‘Bütün işlerinde Allah’a itaat et’
Hz. Ali buyurdu ki: “Bütün işlerinde Allah’a itaat et. Çünkü Allah’a itaat etmek, onun dışındaki her şeyden faziletlidir. Nefsini kulluğa alıştır, ona yumuşak davran, ezip azarlama; sana kitapta farz kılınmış olanlar dışında onu hoş tut, çünkü farzların, vaktinde ve yerinde eda edilmesi gerekir”
04.06.2023 10:30:00
Hakan Akkuş
Hakan Akkuş
Hz. Ali (a.s.), Mekke'deki valisi Kusem b. Abbas'a gönderdiği mektupta buyurdu ki:
"İnsanlarla haccet ve onlara Allah'ın günlerini hatırlat. Sabah, akşam onlarla otur, fetva isteyene fetva ver, cahile öğret, âlime danış, insanlarla aranda dilinden başka vasıta, yüzünden başka perde olmasın. İhtiyaç sahibinin karşına çıkmasına mani olma; çünkü o, ilk müracaatında kapılarından kovulursa, işi görüldükten sonra da seni övmez.
Allah'ın malından yanında ne kadar toplandığına bak; onları etrafındaki yoksullara, aile sahiplerine, ihtiyacı olanlara, açlara harca. Fazlasını da yanımızda bulunanlara paylaştırmamız için bize yolla.
Mekke halkına, evlerinde konaklayan kişilerden kira almamalarını emret. Çünkü Allah, 'Oraya yerleşenle, ziyarete gelen müsavidir' (Hac: 25) buyurdu. Oraya yerleşen, orada ikamet edendir. Ziyaret eden ise Mekke halkından olmayıp haccetmek için gelendir. Allah, bizi ve sizi sevdiği işleri yapmaya muvaffak etsin. Ve's-Selam."
* * *
Hilafetinden önce Selman-i Farisi'ye gönderdiği mektupta da şöyle buyurdu:
"Dünyanın durumu, yılana benzer; dokununca yumuşak gelir fakat zehri öldürür. Sana hoş gelen şeyden yüz çevir. Zira çok azı seninle kalır. Ondan ayrılacağını yakînen bildiğin için, dertlerini ve belalarını kendinden uzaklaştır. Onunla en fazla dost olduğun zaman, ondan en fazla sakınacağın zaman olsun. Çünkü onun dostu her ne zaman neşeyle ve sevinçle ona inanır, kanarsa dünya onu korkulara, müşkülatlara daldırır; avundur, ünsiyet ettirirse o zaman da dertlere, korkulara iter. Ve's-Selam."
* * *
Haris-i Hamedani'ye yazdığı mektupta ise şöyle buyurdu:
"Kur'an'ın hükmüne sarılıp, ondan öğüt al. Helalini helal, haramını haram bil de hak olarak geçmişe dair anlatılanları tasdik et. Dünyadan geçenleri, geriye kalanları ile kıyas et. Çünkü onun bir kısmı diğerine benzer; ahiri de evveline katılmıştır. Hepsi de geçici, yok olucudur. Allah'ın ismini yücelt, onu hakkıyla an. Ölümü ve ölümden sonra olacakları çokça hatırla. Ahiretin şartlarını sapasağlam yerine getirmeden ölümü isteme. Ameli işleyenin kendisi için hoşnut olduğu, Müslümanların genelinin nefret ettiği her işten sakın. Gizlice yapılıp da açıklandığında utanılan her işten sakın. Sorulduğunda sahibinin inkâr edeceği veya özür dileyeceği işi yapmaktan sakın. Namusunu, halkın kınayıcı sözlerine hedef etme, duyduğun şeyi halka söyleme. Bunu yapman seni yalancı saymaları için yeter. Duyduğun her şeyi inkâr etme, bu da seni cahil saymalarına yeter. Öfkeni yen, gücün yettiğince suçları bağışla, kızdığında aklını başına al. Güç elde ettin mi bağışla da iyi akıbet senin olsun. Nimet kalıcı olsun diye Allah'ın verdiği her nimetin şükrünü eda et. Allah'ın sana verdiği nimetlerden hiçbirini zayi etme. Allah'ın ihsan ettiği nimetlerin eseri üzerinde görülsün.
Bil ki mü'minlerin en üstünü kendisinden, ailesinden, malından herkesten önce infak eden, onları Allah yoluna adayandır. Zira önceden gönderdiğin hayır, sana azığın olarak kalır, geriye bıraktığın ise senden başkalarının hayrı olur. Yaptığı hoş olmayan kişiyle arkadaşlık yapmaktan sakın. Çünkü kişiyi değerlendirirken arkadaşına itibar ederler. Büyük şehirlere yerleş, oralar Müslümanların toplandığı yerlerdir. Allah'a itaatte yardımcısı az olan, gaflet ve zulüm içinde olan yerlerden çekin. Düşünceni seni ilgilendiren işlere ver. Çarşılarda oturmaktan sakın, oralar şeytanın hazır olduğu, fitnelerin ortaya çıktığı yerlerdir. Allah'ın senden üstün kıldığı kişiye çokça bak, düşün çünkü bu, şükrün kapılarındandır. Cuma günü, Allah yolunda olması veya yapman mecburi olan bir iş hariç, (Cuma) namazı kılmadan yolculuğa çıkma. Bütün işlerinde Allah'a itaat et. Çünkü Allah'a itaat etmek, onun dışındaki her şeyden faziletlidir. Nefsini kulluğa alıştır, ona yumuşak davran, ezip azarlama; sana kitapta farz kılınmış olanlar dışında onu hoş tut, çünkü farzların, vaktinde ve yerinde eda edilmesi gerekir. Dünyayı isteyip Rabbinden kaçarken ölümün sana gelip çatmasından sakın. Fâsıklarla arkadaşlık etme; çünkü şer, ancak şerle birleşir. Allah'a saygı göster; onu sevenleri de sev. Öfkeden kork; çünkü o, iblisin ordusunun büyük bir bölüğüdür. Ve's-Selam."
(Nehcü'l-Belağa'dan...)
"İnsanlarla haccet ve onlara Allah'ın günlerini hatırlat. Sabah, akşam onlarla otur, fetva isteyene fetva ver, cahile öğret, âlime danış, insanlarla aranda dilinden başka vasıta, yüzünden başka perde olmasın. İhtiyaç sahibinin karşına çıkmasına mani olma; çünkü o, ilk müracaatında kapılarından kovulursa, işi görüldükten sonra da seni övmez.
Allah'ın malından yanında ne kadar toplandığına bak; onları etrafındaki yoksullara, aile sahiplerine, ihtiyacı olanlara, açlara harca. Fazlasını da yanımızda bulunanlara paylaştırmamız için bize yolla.
Mekke halkına, evlerinde konaklayan kişilerden kira almamalarını emret. Çünkü Allah, 'Oraya yerleşenle, ziyarete gelen müsavidir' (Hac: 25) buyurdu. Oraya yerleşen, orada ikamet edendir. Ziyaret eden ise Mekke halkından olmayıp haccetmek için gelendir. Allah, bizi ve sizi sevdiği işleri yapmaya muvaffak etsin. Ve's-Selam."
* * *
Hilafetinden önce Selman-i Farisi'ye gönderdiği mektupta da şöyle buyurdu:
"Dünyanın durumu, yılana benzer; dokununca yumuşak gelir fakat zehri öldürür. Sana hoş gelen şeyden yüz çevir. Zira çok azı seninle kalır. Ondan ayrılacağını yakînen bildiğin için, dertlerini ve belalarını kendinden uzaklaştır. Onunla en fazla dost olduğun zaman, ondan en fazla sakınacağın zaman olsun. Çünkü onun dostu her ne zaman neşeyle ve sevinçle ona inanır, kanarsa dünya onu korkulara, müşkülatlara daldırır; avundur, ünsiyet ettirirse o zaman da dertlere, korkulara iter. Ve's-Selam."
* * *
Haris-i Hamedani'ye yazdığı mektupta ise şöyle buyurdu:
"Kur'an'ın hükmüne sarılıp, ondan öğüt al. Helalini helal, haramını haram bil de hak olarak geçmişe dair anlatılanları tasdik et. Dünyadan geçenleri, geriye kalanları ile kıyas et. Çünkü onun bir kısmı diğerine benzer; ahiri de evveline katılmıştır. Hepsi de geçici, yok olucudur. Allah'ın ismini yücelt, onu hakkıyla an. Ölümü ve ölümden sonra olacakları çokça hatırla. Ahiretin şartlarını sapasağlam yerine getirmeden ölümü isteme. Ameli işleyenin kendisi için hoşnut olduğu, Müslümanların genelinin nefret ettiği her işten sakın. Gizlice yapılıp da açıklandığında utanılan her işten sakın. Sorulduğunda sahibinin inkâr edeceği veya özür dileyeceği işi yapmaktan sakın. Namusunu, halkın kınayıcı sözlerine hedef etme, duyduğun şeyi halka söyleme. Bunu yapman seni yalancı saymaları için yeter. Duyduğun her şeyi inkâr etme, bu da seni cahil saymalarına yeter. Öfkeni yen, gücün yettiğince suçları bağışla, kızdığında aklını başına al. Güç elde ettin mi bağışla da iyi akıbet senin olsun. Nimet kalıcı olsun diye Allah'ın verdiği her nimetin şükrünü eda et. Allah'ın sana verdiği nimetlerden hiçbirini zayi etme. Allah'ın ihsan ettiği nimetlerin eseri üzerinde görülsün.
Bil ki mü'minlerin en üstünü kendisinden, ailesinden, malından herkesten önce infak eden, onları Allah yoluna adayandır. Zira önceden gönderdiğin hayır, sana azığın olarak kalır, geriye bıraktığın ise senden başkalarının hayrı olur. Yaptığı hoş olmayan kişiyle arkadaşlık yapmaktan sakın. Çünkü kişiyi değerlendirirken arkadaşına itibar ederler. Büyük şehirlere yerleş, oralar Müslümanların toplandığı yerlerdir. Allah'a itaatte yardımcısı az olan, gaflet ve zulüm içinde olan yerlerden çekin. Düşünceni seni ilgilendiren işlere ver. Çarşılarda oturmaktan sakın, oralar şeytanın hazır olduğu, fitnelerin ortaya çıktığı yerlerdir. Allah'ın senden üstün kıldığı kişiye çokça bak, düşün çünkü bu, şükrün kapılarındandır. Cuma günü, Allah yolunda olması veya yapman mecburi olan bir iş hariç, (Cuma) namazı kılmadan yolculuğa çıkma. Bütün işlerinde Allah'a itaat et. Çünkü Allah'a itaat etmek, onun dışındaki her şeyden faziletlidir. Nefsini kulluğa alıştır, ona yumuşak davran, ezip azarlama; sana kitapta farz kılınmış olanlar dışında onu hoş tut, çünkü farzların, vaktinde ve yerinde eda edilmesi gerekir. Dünyayı isteyip Rabbinden kaçarken ölümün sana gelip çatmasından sakın. Fâsıklarla arkadaşlık etme; çünkü şer, ancak şerle birleşir. Allah'a saygı göster; onu sevenleri de sev. Öfkeden kork; çünkü o, iblisin ordusunun büyük bir bölüğüdür. Ve's-Selam."
(Nehcü'l-Belağa'dan...)