Yunus Suresinin 23. ayetinde yer alan; 'Ey insanlar! Şunu kesinlikle bilin ki, taşkınlığınız kendi aleyhinizedir' hakikati insanlık tarafından layıkıyla kavranmış olsaydı, herhalde yeryüzünde kötülükten eser kalmazdı.
İnsanlık idrak edebilseydi ki, başkasına attığı taşı aslında kendisine atmıştır, başkasının ayağına taktığı çelmeyi aslında kendi ayağına takmıştır, başkasının başına ördüğü çorabı aslında kendi başına örmüştür, başkasına kazdığı kuyuyu aslında kendisine kazmıştır.
"Çünkü onlar yeryüzünde kibirlendiler ve kötü tuzaklar kurdular. Hâlbuki kişi, kazdığı kuyuya kendi düşer. Onlar öncekilere uygulanan yasayı mı bekliyorlar? Allah'ın yasasında asla bir değişme bulamazsın. Allah'ın yasasında bir başkalaşma da bulamazsın."(Fatır: 43)
Kesin bir inançla inansaydı ki, başkasına attığı taş günün birinde mutlaka kendisine dönecek, insan bilseydi ki, başkasının ayağının altına koyduğu muz kabuğu, hiç farkında değilken gelip kendisini kaydıracaktır, insan idrak edebilseydi ki, başkasına kurduğu tuzak günün birinde gelip kendi ayaklarına dolaşacaktır, işlemeye devam ettiği kötülükleri işler miydi?
İnsanoğlu, ah bir kavrayabilseydi ki, herhangi bir imtihanda soruları çalarak, çalınmasına aracı olarak, çalınmasına seyirci kalarak haklarına tecavüz ettiği insanlarla günün birinde mutlaka yüzyüze gelecek, çaldığı sorulardan da, çaldığı para-puldan olduğu gibi sorgulanacak, bu çirkin, bu çirkef işe teşebbüs edebilir miydi?
Bir bilseydi, bir idrak edebilseydi ki, başkalarına ait olan haklar, hele hele yetime-yoksula ait olan hisseler, girdiği her midede ateşe dönüşecektir, her vücutta dermansız dertlere sebep olacaktır, ebedi âlemde de başına mutlaka dert olacaktır, lokmasına el uzatır mıydı?
"Şunda kuşkunuz olmasın ki, zulme başvurarak yetimlerin mallarını yiyenler karınlarına doldurmak üzere bir ateş yemekten başka bir şey yapmazlar. Ve onlar yakın bir zamanda, korkunç acılar veren bir azaba dalacaklardır." (Nisa: 10)
"Herhangi biriniz ister mi ki; altından ırmaklar akan, içinden her tür meyvesi olan, hurmalardan, üzümlerden oluşmuş bir bahçesi bulunsun, kendisinin güçsüz-çaresiz yavruları da olsun ve bu haldeyken üstüne ihtiyarlık çöksün, tam bu sırada o bahçeye alevli bir bora isabet etsin de bahçe, baştan başa yansın. Allah size ayetleri işte bu şekilde açıklıyor ki, inceden inceye ve derinden derine düşünebilesiniz." (Bakara: 266)
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Nasıl oluyor da oluyor? / 30.04.2025
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025