Bugünkü halimiz

Memleketimiz bugün AKP ve onun başı sayesinde bir karmaşaya sokulmuş bulunmaktadır. Başbakanlıktan istifa etmeden cumhurbaşkanı adayı olan RTE devletin bütün olanaklarını kullanarak, büyük bir haksızlıkla Ekmeleddin İhsanoğlu ile cumhurbaşkanlığı yarışına girmiştir. Tabi bu yarışta bütün günah, tamamen AKP'nin özel bir kurumu haline dönüşmüş olan YSK'ya aittir. YSK'daki yargıçlar tarafsızlıklarını tamamen yitirmiş görünmekte ve bu yargıçlar anayasanın ruhuna aykırı olarak, adalet duygusunu kaybetmiştir. Eşit koşullar altında yarışmayı reddeden YSK'nın yaptığı bu haksızlığı, AYM de yetkisizliği bahane ederek onaylamıştır. YSK bu haksızlığı şaibeli 30 Mart mahalli seçimlerinde de yaparak, bazı milletvekillerinin görevlerinden istifa etmeksizin büyükşehir belediye başkanlıklarına aday olabilmelerine izin vermiştir. Kamu görevlisi olan normal vatandaşların ise, görevlerinden istifa etmeksizin belediye başkanlığına aday olmalarını engellemiştir. Bu ayrımcılık hem yasama kurumunun hem de YSK'nın bir ayıbıdır.Bu cumhurbaşkanlığı seçiminde gerçekte birbirinin zıddı düşüncelere sahip iki aday yarışmaktadır. Ortadoğu'yu kan gölü ve Türkiye'yi sözü geçmez ülke haline getiren aday RTE, başkanlık sistemini getireceğini, anayasayı değiştireceğini, taraflı olacağını ve memleketi tek başına yöneteceğini açık olarak söylemektedir. Bu durum mevcut anayasaya aykırı olacağından, memleketimizin siyasi bir krizin içine gireceği açık olarak görülmektedir. RTE'nin kazanması halinde, memleketimiz federasyon yönetimine geçerek, parçalanacak ve Barzanistan bağımsızlığını ilan edecektir. Böylece, büyük Kürdistan ve arkasından da büyük İsrail devletinin kurulması yoluna girilecektir. Bu dönüşü olmayan yolun sonunda, Türkiye Güneydoğu ve Doğunun bir kısmını kaybederek, küçülecek ve Türk halkının yöreden uzaklaştırılması için de IŞİD, El Kaide ve El Nusra denen terör örgütleri kullanılacaktır. Sünni-Alevi ve Kürt-Türk kavgası Türkiye'yi yaşanmaz hale getirecektir. İnşaallah bu gerçeği AKP destekçilerinin bir kısmı görür de, cumhurbaşkanlığı seçiminde Anayasayı koruyacağını ve 76 milyonluk Türk halkını kucaklayacağını söyleyen diğer aday Ekmeleddin Bey'i desteklerler.RTE bugüne kadar IŞİD terör örgütünün bir terör örgütü olduğunu söyleyememiş ve rehine durumundaki Musul konsolosluk personelinin serbest bırakılması için bu örgüte yalvarır hale gelmiştir. Ancak, kanaatimce Suriye ve Irak'taki terör örgütleri RTE, Ahmet Davutoğlu ve ABD tarafından yönlendirilmektedir. RTE, Irak ve Suriye'deki Türkmen yöresinden soydaşlarımızın IŞİD tarafından temizlenmesine de göz yummuştur. Uludere'de, Reyhanlı'da, Somada ve diğer maden ocağı kazalarında ölenlerin kanı ile birlikte, Irak'ta öldürülen binlerce Müslümanın kanı da AKP'nin cumhurbaşkanı adayı RTE'nin eline bulaşmıştır. Bu adayın cumhurbaşkanı olması halinde, söz konusu kan onu destekleyenlerin eline de bulaşmış olacaktır.RTE ilk seçimde hiçbir adayın seçimi kazanamayacağını tahmin etmektedir. İkinci seçimde PKK'lıların oyunu almayı düşündüğünden, şimdiden çözüm süreci yasasını çıkartmış ve cumhurbaşkanlığına hazırlanmıştır. Bu arada AKP hükümetinin yolsuzlukları ile ilgili fezlekelerin de halktan kaçırılması sağlanmıştır. Açık olarak AKP'nin yaptığı bu yolsuzlukları görüp de AKP'yi ve RTE'yi destekleyenleri Allah'a şikâyet ediyorum.Milletimizin parasıyla mitingler düzenleyen RTE, her konuşmasında yalan söylemekte, tarihi çarpıtmakta ve halkı birbirine düşman kamplara bölmektedir. RTE'nin İçişleri Bakanı da, Peygamberimizin (s.a.v.) yaptığı başarılardan dolayı büyüklük tasladığını, kendilerinin ise böyle bir büyüklük taslamadıklarını, yani Peygamberden daha onurlu davrandıklarını söyleyecek kadar alçalmıştır. Bir haçlı ve Yahudi dostu olduğu düşünülen RTE, koynunda yıllarca taşıdığı Yahudi üstün cesaret madalyasının kendisini ne kadar küçük düşürdüğünü anlayamadığından, Filistin devlet nişanını alan Ekmeleddin İhsanoğlu'nu küçük düşürmeye çalışmaktadır. RTE, Mavi Marmara gemisindeki katliamda İsrail yanlısı bir tutum sergilemiş ve İsrail ile yeniden dost olmak için türlü yalanlar söylemiştir. İsrail ile ilişki düzeyini devamlı geliştiren RTE, Türk elçisinin alçak bir koltuğa oturtularak Türkiye'ye hakaret edilmesinden pek de gocunmadığı görülmüş ve İsrail'in korunması ve Gazzelilerin yok edilmesi için, Malatya-Kürecik'e ABD radar sisteminin kurulmasına da önayak olmuştur. Bugün karadan ve havadan İsrail'in saldırısı altında bulunan Gazze'de oluk oluk Müslüman kanı akarken, RTE, cumhurbaşkanı seçilme sevdasına düşmüştür. Türkiye'yi güçsüz ve sözü geçmez bir ülke haline getiren RTE, bu soykırımda İsrail'e söz geçiremediği gibi, İsrail ile olan hiçbir antlaşmayı iptal etme yoluna gitmemektedir. Türkiye hiçbir dönemde bu kadar rezil bir duruma düşürülmemiştir.Defalarca Gazze'ye gideceğim deyip de gidemeyen, Gazze'ye donanma eşliğinde yardım göndereceğim deyip de gönderemeyen RTE, şimdi Gazze'nin işgal edilişini ve bir soykırımı sadece seyrediyor ve kendisinin geleceğini düşünüyor.Bu gerçekler ortadayken, RTE'nin cumhurbaşkanı seçilmesi, Türkiye'nin ve Türk milletinin korkunç bir geleceğe doğru yol almasına neden olacaktır. Bu nedenle, Türk milletinin son bir defa silkinerek ve Allah'a hesap vereceğini düşünerek, Ekmeleddin İhsanoğlu'na bu seçimde destek vermesi gerekmekte ve de zorunlu olmaktadır. Bu seçimin Ekmeleddin Bey'in lehine sonuçlanması dileği ile Türk milletine selam ve sevgilerimi sunarım. Allah'a emanet olunuz.