Vatan topraklarının, dönüm dönüm, parsel parsel yabancılara satışı günden güne artarak devam ediyormuş.
Haritada yerini bulamayacağımız ülkelerin vatandaşları bile, Dominik cumhuriyeti vatandaşları bile ülkemizin değişik yerlerinden milyon milyon metre kare arazileri satın almışlar.
Karadeniz yayları ve sahilleri muhtelif Arap ülkelerinden kafileler halinde gelip petrodolarları bastıran Araplar tarafından kapatılmak üzereymiş.
Ege ve Akdeniz kıyılarımızda yer alan bazı ilçelerimizde sakinlerinin çoğunluğunun İngiliz ve Almanlardan oluştuğu için mesela su faturalarının İngilizce ve Almanca düzenleniyormuş.
Yunanistan tarafından peyderpey, adım adım işgal edilen 18 adamız, o ülke vatandaşları tarafından piknik alanı olmaya başlamış ve yeni seçilen vekiller, bakanlar ve başbakanlar kutlamalarını bizim adalarımızda yapıyorlarmış.
Küresel şirketlere satılan maden yataklarımız o şirketler tarafından, hiç pandemi falan dinlemeden talan edilmeye devam ediliyormuş ama mesela Kaz Dağlarında eylem yapmak isteyen yerli halk ve çevreciler pandemi bahanesiyle engelleniyormuş.
Hak, hukuk adalet sadırlardan uçmuş sadece ve sadece satırlarda kalmış.
Torpil, rüşvet, adam kayırma, devletin önemli makam ve mevkilerini eşe-dosta peşkeş çekme artık sıradan işler haline gelmiş ve verinin de alanın da, kayıranın da kayrılanında, peşkeş çekenin de peşkeşe dört elle sarılanın da artık yüzleri kızarmaz olmuş.
Toplumun büyük bir kesimi açlıkla baş başa iken, açlık sınırının çok çok altında, yoksulluk sınırının ise fersah fersah uzağında yaşamaya çalışırken, devlet katında üç maaş alana dördüncüsü, dört maaş alana beşincisi peşkeş çekiliyormuş.
Ekonomi çarkı dönemez olmuş, haklı, hak ettiği hakkını hiçbir yerde alamaz olmuş, dertli dertlerinin dermanını bulamaz olmuş, insanların yüzleri dertten ve ıstıraptan gülemez olmuş, yaylalarda koyun-kuzu melemez olmuş, her alanda hiçbir engel yokken insanları işleri olamaz olmuş, hiç kimse hiç kimsenin göz yaşını silemez olmuş…
Toplumda sosyal doku çatırdıyormuş, boşanan ailelerin sayısı evlenenleri çoktan geçmiş, toplumda işlenen kadın cinayetleri katlanarak devam ediyormuş, İslami söylemlerle parsa toplayan, arsa toplayan sahtekarlar yüzünden gençlik hızla İslam'dan uzaklaşıyormuş…
Bütün bunların lafı mı olur?
Ayasofya açıldı ya!..
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024
- Gazzeli çocukların çığlıkları çarpmış olabilir mi? / 04.04.2024