Saltanat kayığı ucundan kıyısından, kenarından köşesinden su almaya başlayınca, su aldığı emareleri belirince, kayığın içinde yirmi yıldan beri 'vur patlasın çal oynasın' sefası sürenlerde panik başladığı gibi, uzaktan uzağa el sallayıp alkış tutan taifede dahi rahatsızlıklar baş gösterdi.
Saltanat kayığını uzaktan mutlu-mesut seyreden, el sallayıp alkış tutan, hacısı-hocası, esnafı-tüccarı, gazetecisi-televizyoncusu yavaş yavaş, yıllardır salladıkları ve birbirine çarptıkları ellerini ve kollarını indirmeye başlıyorlar.
O eller ki, mevcut iktidarın daha ilk aylarında, küresel işgalcilerin, kardeş-komşu Irak'ın işgalinde ve milyonlara varan Müslümanın katliamında her türlü desteği verirken alkışlamışlardı.
Yani, milyonlarca Iraklı Müslümanın katliamından, beş katı, on katı Müslümanın da yerinden-yurdundan edilmesinden mevcut siyasi kadro sorumlu olduğu kadar, onları sorgusuz-sualsiz alkışlayan hacı-hoca takımı da sorumludur.
Daha sonra, her nasılsa, her nedense yine aynı coğrafyada patlak veren 'Arap Baharı' safsatası ve ardından Suriye meselesinde, kendi beyanları ile 'Amerika ve İsrail ile aynı çizgide' yer alan mevcut iktidar kadrosu ve alkışçıları sorumludurlar.
Bugün artık zerre kadar şüphe götürmeyecek bir gerçektir ki, Suriye'de zorla, bilerek isteyerek, sınırsız masraflar yapılarak bir muhalefet oluşturulmuş, bir iç savaş körüklenmiştir ve ne yazık ki bu çirkin davranışa ülkemiz ortak edilmiştir.
Irak örneğinde olduğu gibi Suriye'de de, milyonların katliama tabi tutulmasında, nice on milyonların yerinden-yurdundan, evinden-barkından edilmesinde ve bugün karşı karşıya bulunduğumuz 'mülteci sorunu' hususunda mevcut iktidar kadroları elbette sorumludurlar ama, bütün bu olanlara rağmen hala onlara el sallayan ve alkışlayan kitleler dahi sorumludurlar.
Bu saatten sonra, ekonomi tepetaklak edildikten sonra ve yokluk-yoksulluk gelip kapıya dayandıktan sonra; 'ben bu saltanat kayığını selamlamayı, el sallayıp alkışlamayı bırakıyorum' demek hiçbir alkışçıyı ağır vebalden kurtaramaz.
Bu yama bu yırtığı kapatmaya yetmez.
Yirmi yıldan beri alkışladığı iktidarın açtığı yaraları, derin çukurları, sebep olduğu bozulma ve pörsümeleri, sosyal dokuda sebep olduğu derin çatlakları, hiçbir alkışçının, sağa-sola saldırması asla kapatamaz.
Velhasıl, bu yama bu yırtığı kapatmaya yetmez.
- ‘Her kışın sonunda bir bahar olur’ / 15.07.2025
- Gül vekilim gül / 12.07.2025
- Yalamış yutmuşlar / 09.07.2025
- Dökülüyoruz dökülüyorsunuz dökülüyorlar / 08.07.2025
- Emeklinin payına bir kez daha hüsran düştü / 07.07.2025
- ‘İçi nasırlanmış elleri de yaz’ / 05.07.2025
- Kalemim elemime tercüman olabilseydi / 03.07.2025
- Ne olur? / 20.06.2025
- "Ben garip eşim garip/ Eşim yoldaşım garip" / 19.06.2025