sokağa davet edildi. Hâlbuki ihtilâllerde yapılan ilk iş, halkla siyasilerin arasını açmak ve kesinlikle siyasileri dış tabiattan uzaklaştırmaktır.
(M. Bayraktar: Bunu başaramadılar yani) Ben buna bir taktik diyorum. Neden? Çünkü ondan sonra yapılan tüm değerlendirmelerde işte ikincisi, üçüncüsü gelecek dendi. İkinci, üçüncü hareketi beklemek demek, bu birinciyi tahmin eden arkadaşların yorumu demektir.
Eğer bu insanlar siyasilerle halkın arasını açmış olsaydı bizim asla sokağa çıkma imkânımız olamazdı. Hatta hiç ilgisi yokken geliyor ve halka ateş açıp vatandaşı öldürüyorlar. Yani bu kanlı bir çatışmanın provası mesabesinde görülen davranış biçimi hissiyatım bu. Böyle bir olayla Türkiye Cumhuriyeti devleti, milleti ve askeri olarak ciddi bir sınavdan geçtik. Halk burada kazandı. Demokrasiye sahip çıktı, günlerce meydanlardan ayrılmadı demokrasi nöbeti tuttu. Siyasi partiler de görevlerini yaptı."
Bundan sonrası için ciddi formüller gerekli!
"Gidişatta bizim halkı sokaklara, caddelere, meydanlara dökerek kontrolü elimizde tutmamız zor, belki de imkânsızdır" diyen Prof. Dr. Baş, "Çok daha ciddi formüllere bizim ihtiyacımız var. Bunu kim yapacak siyaset yapacak. Siyasetin bu konuya eğilmesi, ilgili siyasileri bir araya getirmesi, hatta herkesten burada biz ne yapabiliriz veya ne yapamayız şeklinde bir proje istemesi lazım. Bizim beklentimiz meydana çıkan insanlar 'bizi sağlama alarak, bizim çevremizde kalkan olacak ve bizi kimse hiçbir zarar veremez' düşüncesinden vazgeçmeliyiz" ifadelerini kullandı.



İşgal girişimlerinin panzehiri Ehl-i Beyt
Batı dünyasının Türkiye üzerindeki hesaplarının yeni olmadığını söyleyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş sözlerini şöyle sürdürdü: "Batı dünyasının özellikle Türkiye üzerindeki hesabı Şark Projesi'nin hayata geçmesidir. Ne demek bu Şark Projesi? 'Türk milleti bu coğrafyanın insanı değil. Orta Asya'dan buraya geldi, geldiği gibi de gitmesi lazım' demektir.
Hatta son zamanlarda Şark Projesi hakkındaki kanaatler burada Türkler giderken Türk diye bir neslin de kalmaması gerektiği yönünde ortaya konuluyor. Çünkü Türkler Anadolu'ya gelirken bu kadar kalabalık değildi, hakikaten olaya baktığınızda dedikleri de doğru. Horasan'dan Ahmet Yesevi'nin talebesi Hacı Bektaş-ı Veli Anadolu yaylasına geliyor.
Anadolu Ehl-i Beyt anlayışıyla İslam'ı buldu. Hacı Bektaş bu anlayışı Anadolu'ya kazandırdı. İşin enteresan tarafı İstiklal mücadelesini yapan Mustafa Kemal Atatürk de bu ruhla İstiklal Savaşı'na girdi Türkiye Cumhuriyeti devletini kurdular. Dikkat edin hep Ehl-i Beyt kökenli insanların olduğu yerlerde kongreler yapıldı. Sivas Kongresi, Amasya Kongresi?
Atatürk Ehl-i Beyt havasının yaşandığı yerlerde hareketi başlattı ve çok mükemmel bir kadro kendiliğinden ortaya çıktı. Onun için hareketlerde baş olan insanların tespitleri hayati önem ve değer taşır. İstiklal mücadelesini Kuvayı Milliye teşkilatı yaptı. İşte bu Kuvvayi Milliye Ehl-i Beyt'in ruhunu taşıyan müthiş bir ordudur.
Türk Silahlı Kuvvetleri de Kuvayı Milliye algısıyla hayat bulmuştur. Yani bir milletin ayakta durabilmesi devlet olabilmesi bazı kuralların hayata geçmesine bağlı. Şimdi biz istesek de istemesek de dizlerimiz sallanmaya başladı. Onun için Görgüsü, tecrübesi zayıf olan bu insanları çökertmek için ecnebi güçlerin içimizden satın aldığı insanlar var. Kabul etsek de bu böyledir, etmesek de böyledir. Satın aldılar veya ikna ettiler, tarafına aldı. Ama öyle bir dönem geldi ki ecnebilerin bu tarafına aldıkları insanlara biz toplumun bütün kademelerinde görev verdik.
Milli Eğitim'de, sağlık kurumlarında, ormancılıkta, madencilikte vazife verdik ve devletin bütün kurumlarına yerleştirdik. Devletin bütün kurumlarında yerleştirirken de hiçbir ölçüyü de kabul etmedik. Bize yol gösteren insanların aklını beğenmedik, sen ne oluyorsun havasına girdik."
Dün destek verenler şimdi FETÖ'ye karşı oldu
"Biz o dönemde Türkiye'nin girdiği bu girdap şartlarında net konuşuyorum çok yorulduk" şeklinde konuşan Prof. Dr. Haydar Baş, "Şimdi bakmayın herkesin FETÖ'ye karşı olmasına, yalan? Ne karşısı yahu, Biz anlatıyoruz bu arkadaş belki niyeti bu değil sen, ben bir araya gelir bunu ikaz edersek bu yanlıştan çevireceğiz. En azından etrafını soyup alacağız. Gelin hep beraber bunları ayıktıralım, ikaz edelim, irşat edelim dememize rağmen hacısı, hocası, sakallısı, 'siz bunları kıskanıyorsunuz' dediler bize. (M. Bayraktar: Hocam siz ve kadronuz 1997 yılından itibaren yani 20 yıldan beri Fethullah Gülen tehlikesini ve tehdidini dile getiriyorsunuz.) Biz eğer bir anlayış için 20 sene beklersek bu ülkenin hali ne olacak?" dedi.


Gülen'i ikaz etmiştik
"Biz cemaat liderlerine arkadaşlarımızı gönderdik. Biz onu şikâyet ederek gitmedik. 'İslam itikadında şu ayete göre, şu hadisi şerife göre bu kurala göre bunun yapılması, bunun söylenmesi bir insanın küfre girmesine sebeptir' dedik" şeklinde konuşan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar baş şunları söyledi: "Bunu madde madde izah ediyoruz, yani kalkıp da bu kâfir oldu gibi bir şey yok. Artı, bak ne diyor bu arkadaş; 'Hıristiyan ve Yahudiler de cennetliktir.' Bu arkadaşlar ikaz edilseydi böyle ciddi bir gaflete düşeceklerini zannetmiyorum. Ciddi ikaz edemedik, bu arkadaşları sadece ben ikaz ettim. Bunlar öyle bir kulvarın içine girdiler ki yaptıkları her şey yanlış. Fethullah Gülen Papa'yı ziyaret için Vatikan'a gitti ve ona bir mektup takdim etti. Ben bu mektubu görünce şaşırdım. 'Papalık misyonunun bir parçasıyım' diyor. Terör orada başladı. Bununa manası nedir? (M. Bayraktar: Ben sizin adamınızım, diyor.) Bitti. Dedik ki bu adamı ikaz edelim, irşat edelim. Ona bir mektup gönderdik. Biz ilahiyat tahsili gördük, bu hususta araştırmalarımız var. Ne dedik; 'Arkadaş yaptıklarınızın şurası yanlış. Lütfen bundan vazgeçin.'
Bizim arkadaşlar İstanbul'da Ali Açıl adlı Fethullah Gülen'e yakın bir işadamına 'gittiğiniz yol yanlış' diye uyardığım bu mektubu götürdüler. Ali Kırca ana haber bülteninde o sırada Vatikan'da bulunan Fethullah Gülen'i Papa'yla görüştükten sonra canlı yayına çıkardı. Ona, 'Türkiye'de senin önüne durarak, bu hareketi engellemek isteyen oldu mu' diye sordu.
O da 'marjinal bir grup çıktı ama ehemmiyeti yok' dedi. Açık konuşayım o zaman sinirlerim tepeme çıktı. 'Yahu sen kimsin, den daha bir aile kuramadın, kalktın Türkiye Cumhuriyeti devletinin siyasetini belirleyeceksin. Hadi oradan be' dedim. O akşam ben de televizyondaydım dedim ki; ayıksın, yanlış gidiyor. Bu gidişat onun sonunu getirecek."
İstanbulspor küme düştü
Karagümrük son saniye penaltısıyla kazandı
CHP'li 408 başkana böyle seslendi
'Ayağa kalkın ve bu ülkeyi kurtarın'
İsrail'le ticareti savunmaya devam etti
'Sözlerimin arkasındayım'
'Yarım saat sonra gelir alırsın' dedi!
Torbacılık suç olmaktan çıktı mı?
Dev dalgalar yürekleri ağızlara getirdi
Antalya'da şiddetli fırtına!
1 Haşdi Şabi mensubu öldü, 8 asker yaralandı
Hava saldırısı mı, patlama mı?
'Takmaya devam edeceğim'
Rolex müdafaası!
Yerlikaya, Mardin ve Diyarbakır için düğmeye bastı
İki ile kayyum mu atanacak?
Özel'e İmamoğlu ve Yavaş da eşlik etti
CHP'den Anıtkabir ziyareti
Vali Gül'den boşaltılan evler hakkında açıklama
Heyelan nedeniyle 30 ev boşaltıldı
'Biz de bu programı tavsiye ederdik'
IMF'den Şimşek programına destek
Armutlu hayalet şehre döndü
'Berzeg Sendromu' mahalleyi boşalttı
15 üyeden 9'unu Erdoğan atamış oldu
Erdoğan'dan AYM'ye yeni atama
Para vermeyen annesini benzin dökerek yaktı
Tutuklanırken dikkat çeken sözler
'Vay sana düşman olup yalanlayanın haline’
'İsim nedir?' dedim. Buyurdular: Alamet
İstanbulspor küme düştü
Karagümrük son saniye penaltısıyla kazandı
CHP'li 408 başkana böyle seslendi
'Ayağa kalkın ve bu ülkeyi kurtarın'
İsrail'le ticareti savunmaya devam etti
'Sözlerimin arkasındayım'
'Yarım saat sonra gelir alırsın' dedi!
Torbacılık suç olmaktan çıktı mı?
Dev dalgalar yürekleri ağızlara getirdi
Antalya'da şiddetli fırtına!
1 Haşdi Şabi mensubu öldü, 8 asker yaralandı
Hava saldırısı mı, patlama mı?
'Takmaya devam edeceğim'
Rolex müdafaası!
Yerlikaya, Mardin ve Diyarbakır için düğmeye bastı
İki ile kayyum mu atanacak?
Özel'e İmamoğlu ve Yavaş da eşlik etti
CHP'den Anıtkabir ziyareti
Vali Gül'den boşaltılan evler hakkında açıklama
Heyelan nedeniyle 30 ev boşaltıldı
'Biz de bu programı tavsiye ederdik'
IMF'den Şimşek programına destek
Armutlu hayalet şehre döndü
'Berzeg Sendromu' mahalleyi boşalttı
15 üyeden 9'unu Erdoğan atamış oldu
Erdoğan'dan AYM'ye yeni atama
Para vermeyen annesini benzin dökerek yaktı
Tutuklanırken dikkat çeken sözler
'Vay sana düşman olup yalanlayanın haline’
'İsim nedir?' dedim. Buyurdular: Alamet

Mezitli Belediyesi, Türkçe harf kullanılmayan tabelaları kaldırdı

Mersin'in merkez ilçe Mezitli Belediyesi, Türkçe harf kullanmayan işletmelerin tabelalarını kaldırdı.
20.04.2024 12:53:00
İhlas Haber Ajansı
Mezitli Belediyesi, Türkçe harf kullanılmayan tabelaları kaldırdı
Mezitli Belediyesi, Türkçe harf kullanılmayan tabelaları kaldırdı
Başkan Ahmet Serkan Tuncer'in talimatı doğrultusunda, Mezitli ilçesinde Zabıta Müdürlüğü ekiplerince yapılan denetimlerde, Türkçe harf kullanılmayan tabelaların tespit edildiği ve gerekli yasal işlemlerin yapıldığı belirtildi.

Ekiplerin ayrıca duvarlara yazılmış yazıları da sprey boya ile kapattığı ifade edildi.

Ayrıca, ekiplerin işletme sahiplerine kanuna uygun tabelalar kullanmaları konusunda bilgilendirme yapıldığı da kaydedildi.

Türkiye'nin en yaşlı ili Sinop

Türkiye'nin en yaşlı ili Sinop, çocuk nüfusunun en düşük olduğu 7. il oldu
20.04.2024 11:47:00 / Güncelleme: 20.04.2024 11:54:29
İHA
Türkiye'nin en yaşlı ili Sinop
Türkiye'nin en yaşlı ili Sinop
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanlığı İstatistiklerle Çocuk, 2023 haber bültenini açıkladı. TÜİK başkanlığı tarafından verilen bilgiye göre Türkiye nüfusunun yüzde 26'sını çocuk nüfus oluşturdu. Türkiye'nin en yaşlı nüfusu bulunan Sinop'ta ise nüfusun yüzde 18,8'i çocuk.

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre 2023 yılsonu itibariyle Sinop nüfusu 229 bin 716 iken, bunun 43 bin 149'unu çocuk nüfus oluşturdu. 0-17 yaş grubunu içeren çocuk nüfus, 1985 yılında toplam nüfusun yüzde 45,0'ini oluştururken, bu oran 2007 yılında yüzde 26,9 ve 2023 yılında yüzde 18,8 oldu.

Çocuk nüfus yaş grubuna göre incelendiğinde, yüzde 23,5'inin 0-4 yaş grubunda, yüzde 28,8'inin 5-9 yaş grubunda, yüzde 29,6'sının 10-14 yaş grubunda ve yüzde 18,1'inin 15-17 yaş grubunda yer aldığı görüldü.

Sinop, çocuk nüfusunun en düşük olduğu 7. il

ADNKS sonuçlarına göre illerin çocuk nüfus oranı incelendiğinde 2023 yılında Sinop'un yüzde 18,8 ile en düşük çocuk nüfusu oranına sahip 7. il olduğu görüldü.

Milli Eğitim Bakanlığı örgün eğitim istatistiklerine göre Sinop'ta ortaokul seviyesinde net okullaşma oranı 2022/'23 öğretim yılında yüzde 92,33 oldu. Ortaokulda net okullaşma oranı cinsiyet bazında karşılaştırıldığında, erkeklerde yüzde 92,42, kızlarda ise yüzde 92,23 olduğu görüldü.

Sinop'ta 0-17 yaş grubunda en az bir çocuk bulunan hane halkı oranı yüzde 29,1

Sinop'ta 2023 yılında toplam hane halkı sayısı 82 bin 300 oldu. Hanelerin yüzde 29,1'inde 0-17 yaş grubunda en az bir çocuk bulunduğu gözlendi. Bu oran ile Sinop 0-17 yaş grubunda en az bir çocuk bulunan hane halkı oranının en düşük olduğu ikinci il oldu.

Toplam hanelerin yüzde 13,5'inde 0-17 yaş grubunda bir çocuk, yüzde 10,6'sında iki çocuk, yüzde 3,6'sında üç çocuk, yüzde 0,9'unda dört çocuk, yüzde 0,5'inde ise beş ve daha fazla çocuk bulunduğu görüldü.

İmamoğlu'nun kapıyı gösterdiği CHP'li Köksal, mültecilere ait kaçak işyerlerini mühürledi

CHP'li Afyonkarahisar Belediyesi, şehirdeki sığınmacıların ruhsatsız iş yerlerini mühürleme kararı aldı. Belediye Başkanı Burcu Köksal, zabıta ekiplerinin işlemlerini yerinde takip ederek dükkanları mühürledi. Bir de açıklama yapan Köksal, "Tüm mültecilerin iş yeri açmalarına engel olacağım, şehrimizden ayrılmaları için ne gerekiyorsa yapacağım." dedi.
20.04.2024 08:25:00
Haber Merkezi
İmamoğlu'nun kapıyı gösterdiği CHP'li Köksal, mültecilere ait kaçak işyerlerini mühürledi
İmamoğlu'nun kapıyı gösterdiği CHP'li Köksal, mültecilere ait kaçak işyerlerini mühürledi

Afyonkarahisar Belediyesi, şehirdeki mültecilerin ruhsatsız iş yerlerini mühürleme kararı aldı.

Seçimlerden önce 'Seçilirsem DEM Parti dışında tüm partilere kapın açık' dediği için İstanbul Büyükşehir Belediye Başjanı Ekrem İmamoğlu tarafından 'kendisine başka bir parti bulması' istenen Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal, zabıta ekiplerinin uygulamasına katılarak ruhsatsız dükkanlara mühür taktı.

Sosyal medya hesabından konuya ilişkin açıklama yapan Köksal, şu fadeleri kullandı:

"Bugün Zabıta Ekiplerimizle birlikte şehrimizde iş yeri açma ve çalışma ruhsatı bulunmadığı halde faaliyet gösteren sığınmacılara ait iş yerlerinin faaliyetlerine son verdik. Erenler Mahallesi'nde Spor Salonu, Cumhuriyet Mahallesi'nde tatlıcı; Dumlupınar, Sahipata ve Marulcu Mahallelerinde bakkal dükkanı olan iş yerlerini mühürledik. Söz verdiğim gibi Afyonkarahisar'da Suriyeli mülteciler olmak üzere tüm mültecilerin iş yeri açmalarına engel olacağım, şehrimizden ayrılmaları için ne gerekiyorsa yapacağım. Amasız, fakatsız, lakinsiz göndereceğiz Afyonkarahisar'dan…"


Erdoğan'dan görevden alma ve atama kararları

Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararları Resmi Gazete'de yayımlandı.
20.04.2024 08:06:00
İhlas Haber Ajansı
Erdoğan'dan görevden alma ve atama kararları
Erdoğan'dan görevden alma ve atama kararları
Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararlarına göre Hazine ve Maliye Bakanlığı'nda açık bulunan Vergi Başmüfettişliklerine Furkan Fırat, Erhan Yaşaran, Hatice Senger Erdoğan, Levent Emre, Bayram Gülçiçek, Barış Gürsoy, Volkan Nurdağ ve Halime Eda Tandoğan atandı.

Bakanlıkta açık bulunan Vergi Müfettişliklerine ise Sevil Toprak, Osman Neşet Tandoğan, Erol Cihan Dersinlioğlu ve yapılan yeterlilik sınavda başarı gösteren Vergi Müfettiş Yardımcıları Murat Dönmez, Güler Çelik, Harun Yartaş ve İbrahim Ayyıldız atandı. Atamalar 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2 ve 3'üncü maddeleri ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 37'nci maddesi gereğince gerçekleştirildi.

Tarım ve Orman Bakanlığında açık bulunan Başmüfettişliklere ise 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 2 ve 3'üncü maddeleri gereğince Müfettişler Caner Atasever, Mahmut Kaynar ve Songül Afşar atandı. Tarım ve Orman Bakanlığında ayrıca 5'inci Bölge Müdürü Şahin Çılgın görevden alındı.

Kültür ve Turizm Bakanlığında ise açık olan Başmüfettişliklere 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 2 ve 3'üncü maddeleri gereğince Müfettişler Ercan Sarı, Atilla Özkan, Mustafa Yavuz Ülküm, Birol Baha Bağ, Burak Büyükkuzukıran, Fatih Tuna Tunasoylu, Enes Keten ve Emre İlhan atandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Afyonkarahisar İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Tanır ise görevden alındı.

Karar ile birlikte 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 2 ve 3'üncü maddeleri gereğince Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında açık bulunan İş Müfettişliğine Yasin Zengin, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında açık bulunan Başmüfettişliğe Müfettiş Eşref İmamoğlu atandı.

Karara göre 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 2'nci maddesi gereğince Milli Eğitim Bakanlığı Zonguldak İl Milli Eğitim Müdürü Züleyha Aydoğan ve Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğü Trabzon Bölge Müdürü Enver Uzun ise görevden alındı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.