Büyük bir ders alındı
KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu, Annan Planı'na 'evet' demeleri için 2004 yılında Kıbrıs gençliğini kandırdıklarını ifade ederek, "5 bin Euro maaşla AB ülkelerinde iş vaadinde bulunmuşlardı. Şimdi gerçek ortaya çıktı. Büyük bir ders alınmıştır" dedi.
27.02.2012 00:00:00
RECEP BAHAR -
İSTANBUL
KKTC
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Mimarlar ve Mühendisler Grubu (MMG) tarafından
İstanbul'da organize edilen "Kıbrıs Müzakerelerinin Dünü, Bugünü,
Yarını" adlı çalışma toplantısında yaptığı konuşmada, "Eğer Türkiye
müdahale etmeseydi, biz bugünleri göremeyecektik" dedi.
Konuşmasına
geçmişte yaşananları özetleyerek başlayan Eroğlu, şu çarpıcı açıklamalarda
bulundu: "1963 olayları başladığında genç bir doktordum. Dünyanın ablukası
altında 1974'e kadar zorluklar içinde yaşadık. Yolları kesmişlerdi. Kıbrıs
Türklerinin ekonomisi bitirilmişti. Devlet imkanlarından mahrum edilmiştik.
Çimento bile alamazdık. Türkiye'nin müdahale edeceği beklentisi içindeydik.
Türkiye'nin gönderdiği parayı 30-40 Kıbrıs Lirası şeklinde eşitçe
paylaşıyorduk. Ev hanımları beylerinin akşam eve sağ salim döneceğinden emin
değildi."
Türkiye'nin
1974'teki müdahalesiyle sadece Ada'daki Türklerin değil, bazı Rumların da
ölümden kurtulduğunu ifade eden Derviş Eroğlu, "Bunların başında Rum lider
Hristofyas gelmektedir. Avrupa'daki tek komünist liderdir. Darbe sonrası
öldürüleceklerin listesinde ilk sırada yer almaktaydı" dedi.
BM, Kıbrıs Türk'ünün
karşısında
Birleşmiş
Milletler'in (BM) Kıbrıs Türk'ünün bağımsızlığını kabul etmediğine işaret eden
KKTC Cumhurbaşkanı, şu açıklamaları yaptı: "BM aksine KKTC'nin
bağımsızlığının kabul edilmemesi için 2 karar aldı" dedi. Eroğlu, şunları
kaydetti: "Rumların anlaşma niyeti bulunmamaktadır. Rumlar, Girne'den
milletvekili, Girne'ye belediye başkanı seçiyorlar. Rumlar bugüne kadar her
anlaşmayı reddetmiştir ve her anlaşma masaya geldiğinde 'daha iyisini elde
edecekleri'ni düşünmüşlerdir. Ben Annan Planı'na HAYIR diyenlerdenim. Bu plan,
fevkalade Rumların lehine idi. Karpaz bölgesinde 4 köy Rumlara kalıyordu. Güzelyurt ve Maraş da onlara veriliyordu. 18
yıl içinde Türk askeri Ada'dan çekilecekti. Yine reddettiler. Bazı çevreler,
'Annan Planı'ndan daha fazlası Rumlara verilsin ki, Rumlar anlaşmaya EVET
desin' görüşünü seslendiriyor. Ben de HYIR dedim. Neden ben değil de, Rumlar
mükafatlandırılıyor."
Rumların
bugüne kadar hiç bir anlaşmaya 'evet' demediğine işaret eden Eroğlu, bir başka
gerçeğe işaret ederek, BM'de Rusya, Fransa ve Çin'in Rumların aleyhine olan her
kararı veto ettiğini vurguladı.
Rum tarafı çözüm
değil toprak istiyor!
Rumların
AB'ye 2004 yılında üye olarak kabul edildiklerini hatırlatan Eroğlu, bu sebeple
de Rum tarafının çözümsüzlük için uğraştığına işaret ederek, şunları söyledi:
"Kuzey Kıbrıs'ın varlığının, Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilmesi
durumunda, iki taraf arasında bugüne kadar bir anlaşma sağlanabileceğini
düşünüyorduk. Ama biz dünyanın tanımadığı bir devlet, karşı taraf da dünyanın
tanıdığı ve Avrupa Birliği üyesi bir devlet... Hele artık denizaltı zenginlikleri
ortaya çıktıktan sonra bizimle anlaşma ihtiyacı tamamen ortadan kalkmıştır.
Onun için biz, AB yetkililerine diyoruz ki, bu şartlarda Rumların anlaşmaya
motive olması mümkün değil. Dolayısıyla bunların motivesi gerekir. Bu da Kuzey
Kıbrıs halkına uygulanan ambargoların kaldırılmasıyla mümkündür. Ancak biz
bugün hala ambargolar altındayız."
Gençlerin
beyinleri yıkandı
2004
yılındaki Annan Planı sürecinde Kıbrıs Türk gençliğinin beyninin yıkandığına
işaret eden Derviş Eroğlu, şunları söyledi: "Gençlere yönelik öyle güzel
vaatler de, bulunuldu ki, 35 yıllık siyasetçiyim, böyle bir propaganda
görmedim. Güya gençlerimiz 5 bin Euro maaş karşılığında AB ülkelerinde işe
başlayacaklardı, havuzlu villalara sahip olacaklardı. Gençlerimiz AB'ye
girildiğinde, gökten Euro yağacağına inandırılmıştır. Yunanistan ve Portekiz
başta olmak üzere Avrupa'da ortaya çıkan kriz sonrasında bunların gerçek
olmayacağı ortaya çıktı. Büyük bir ders alınmıştır. Dahası Türkiye de AB'ye üye
olacaktı! Türkiye'nin AB'ye üye olacağına dair ufukta emare yoktur."
Kıbrıs'ta 2 ayrı
millet var
Cumhurbaşkanı
Eroğlu, Güney'den Kuzey Kıbrıs'a göç eden göçmenlerin 55-60 bin civarında
olduğunu belirterek, şun tespitlerde bulundu: ''Türkiye'den gelenlerin hepsi
mülksüz gelenlerdi. Onlara bir ev, toprak veya iş yeri verdik. Şimdi Rum'un
Güney'den gelenlere bir şikayeti yok, ama Türkiye'den gelenlere karşı 'Siz
Kıbrıslılığı bozuyorsunuz' şeklinde bir şikayetleri var. Rumların aklında olan
bir Kıbrıslı millet yaratmaktır. İngiliz müstemleke yönetimi de aynı amacı
gütmüştür. Kıbrıs'ta diniyle, diliyle, kültürüyle iki ayrı halk vardır. Bunu
hiç unutmayacaksınız. Bu iki halktan bir Kıbrıslı yaratamazsınız. Onlarsa
Kıbrıslı yaratıp, 'Kıbrıs Kıbrıslılarındır' sloganıyla Türklüğü unutturmaya
çalışıyorlar. Bu kadar yıl Türklüğünü kaybetmeyen insanların, bundan sonra
Türklüğünü kaybetmesinin düşünülmesi de bana göre yanlıştır.''
Anlaşma
umutları kayboluyor
KKTC
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, bu kadar yıl Türklüğünü kaybetmeyen insanların
bundan sonra Türklüğünü kaybetmesinin düşünülmesinin kendisine göre yanlış
olduğunu belirterek, "Anlaşma umutlarımızı 1 Temmuz'a kadar devam
ettiriyoruz. Ama süre daralmıştır ve görüşmelere devam ederken 6 başlık vardı.
Dolayısıyla bu kısa dönemde bu farklılıkları giderebilir miyiz, gideremez miyiz
şu anda bir şey söylemek mümkün değildir. Ekonomi başlığını, yönetim ve güç
paylaşımının bazı alt başlıklarını bağlayabildik. Mülkiyette bizim 50-60
sayfalık görüşlerimiz var, Rumların görüşleri var ama bunları birleştiremedik.
Toprakta kriterlerimizi ortaya koyduk ama harita konusuna geçemedik. Biz tabii
bir anlaşma ortaya çıkarırsak, bu anlaşmanın Avrupa Birliği'nin birincil hukuku
olmasını istiyoruz" dedi.
Derviş
Eroğlu, Kıbrıs açıklarındaki petrol ve doğal gaz aramalarının müzakereleri
nasıl etkileyeceği yönündeki bir soru üzerine, "Bu durumun 'Görüşmelere
faydası oldu mu?' derseniz, bilakis Rum'un uzlaşmazlığını artıran bir olaydır.
Çünkü bir zenginlik çıkıyor ve 'Ben bunu Kıbrıslı Türklerle niye paylaşayım?'
gibi bir düşünce içine girebilir. Ama Hristofyas, 'Biz Türklerin hakkını inkar
etmiyoruz' diye bir açıklama yapmıştı. Ama verir mi vermez mi bilemiyorum"
diye cevap verdi. Eroğlu, "Çok şükür bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Devleti var. Halkımız dünyanın her ülkesinde olduğu gibi yaşantısından zaman
zaman şikayet etse de yine de bir devlet çatısı altında yaşamanın avantajı ve
mutluluğunu yaşıyorlar. Çünkü bir devlet çatısı altında yaşamanın mutluluğu
başkadır."