Bu ülkenin alimleri, gerçekleri konuşmuyor, konuşamıyorlar.
Bu ülkenin alimleri, doğruları yazmıyor, yazamıyorlar.
Bu ülkenin alimleri, her zaman ve zeminde hakikatleri haykırmıyor, haykıramıyorlar.
Bu ülkenin ilim adamları, hissettikleri yakın ve uzak tehlikeleri yakın ve uzak çevreleri ile paylaşmıyor, paylaşamıyorlar.
Bu ülkede, aklını kullananlar, ülkenin gidişatı ve geleceği ile ilgili kafa yoranlar, bu ülkenin istikbali ve istiklaline dair endişe taşıyanlar çoğu zaman kafa yorgunluğu ile ve endişeleri ile baş başa kalıyorlar.
Bu ülkenin gidişatına bakarak, yöneticilerin aymazlığını görerek uykusu kaçan dertli insanlar ne yazık ki uykusuzlukları ile baş başa kalıyorlar.
Neden, niçin, nasıl?
On beş seneden beri bu ülkeyi yöneten iktidar partisi tam bir Muaviye mantığı ve kurnazlığı ile çeşitli ulufeler dağıtarak, makamlar ?mansıplar dağıtarak etrafına topladığı yazılı ve görsel medya aracılığı ile, köşelere yerleştirdiği sözde yazar?çizer takımı marifetleri ile istedikleri zaman ve zeminde terör havası estiriyorlar, iktidara yönelik nerede bir eleştiri ve eleştirmen görürlerse koro halinde üzerine çullanıp kamuoyu önünde linç ediyorlar.
Dağıttıkları ulufeler marifetiyle kapılarına bağladıkları parti müftüleri ise, bütün mesailerini, yaptıkları yanlışlara, kırdıkları potlara, devirdikleri çamlara fetva uydurmaya harcıyorlar.
"Çözüm süreci" adını verdikleri sonra kandırıldıklarını ilan ettikleri o dönemde il il dolaştırılan sözde akil adamlar arasında bir hayli parti müftüleri de gördük ne yazık ki ve onların da milleti kandırdıkları kısa sürede ortaya çıktı.
İlim adamlarının susturulduğu, bilim adamlarının her fırsatta linç edildiği ve sadece iktidar yağcılarının seslerinin yükseldiği bu ülke işte görüldüğü gibi on beş senede tanınmaz hale geldi, başına bomba yağan bir ülke, büyük şehirlerinde bombalar patlayan bir ülke, günde ortalama beş?on şehit tabutunun dört bir yana yollandığı cenaze evi bir ülke haline geldi.
Bu ülkenin alimlerinin büyük bir kısmı ne yazık ki ağızlarına çalınan bir parmak bala, geçici dünya menfaatine fit olmuş ve iktidarın her yalanının, her yanlışının arkasında durmaktadırlar, diğer bir kısmı ise linç kampanyaları ile, asılsız iftira ve yaftalamalar ile susturulmuştur.
İlimsiz, bilimsiz ve alimsiz yürümeye çalışan iktidar ise, sadece yağdanlıklarının alkış sesleri eşliğinde yol alan iktidar partisi ise ülkenin başını taş taşa çarpmakta, çukurdan çukura yuvarlamaktadır.
Her şeye rağmen ilim haysiyetine sahip çıkarak her fırsatta doğruları söyleyen, yanlışları haykıran gerçek ilim adamlarına selam olsun.
Bu ülkenin alimleri, doğruları yazmıyor, yazamıyorlar.
Bu ülkenin alimleri, her zaman ve zeminde hakikatleri haykırmıyor, haykıramıyorlar.
Bu ülkenin ilim adamları, hissettikleri yakın ve uzak tehlikeleri yakın ve uzak çevreleri ile paylaşmıyor, paylaşamıyorlar.
Bu ülkede, aklını kullananlar, ülkenin gidişatı ve geleceği ile ilgili kafa yoranlar, bu ülkenin istikbali ve istiklaline dair endişe taşıyanlar çoğu zaman kafa yorgunluğu ile ve endişeleri ile baş başa kalıyorlar.
Bu ülkenin gidişatına bakarak, yöneticilerin aymazlığını görerek uykusu kaçan dertli insanlar ne yazık ki uykusuzlukları ile baş başa kalıyorlar.
Neden, niçin, nasıl?
On beş seneden beri bu ülkeyi yöneten iktidar partisi tam bir Muaviye mantığı ve kurnazlığı ile çeşitli ulufeler dağıtarak, makamlar ?mansıplar dağıtarak etrafına topladığı yazılı ve görsel medya aracılığı ile, köşelere yerleştirdiği sözde yazar?çizer takımı marifetleri ile istedikleri zaman ve zeminde terör havası estiriyorlar, iktidara yönelik nerede bir eleştiri ve eleştirmen görürlerse koro halinde üzerine çullanıp kamuoyu önünde linç ediyorlar.
Dağıttıkları ulufeler marifetiyle kapılarına bağladıkları parti müftüleri ise, bütün mesailerini, yaptıkları yanlışlara, kırdıkları potlara, devirdikleri çamlara fetva uydurmaya harcıyorlar.
"Çözüm süreci" adını verdikleri sonra kandırıldıklarını ilan ettikleri o dönemde il il dolaştırılan sözde akil adamlar arasında bir hayli parti müftüleri de gördük ne yazık ki ve onların da milleti kandırdıkları kısa sürede ortaya çıktı.
İlim adamlarının susturulduğu, bilim adamlarının her fırsatta linç edildiği ve sadece iktidar yağcılarının seslerinin yükseldiği bu ülke işte görüldüğü gibi on beş senede tanınmaz hale geldi, başına bomba yağan bir ülke, büyük şehirlerinde bombalar patlayan bir ülke, günde ortalama beş?on şehit tabutunun dört bir yana yollandığı cenaze evi bir ülke haline geldi.
Bu ülkenin alimlerinin büyük bir kısmı ne yazık ki ağızlarına çalınan bir parmak bala, geçici dünya menfaatine fit olmuş ve iktidarın her yalanının, her yanlışının arkasında durmaktadırlar, diğer bir kısmı ise linç kampanyaları ile, asılsız iftira ve yaftalamalar ile susturulmuştur.
İlimsiz, bilimsiz ve alimsiz yürümeye çalışan iktidar ise, sadece yağdanlıklarının alkış sesleri eşliğinde yol alan iktidar partisi ise ülkenin başını taş taşa çarpmakta, çukurdan çukura yuvarlamaktadır.
Her şeye rağmen ilim haysiyetine sahip çıkarak her fırsatta doğruları söyleyen, yanlışları haykıran gerçek ilim adamlarına selam olsun.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Mutlu musunuz? / 23.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025