Yüzde 2,5 zam verdiği memura "Sizi hiçbir zaman enflasyona ezdirmedik" diyebilen devlet bakanı M. Ali Şahin ve ekonomiden sorumlu Bakan Kemal Unakıtan kıyıya köşeye not aldığımız bu zam haberlerinden pek haz alamayacağa benzer. Biz yine de yazalım...2 yıl evvelinden 1 dolar olan benzin fiyatının 2 yıl içerisinde 2 dolara çıkması, enflasyonun gerçekte ne hallerde olduğunun bir göstergesi olsa da, bazı hükümet yetkilileri hala enflasyonun tek rakamlı hanelere indiğini, hatta bu yüzden memura bu kadar cılız bir zam yapıldığını iddia edebiliyor. Onlar iddia ededursun, biz hayatın içinden birkaç örnekle olayı anlatmaya çalışalım. Geçen sene, kışın girmesiyle doğalgaz tüketiminin neredeyse 10 kat arttığı ekim-kasım-aralık aylarında, -3 ay üst üste- yapılan zamlar vatandaşın belini bükerken, akabinde yaz aylarını nispeten zamsız geçiren vatandaş gidişatın böyle süreceğini zannederek eyep umutlanmıştı. Ve tekrardan gelen sonbaharla birlikte harekete geçen yetkililer -enteresandır- yine eylül ayında doğalgaza % 6'lık bir zam yaparak vatandaşın bu beklentisini boşa çıkardı ve geçen senelerdeki zamların da tesadüf olmadığını bir kez daha gösterdi. Her ne kadar doğalgaza yapılan senelik % 30-35'lik zamlar 3 yıldır kışın başlangıcına denk gelse de, birileri çıkıp hala hizmetten bahsedebiliyor.Analize devam edelim.3 sene boyunca doğalgaz, benzin ve akaryakıt ürünlerine gelen yüzde yüzlük zamlardan sonra birilerinin çıkıp bu ülkede enflasyon yok demesi biraz abesle iştigal olur sanırım. Çünkü nakliyatı, yani yurt içindeki ulaşımı sağlanmadan bizlere kadar gelen bir ürün yok ki, akaryakıt ve doğalgaza gelen zamlar diğer bütün mamullere ve hizmetlere yansımasın. Ya da şöyle söyleyelim: "Bize kadar ulaşan hangi hizmetin varlığında akaryakıt ya da doğalgaz tüketiminden faydalanılmıyor?"El cevap: "Tabi ki herşeyin bir nakliyesi, bir ulaşım bedeli olduğundan ve üretici bunu mamulün etiketine yansıtmak zorunda olduğundan, akaryatık ve doğalgaza gelen her zam otomatikman diğer mamullere de yansıyor."Bu sebepledir ki akaryatık ve doğalgaza yapılan her zamdan sonra zam sağanağı başlar ve diğer ürünler de aniden zamlanır.Buna rağmen bazıları diyebilir ki; "Benzine-mazota o kadar zam geliyor ama örneğin beyaz eşya fiyatları hala düşük."Bunun da cevabı çok açık: "Maliyetinin artıp da etiket fiyatı aynı kalan mamuller satıcıya 3 kazandırması gerekirken 1 kazandırıyor. Kârdan zarar eden satıcının ise bununla birlikte 3 kazanması için 3 mal satması gerekiyor. Varlığını idame ettirebilmesi için satması gereken adedi bulamayınca da mecburen kepenkleri indirmek zorunda kalıyor. Ama beyaz eşya sektöründe genelde büyük firmalar olduğundan zararına da olsa satış yapılıyor ve zararına da olsa dükkanlar açık tutulmak zorunda kalınıyor."Bununla ilintili başka bir sektörden örnek verelim: "Astarı yüzünü geçen tarım ürünlerinde; tarlasını eken çiftçi, mamülünü sattığında yaptığı masrafı çıkaramayıp zarar ettiğinden dolayı, haberlerde gördüğümüz gibi mahsülünü ya dereye döküyor, ya da bir yerlerde fahiş fiyata satmak için debelenip duruyor."Tarımın bitme noktasına gelmesinin asıl kaynağı da tam burasıdır. Maliyetlerin devamlı olarak yükselmesine karşın -enflasyonu durdurma amaçlı- etiket fiyatlarının daha düşük oranda arttırılması, dolayısıyla giderlerin devamlı yükselmesi ve üretim maliyetlerinin satış fiyatını geçmesi sonucu üreticinin batması kaçınılmaz oluyor.Ülkemizde en kalabalık nüfusu olan tarım kesimi bu şekilde alaşağı edilirken, diğer taraftan çeşitli kalemler altında mamullere yapılan zamlar da vatandaşa zor anlar yaşatıyor. Yakın tarihte yapılan zamlardan birkaç örnek verirsek, - Eylül ayında İzmir'de ekmeğe gelen % 60'lık zam- Mayıs ve Haziran'da zam gelen çimento fiyatlarına Eylül ayında tekrardan gelen % 7'lik zam- 9 Eylül'de simite gelen % 25'lik zam - 10 Eylül'de akaryakıta gelen % 1,9'luk zam- 15 Eylül'de başkentte yol ücretlerine gelen % 10'luk zam- 16 Eylül'de LPG'ye % 6,2'lik, otogaza ise gelen % 5,1'lik zam - 3 yıl içerisinde taşınmazlara ve kiralara gelen % 250-300'lük zam- 8 Eylül'de servis ücretleri İstanbul'da % 17'lik zam, Ankara'da % 13'lük zam - Minibüs ücretlerine % 25 zam, son zamanlarda yapılan ve akılda kalan zamlardan sadece birkaçı.Minibüslere gelen zamdan sonra her ne kadar İst. Büyükşehir Bld. Bşk'ımız Kadir Topbaş bey "bu zamları uygulatmam" diye beyanat verdiyse de, işyerine gitmek için sabah minibüse binen vatandaşa uygulanan tarife ortadadır. Aynı şekilde yeniden düzenlendiği iddia edilen servis zamları da adeta keşmekeşe dönmüştür. Akaryakıt zamlarında bir şeyi hatırlatmadan geçmeyelim...Hükümetin savunması olan "zamlar bizden kaynaklanmıyor" açıklaması, hükümet tarafından tamamen olayı saptırma amaçlı olarak bilinçli yapılan bir dezenformasyondur. Çünkü ülkemizdeki akaryakıt fiyatlarının ve diğer zamların tamamının dünyadaki petrol fiyatlarından kaynaklandığını düşünmek, ülkemizdeki her ürüne gelen zammı da ülke dışına bağlamak demektir. "Bu mantıkla yapılan hiçbir zamda uygulanan yanlış politikaların rolü yoktur. Olay tamamen dış kaynaklıdır. Ama enflasyonu düşüren -her ne hikmetse- yine hükümetimizdir."Bu zihniyet, uçurumun kenarına kadar gelmiş ekonomiyi aşağı yuvarlamaktan başka bir işe yaramaz...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ender Karabulut / diğer yazıları
- Sistem yanlış / 08.12.2020
- "Ben PKK'yı bitireyim, sen Kürdistan'ı tanı" / 19.12.2007
- PKK'ya af devlet politikası mı? / 06.12.2007
- Kürt' sorunu mu, 'Terör' sorunu mu / 24.11.2007
- Erdoğan ABD'ye neden gitti? / 22.12.2006
- Tebrikler Paşam! / 09.12.2006
- 50 milyon "Ortaçağ" kafalı! / 07.12.2006
- Papa'ya tepkimiz(!) çok komik oldu / 01.12.2006
- Deniz bitti! / 30.11.2006
- Papa ne yaptı, biz ne yapıyoruz! / 29.11.2006
- "Ben PKK'yı bitireyim, sen Kürdistan'ı tanı" / 19.12.2007
- PKK'ya af devlet politikası mı? / 06.12.2007
- Kürt' sorunu mu, 'Terör' sorunu mu / 24.11.2007
- Erdoğan ABD'ye neden gitti? / 22.12.2006
- Tebrikler Paşam! / 09.12.2006
- 50 milyon "Ortaçağ" kafalı! / 07.12.2006
- Papa'ya tepkimiz(!) çok komik oldu / 01.12.2006
- Deniz bitti! / 30.11.2006
- Papa ne yaptı, biz ne yapıyoruz! / 29.11.2006