Buğday mı istersin, himmet mi?

İnsanoğlunun yaşamında bazı kırılma noktaları vardır.

Bir zaman içinde bulunduğu durumun etkisi ile tekdüze bir yolculuk sarmalına düşer.

Her şey aynı gelmeye başlar. Tat lezzet almaz yaptıklarından.

Tam da bu noktada önüne bir fırsat çıkar. Hayatının değişmesi artık bir an meselesidir.

Yunus da böyle bir ikilem ile karşı karşıya gelmişti. Ona sunulan himmet, gerçek ilahi aşk şerbeti idi.

Fakat dünya meşgalesi içinde olan insan dertleri yüzünden köylülerinin ihtiyacını karşılamak için, mana alemini reddederek, maddenin peşine düşmüştü.

Yolun yarısına geldiğinde, "Neyden vazgeçtim ben?", "Ne olaki bu himmet?" deyip, Hünkara tekrar geri koşmuş, ama Hünkar ona, "Senin anahtarın artık bizde değil, var git Taptuk Emre dergahına, kısmetin o kapıda" demişti...

Yaşanılan hikaye bilenlerin malumu...

Madde ve mana aleminin olduğu bu fani dünyada insan, meşgalesi içinde unutuyor, fark etmiyor çıktığı yolun nereye vardığını...

"Sular hep aktı geçti

Kurudu vakti geçti

Nice han, nice sultan

Tahtı bıraktı geçti

Dünya bir penceredir

Her gelen baktı geçti.."

Benim de yaşım 40'a dayandı.

Yedik, içtik, konduk. Göçmek üzereyiz. İnsan kırk dedi mi, bir sukunet, bir dinginlik geliyor.

Yaşamın meşgalesinden ve maddi hayatın bize dayattıklarından biraz sıyrılmak gerektiğini, mana alemine vakit ayırmak, kamil insan olmak yolunda çaba göstermek gerektiğini anlıyorsun.

40, yaşamımızın içinde çokça bulunmakta.

Doğarız 40. günde kırklanırız.

Ölürüz 40. günde lokmamız dağıtılır, dualar okunur.

Hz. Musa, Tur Dağı'nda 40 gece geçirmiştir.

Hz Muhammed (s.a.v.) Cebrail aleyhisselam ile 40'lara karışmıştır.

40 yaşında ilk vahiy gelmiştir.

40 gün 40 gece düğünler şenlikler yapılır.

Bektaşilik'te 4 kapı, 40 makam vardır.

İşin özü, yaş 40.

Buğday mı himmet mi sorusuna verilecek cevabım, her zaman himmet.

Bu anlayışla ömrünü Ehl-i Beyt yoluna adamış, kitaplar, dergiler, külliyatlar yayınlamış, makaleler yazmış Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızı da saygı, sevgi ve özlemle anmak isterim.

Büyük bir dava insanı, büyük bir devlet adamı idi. Ruhu şad olsun.

Eserleri ile mana aleminin kapılarını sonuna kadar açmış, iman ve Kur'an ile dolu bir hayat yaşamıştır.

Öğretisini takip etmekten ve öğrencisi olmaktan şeref ve onur duymaktayız.

Himmetinin talibiyiz.

Günümüzdeki maalesef, sosyal çürüme, ahlaki bozulma, para ve mal hırsı, makam ve mevki ihtirası, koltuk sevdası... Toplumun yozlaşması için yeter de artar durumda.

Huzurlu ve mutlu olmanın sırrına erenlerden olmak dileği ile...

Anadolu Türkmen Sıraç Boyu soyundan gelen, rahmetli anneannemin duası ile bitireyim:

Yüce Mevlam yardımcınız olsun,

Allahu Teala ve Peygamber efendimizin şefaatine nail eylesin.

Hak saklasın, Hızır beklesin.

Ali yardımcınız olsun.

Hünkar Hacı Bektaş Veli yoldaşınız olsun.

İşiniz gücünüz rast gelsin,

Kesenize Hızır uğrasın,

Artsın eksilmesin,

Taşsın dökülmesin,

Yüce Mevlam doğru yoldan ayırmasın.

Kur'anlı imanlı olmayı nasip eylesin.

12 imam katarından, didarından ayırmasın sizi...

Ruhu şad, mekanı cennet olsun.