Suriye'de izlediğimiz politikayla 4 milyondan fazla sığınmacıyı ithal etmemiz başta olmak üzere çok büyük zarar gördüğümüz sürecin bir benzerinin ve belki de çok daha tehlikelisinin içine Afganistan'da girmek üzereyiz.
Belki de çoktan girdik. Zira hükümetin ABD'ye ne sözler verdiğini, hangi anlaşmaların altına imza attığını bilmiyoruz.
Malumunuz Afganistan'da Taliban hızla ülkenin kentlerini eline geçiriyor.
Şu ana kadar 10'dan fazla kentin kontrolünü ele geçiren Taliban için ABD istihbaratı, 'başkent Kabil'i 30 günde kuşatır, 90 günde alır' yorumunda bulunuyor.
NATO üyesi Almanya'nın Dışişleri Bakanı Heiko Maas ise ABD askerleri olmadan hiçbir ülkenin askerinin Afganistan'da güvende olmayacağına dikkat çekti.
Hal böyleyken biz ABD istediği diye Afganistan'ın dünyaya açılan kapısı konumundaki Hamid Karzai Uluslar arası Havaalanı'nın işletilmesi ve güvenliği için görev almaya hazırlanıyoruz.
Türkiye'de hükümetteki partiler hariç Meclis'te olan ya da olmayan tüm siyasi partilerin karşı çıktıkları bu Afganistan görevinin risklerini hepimiz biliyoruz.
Ancak bu riski almamızdaki gerekçeyi hükümettekiler hariç hiç kimse bilmiyor. Yani Taliban'la askerlerinin karşı karşıya gelme riskini göze alan Türkiye bundan ne kazanacak?
Hangi sözler verildi, bilmiyoruz.
S-400'leri ülkede tutabilme izni alabilmek için mi ABD'nin bu dayatmasına katlanıyoruz, bilmiyoruz.
ABD'ye hizmet etmiş Afganların Türkiye'ye gelmesine yeşil ışık yaktık mı, bilmiyoruz.
Yani bilmediğimiz çok ama çok şey var.
Bunların hepsi ülkemizde vatandaşlardan gizlenirken, Afganların ülkemize akın akın geldiğini görüyoruz.
Taliban'ın Türk askerini ülkede istemediğini biliyoruz.
Yani Afganistan Türkiye için bir bataklıktan da öte büyük bir tuzak mesabesinde. Ancak Afganistan'da görev almaya çok hevesli hükümet bu tuzağa doğru uyarılara rağmen gidiyor.
Sıcak gündem Afganistan konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dikkat çeken açıklamaları oldu.
Sayın Erdoğan'ın ifadelerine göre Türkiye, Taliban'la bazı görüşmeler yapıyor ya da yapmak üzere.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın asıl altı çizilmesi gereken ifadesi ise Taliban lideri ile görüşebileceğini açıklaması oldu.
Gerçekleşirse bu görüşmede Taliban lideri, Türkiye'nin Afganistan'da asker bulundurmasını kabul eder mi, etmez mi belli değil.
Ancak hâlihazırda tüm dünyanın terörist saydığı bir örgüt olan Taliban'la masaya oturmak da neyin nesi?
ABD'nin istediği bir görevi yerine getirmek için bu yapılanlar, katlanılanlar fazla değil mi?
Kabil'deki bu havaalanını kontrol etmek için neden bu kadar hevesliyiz gerçekten çok merak ediyorum.
Bunların dışında kafamı kurcalayan başka sorular da var.
Afganistan'da tüm dünyanın terörist saydığı Taliban'la ABD istiyor diye görüşen Türkiye, peki Suriye'de ülkenin meşru lideri Beşar Esad'la neden görüşmüyor?
Yoksa emir büyük yerden mi?
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023