Milletçe, savaşın ne büyük felaket olduğunu unuttuk.
On yıllardır Balkanlar'dan Kafkaslar'a kadar nerede Müslüman, nerede Türk varsa büyük kıyıma uğradı.
Onlar için zaman zaman sokaklara döküldük, oysa bugün çocuklarımız ölüme sürülüyor. Ama üzerimize ölü toprağı serilmişçesine sinmiş, pusmuş vaziyetteyiz.
Millet olarak sadece anketlerde "savaşa hayır" diyebiliyoruz.
Anketlerde halkımızın yüzde 96'sı "savaşa hayır" derken bu milli iradeye, milli bir tavra dönüşmüyor. Çünkü sessiz yığınların sesi olacak bir "siyasi irade" mecliste yok.
İktidar oy aldığı milletten çok, desteğini aldığı lobilere kulak veren iradesiz bir görüntü çiziyor.
Meclisteki muhalefet ise tam bir "majestelerin muhalefeti."
Halk, Türkiye'yi savaşa sürükleyen AKP iktidarının "derin propagandası" ile pasifize olmuş durumda.
"Kirli savaşa 'hayır' diyemeyen AKP iktidarı Anadolu'da şu mazeretin propagandasını yapıyor.
"Ne yapalım geçmiş iktidarlar 200 milyar dolar borç altına girmişler. Bu borç olduğu müddetçe "ABD'ye 'Hayır' demek mümkün mü?"
Bu propaganda ile hayli yol almış bulunuyorlar. Bugün AKP iktidarı değil de muhalefet olsaydı ve bugün ABD lehine aldıkları kararı DSP-MHP-ANAP koalisyonu olsaydı sizce AKP'liler sokaklara dökülüp "Kirli savaşa hayır", "Müslüman Müslümanı öldüremez" diye sloganlar atmaz mıydı?
Borç bahane. Yeter ki iktidarda farklı, muhalefette farklı durmak yerine onurlu bir siyasete talip olsunlar, "savaşa hayır" demek mümkün.
Bugün 200 milyar dolar borcu bahane gösteren AKP, ülkeyi IMF boyunduruğundan, borç batağından kurtarmak için bir vizyon, bir proje, bir irade ortaya koyuyor mu?
IMF ile ilişkiler ve borç ekonomisi konusunda önceki iktidardan farklı bir duruşu, hatta arayışı var mı?
Yok. Olmadığı için de ülkeyi sürüklendiği kirli savaşla ilgili sadece mazeret üretiyor.
Oysa iktidar, "savaşa karşı samimi bir duruşa sahip olsa" hiçbir çözüm ortaya koyamasa bile bir çıkış yolu bulabilir. Nasıl mı?
İşte size bir örnek çıkış yolu: İktidar milletimize şöyle seslendi, "Ey milletim. Savaşa kapımızı çalıyor. Ülke ABD ve IMF'nin kıskacına alınmış. Bu kıskaçtan kurtulmadığımız müddetçe savaşa karşı direnemeyiz.
Var mısınız ülkemizin elini kolunu bağlayan 200 milyar dolar iç ve dış borcu ödemeye? Kişi başına 3 bin dolar olan bu borcu ödemek için herkesi gücüne göre fekarlığa çağırıyoruz."
Millet bu samimi çağrıya mı evet der yoksa hangi maddi ve manevi bedelleri ödeyeceğini bilmediği kirli savaşa mı evet der?
Elbette ki savaşın olmaması için her tür fedakârlığa razı olur.
O halde iktidar "borcunuz var" deyip daha büyük bir felakete ülkeyi sürüklemesin.
Milletçe sesimizi yükseltelim: "Hayır bu savaşa mecbur değiliz. İktidara düşen ülkeyi savaş felaketine atmamaktır."
On yıllardır Balkanlar'dan Kafkaslar'a kadar nerede Müslüman, nerede Türk varsa büyük kıyıma uğradı.
Onlar için zaman zaman sokaklara döküldük, oysa bugün çocuklarımız ölüme sürülüyor. Ama üzerimize ölü toprağı serilmişçesine sinmiş, pusmuş vaziyetteyiz.
Millet olarak sadece anketlerde "savaşa hayır" diyebiliyoruz.
Anketlerde halkımızın yüzde 96'sı "savaşa hayır" derken bu milli iradeye, milli bir tavra dönüşmüyor. Çünkü sessiz yığınların sesi olacak bir "siyasi irade" mecliste yok.
İktidar oy aldığı milletten çok, desteğini aldığı lobilere kulak veren iradesiz bir görüntü çiziyor.
Meclisteki muhalefet ise tam bir "majestelerin muhalefeti."
Halk, Türkiye'yi savaşa sürükleyen AKP iktidarının "derin propagandası" ile pasifize olmuş durumda.
"Kirli savaşa 'hayır' diyemeyen AKP iktidarı Anadolu'da şu mazeretin propagandasını yapıyor.
"Ne yapalım geçmiş iktidarlar 200 milyar dolar borç altına girmişler. Bu borç olduğu müddetçe "ABD'ye 'Hayır' demek mümkün mü?"
Bu propaganda ile hayli yol almış bulunuyorlar. Bugün AKP iktidarı değil de muhalefet olsaydı ve bugün ABD lehine aldıkları kararı DSP-MHP-ANAP koalisyonu olsaydı sizce AKP'liler sokaklara dökülüp "Kirli savaşa hayır", "Müslüman Müslümanı öldüremez" diye sloganlar atmaz mıydı?
Borç bahane. Yeter ki iktidarda farklı, muhalefette farklı durmak yerine onurlu bir siyasete talip olsunlar, "savaşa hayır" demek mümkün.
Bugün 200 milyar dolar borcu bahane gösteren AKP, ülkeyi IMF boyunduruğundan, borç batağından kurtarmak için bir vizyon, bir proje, bir irade ortaya koyuyor mu?
IMF ile ilişkiler ve borç ekonomisi konusunda önceki iktidardan farklı bir duruşu, hatta arayışı var mı?
Yok. Olmadığı için de ülkeyi sürüklendiği kirli savaşla ilgili sadece mazeret üretiyor.
Oysa iktidar, "savaşa karşı samimi bir duruşa sahip olsa" hiçbir çözüm ortaya koyamasa bile bir çıkış yolu bulabilir. Nasıl mı?
İşte size bir örnek çıkış yolu: İktidar milletimize şöyle seslendi, "Ey milletim. Savaşa kapımızı çalıyor. Ülke ABD ve IMF'nin kıskacına alınmış. Bu kıskaçtan kurtulmadığımız müddetçe savaşa karşı direnemeyiz.
Var mısınız ülkemizin elini kolunu bağlayan 200 milyar dolar iç ve dış borcu ödemeye? Kişi başına 3 bin dolar olan bu borcu ödemek için herkesi gücüne göre fekarlığa çağırıyoruz."
Millet bu samimi çağrıya mı evet der yoksa hangi maddi ve manevi bedelleri ödeyeceğini bilmediği kirli savaşa mı evet der?
Elbette ki savaşın olmaması için her tür fedakârlığa razı olur.
O halde iktidar "borcunuz var" deyip daha büyük bir felakete ülkeyi sürüklemesin.
Milletçe sesimizi yükseltelim: "Hayır bu savaşa mecbur değiliz. İktidara düşen ülkeyi savaş felaketine atmamaktır."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014