Ülkemiz dolaşıldığında, vatandaş ile sohbet edildiğinde vaziyetin tahminlerin üzerinde "kötü" olduğu görülüyor. İşin bir başka yönü ise denenmişler tarafından ümit diye sunulan reçetelere vatandaşın itibar etmemesi. Ümitsizlik artık hakim unsur haline gelmiş. İşte tam bu noktada çözülmeler başlıyor. İnsanlar "gemisini kurtaran kaptan" mantığına bürünüyor.
Önümüzde iki yol var. Birincisi gidişata seyirci kalmak, yapılabildiği kadar bir filikayla yangın mahallini terketmek.
İkincisi ise devletimizin, milletimizin içine düştüğü bu badireden kurtulması için bizzat milletin karar ve azmiyle birlikte Kuvay-ı Milliye ruhuyla hareket etmek.
İşte Prof. Dr. Haydar Baş Bey ve arkadaşları, bütün olumsuz şartlara rağmen gece-gündüz ülkemizi adım adım dolaşıyor; insanlarımıza bütün problemlerin çözüm yollarını gösteriyorlar.
Prof. Dr. Haydar Baş Beyin konuşmalarının milleti dirilttiğine, ümide gark ettiğine bizzat şahit olanlardan biriyim. Her tespiti ibretle dinlendiği gibi, çözüme dönük tezleri ise ayakta alkışlanıyor.
Hocamızın sanat yönü de mükemmel. Söylediği marşın içinde geçen "Allah-u Ekber, Allah-u Ekber, Türkler geliyor" sözleri millete öylesine tesir ediyor ki, milletle örfünün, adetinin, ahlakının, dininin o an buluştuğu hissediyorsunuz.
Hocamız konuşmasında "Türk milleti birdir. Elbette ki içimizde Arap, Çerkez, Laz, Kürt, Gürcü kardeşlerimiz olacaktır. Sen Kürt kardeşimizin de Arap, Laz ve Çerkez kardeşimizin de evine gitsen aynı misafirperverlikle karşılaşacaksın. Aynı adet, aynı gelenek ve ahlakla karşılaşacaksın. Bu Türkün adedidir, geleneğidir, ahlakıdır, dinidir, Türklük bir üst kimliktir; bir medeniyettir" tespitini yaptığında salonu dolduran sanayici ve iş adamlarının neredeyse birbirine sarılacak kadar "yeniden kardeş" olduğunu müşahede ediyorsunuz.
Prof. Dr. Haydar Baş Bey konuşmasında "Türk milleti olarak 2 senede Avrupa'yı, 3 senede Amerika'yı geçer, 4. yıl dünyanın adeta lider ülkesi oluruz" dediği zaman milletin adeta yürüyüşe geçtiği yaşıyorsunuz.
Evet dostlar Kuvay-ı Milliye hareketi yürüyüşüne devam ediyor;
"Uğradığı her yerde ruhları ateşleyerek, kadrosunu genişleterek.
Önümüzde iki yol var. Birincisi gidişata seyirci kalmak, yapılabildiği kadar bir filikayla yangın mahallini terketmek.
İkincisi ise devletimizin, milletimizin içine düştüğü bu badireden kurtulması için bizzat milletin karar ve azmiyle birlikte Kuvay-ı Milliye ruhuyla hareket etmek.
İşte Prof. Dr. Haydar Baş Bey ve arkadaşları, bütün olumsuz şartlara rağmen gece-gündüz ülkemizi adım adım dolaşıyor; insanlarımıza bütün problemlerin çözüm yollarını gösteriyorlar.
Prof. Dr. Haydar Baş Beyin konuşmalarının milleti dirilttiğine, ümide gark ettiğine bizzat şahit olanlardan biriyim. Her tespiti ibretle dinlendiği gibi, çözüme dönük tezleri ise ayakta alkışlanıyor.
Hocamızın sanat yönü de mükemmel. Söylediği marşın içinde geçen "Allah-u Ekber, Allah-u Ekber, Türkler geliyor" sözleri millete öylesine tesir ediyor ki, milletle örfünün, adetinin, ahlakının, dininin o an buluştuğu hissediyorsunuz.
Hocamız konuşmasında "Türk milleti birdir. Elbette ki içimizde Arap, Çerkez, Laz, Kürt, Gürcü kardeşlerimiz olacaktır. Sen Kürt kardeşimizin de Arap, Laz ve Çerkez kardeşimizin de evine gitsen aynı misafirperverlikle karşılaşacaksın. Aynı adet, aynı gelenek ve ahlakla karşılaşacaksın. Bu Türkün adedidir, geleneğidir, ahlakıdır, dinidir, Türklük bir üst kimliktir; bir medeniyettir" tespitini yaptığında salonu dolduran sanayici ve iş adamlarının neredeyse birbirine sarılacak kadar "yeniden kardeş" olduğunu müşahede ediyorsunuz.
Prof. Dr. Haydar Baş Bey konuşmasında "Türk milleti olarak 2 senede Avrupa'yı, 3 senede Amerika'yı geçer, 4. yıl dünyanın adeta lider ülkesi oluruz" dediği zaman milletin adeta yürüyüşe geçtiği yaşıyorsunuz.
Evet dostlar Kuvay-ı Milliye hareketi yürüyüşüne devam ediyor;
"Uğradığı her yerde ruhları ateşleyerek, kadrosunu genişleterek.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi / diğer yazıları
- Lozan’ı hedef alanlar, Sevr’e göz kırpıyor / 27.07.2025
- İsrail-Türkiye savaşına doğru mu? / 20.07.2025
- Ahrazlık töreye sığar mı? / 19.07.2025
- Milletin adı belli: Türk milleti / 17.07.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş: Milletin adamı, insanlığın kazanımı / 16.07.2025
- Barış mı, pazarlık mı? / 14.07.2025
- Cumhurbaşkanına hakaret, anayasanın temel niteliklerine saldırı ve terörsüz Türkiye / 13.07.2025
- Abdullah Öcalan’ın videolu açıklaması: Barış mı, pazarlık mı? / 12.07.2025
- Emekliler baş tacıdır, hakkı teslim edilmeli! / 06.07.2025
- Kerbelâ ruhu bizi diriltecek olandır / 05.07.2025
- İsrail-Türkiye savaşına doğru mu? / 20.07.2025
- Ahrazlık töreye sığar mı? / 19.07.2025
- Milletin adı belli: Türk milleti / 17.07.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş: Milletin adamı, insanlığın kazanımı / 16.07.2025
- Barış mı, pazarlık mı? / 14.07.2025
- Cumhurbaşkanına hakaret, anayasanın temel niteliklerine saldırı ve terörsüz Türkiye / 13.07.2025
- Abdullah Öcalan’ın videolu açıklaması: Barış mı, pazarlık mı? / 12.07.2025
- Emekliler baş tacıdır, hakkı teslim edilmeli! / 06.07.2025
- Kerbelâ ruhu bizi diriltecek olandır / 05.07.2025