Meşcere kuruluşunu düzenlemek

Meşcere kuruluşunu yeni ve hızlı gelişen bir ağaç türüyle değiştirerek, üretimi arttırmak mümkün olduğu gibi, meşcere sıklığını ve meşceredeki yaş düzenini değiştirerek de meşcere üretimini önemli miktarda arttırmak mümkün olabilmektedir. Baltalıkların koru ormanına dönüştürülmesi ile de üretim çok miktarda arttırılabilmektedir.

Meşcere sıklığının düşük olması durumunda, hektardaki üretim düşer. Orman içi açıklıklarda da üretim sıfırdır. Normalin üstündeki sıklıklarda ise, ağaçlar arasındaki şiddetli yaşam mücadelesi yüzünden, bir kısım ağaçlar kuruyarak meşcereden ayrılır. Meşcereden ayrılmayan ağaçların çoğu rekabet nedeniyle gelişmeleri yavaşlar. Bu durum ise, üretimi olumsuz yönde etkiler.  Hektardaki üretimin en yüksek olduğu meşcere sıklığına, normal meşcere sıklığı denilmektedir. Sıklığı düşük meşcerelerdeki boşluklara tamamlama dikimleri yapılarak, meşcere sıklığı normal sıklığa yaklaştırılabilir ve böylece üretim arttırılmış olur. Hızlı büyüme döneminde normal sıklığa yakın sıklıktaki meşcerelerde, sıklığı daha da düşürmemek için, bir süre kesim yapılmayarak, üretim arttırılabilir.  

Ayrıca, sıklığı düşük meşcerelerde meşcere altına ikinci bir meşcere katmanı tesis edilerek de sıklık ve dolayısıyla üretimi arttırmak mümkün olabilmektedir. Ağaçlama sahalarında normal sıklıkta yeni bir meşcere kurarak da üretim arttırılabilir.  Normal sıklıkta tesis edilen genç meşcerelerde, zaman içinde ağaçlardaki büyüme hızına koşut olarak, meşcere sıklığı normalin üzerine çıkar. Yönetici böyle meşcerelerde zamanında aralama kesimlerini uygulayarak, normal sıklığı korumaya çalışırsa, üretimi önemli derecede arttırmış olur.

Yurdumuzdaki ormanların büyük çoğunluğu bozuk ve seyrek bir yapıya sahiptir. Bu ormanların normal sıklığa kavuşturulması halinde, üretim yüksek miktarlara çıkarılabilir. Çok bozuk orman alanlarında traşlama kesimler yapılarak, sahaya normal sıklıkta yeni bir orman getirilebilir. Böylece yapılan kesimler sonucu, orman işletmesine önemli bir gelir sağlanmış ve üretim de arttırılmış olur.

Çok yaşlı ağaçlardan oluşan meşcerelerde üretim çok düşük olmaktadır. Bu yaşlı ağaçlar kendi haline bırakıldığında, zamanla kuruyup devrilmekte ve böylece meşcere yıkılıp yeniden kurulmaktadır. Bu nedenle yaşlı meşcerelerin yıkımına fırsat vermeden, kesilerek gençleştirilmesi üretimi çok arttırır. Böyle meşcerelerden de toplu olarak çok miktarda ürün ve dolayısıyla gelir elde edilir. Bu gelirle boş orman topraklarını ağaçlandırma yoluyla, orman alanını genişletmek ve üretimi de arttırmak mümkün hale gelir. 

Işık ağaçlarından oluşan meşcerelerde, yapılan seçme kesimleri sonucu farklı yaşlarda çok katlı anormal yapıda meşcereler oluşmaktadır. Böyle meşcerelerde üst katlardaki düşük üretimli yaşlı ağaçlar alt katlardaki genç ağaçlara gölge baskısı yaparak gelişmelerini engellerler. Bu meşcerelerde üst katlardaki yaşlı ağaçların kesilerek meşcereden çıkarılması ile, alt katlardaki genç ağaçların büyümesi hızlanır ve böylece üretim de arttırılmış olur.

Üretimi arttırma faaliyetleri sırasında planlı hareket edilmemesi, yeterli ve sürekli bir koruma yapılmaması halinde, tüm çalışmalar boşa gider ve orman varlığı büyük zarar görür veya yok olur.

Baltalıklar; ince odun elde etmek amacıyla, ortalama 20 yıllık idare süresi ile işletilen ve bulunduğu toprağı zayıflatan bir meşcere tipidir. Bu meşcereler olgunluk döneminden önce kesime tabi tutulduğu için, maksimum üretiminden yoksun bulunmaktadır. Bu nedenle Orta Avrupa ülkelerinde, baltalık ve korulu baltalıklar koru ormanına dönüştürülmüştür. Yurdumuzda Orman Genel Müdürlüğünün (OGM) 2020 yıllık istatistiklerine göre, 1276634 hektar baltalık alanı bulunmaktadır. Bu alan tüm orman alanımızın %6'sına karşı gelmektedir. 1973 yılı istatistiklerine göre, 9264689 hektar (%46) olan toplam baltalık alanlarımızın büyük bir kısmı 2020 yılına kadar koru ormanlarına dönüştürülmüş ve bugün geriye %6 düzeyinde bir baltalık ormanı kalmıştır. Böylece baltalık ormanlarımızın koruya dönüştürülmesiyle, üretimin de yüksek miktarlara çıkacağı düşünülebilir. Tabi bu yüksek miktardaki ürünü alabilmek için, baltalıktan koruya dönüştürülmüş olan bu ormanlarda, koruma ve bakım çalışmalarının optimum düzeyde yapılması zorunludur. Aksi halde bu ormanlar, tekrar bozuk koru veya bozuk baltalık ormanlarına dönüşebilir. Halen mevcut olan baltalık ormanlarımızın da koruya dönüştürülebilmesi için, bu baltalıklar üzerindeki yöre halkının baskısı ortadan kaldırılması gerekir. Bunun için de baltalıklardan yararlanan halkın sosyo-ekonomik durumlarının düzeltilmesi zorunlu olmaktadır.