Bu hafta başında ATO Congresium'da partisi tarafından düzenlenen "Forum Metaverse" etkinliğindeki konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İHA'larınızı, SİHA'larınızı, Akıncılarınızı eğer yapamıyorsanız, her an köle olmayla karşı karşıyasınız" demişti.
Millilik oranının ne kadar olduğunu tam olarak bilmesek de hükümete göre bugün bu araçları üretebiliyoruz.
O zaman biz köle, yani bağımlı değil miyiz?
Keşke bu sorunun yanıtı 'evet' olsaydı.
İHA ve SİHA'lar konusunda bağımsızlık ahkâmı kesiliyor ya, mesela diyorum, Türk İHA ve SİHA'larına İran talip olsa, ne olurdu?
İHA'larımızı Ukrayna'ya satmak kolay, ancak Batılı sözde dostlarımızın arasının bozuk olduğu bir ülkeye satmaya kalkınca gerçekten bağımsız mıyız değil miyiz hemen ortaya çıkar.
Bunun örneğini Pakistan'ın istediği ATAK helikopterleri konusunda yaşamadık mı?
Türkiye ile Pakistan arasında 30 adet T129 ATAK helikopterinin satışına yönelik imzalar 2018'de atılmıştı.
Ancak bu satış yapılamadı, çünkü ABD bu satışa izin vermedi.
Bu olay yaşanana kadar ATAK helikopterlerini milli sanılıyordu.
O yüzden umarım, hükümetin İHA ve SİHA'lardaki bağımsızlık havası estirmesinin makyajı da inşallah Atak helikopterlerinde olduğu gibi dökülmez.
Buradan başladık anacak benim dikkat çekmek istediği konu başka.
Köle olmamak, bağımsız olmak ve de gerçek özgürlük İHA-SİHA üretmekte olduğunu düşünen siyasiler büyük bir yanılgı yaşıyorlar.
Gerçek özgürlük bunları üretebilmekte değil, gıdanı üretip üretemiyor olmanızdadır.
Mustafa Kemal Atatürk, yıllar önce bunun önemini, "Buğdayını, etini, sütünü, bilimini ve sanatını kendin ürettiğin sürece özgürsün" sözleriyle vurgulamıştı.
Şimdi 2022 yılının Türkiye'sinde önümüzdeki aylarda ülkemizde kırmızı et sıkıntısı yaşanabileceğini konuşuyoruz.
Daha geçen haftalarda Ukrayna savaşında sıkışan ithal Ayçiçek yağı taşıyan gemilerin gelememe ihtimali nasıl bir kriz çıkardığını hepimiz gördük.
Akaryakıt, şeker, yağ, buğday, sebze, meyve ve aklınıza gelen hemen her şeyde ithalata bağımlılığa mahkûm edilmiş ülkemizde hükümet olan siyasiler ne zamanki Atatürk'ün 100 yıl önce işaret ettiği tarımın önemini kavrarlar belki o zaman bir şeylerin düzelebileceği adına umutlu olabiliriz.
Ancak hâlihazırda ülkemizde yaşadıklarımız bu noktadan çok uzak olduğumuzu gösteriyor.
Şimdi gelin de Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş'a hak vermeyin.
Bu ülkeye bir güncelleme, bir format atma sizce de şart değil mi?
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023