logo
13 MAYIS 2024

BÜYÜK ENDİŞE

Birleşik Kıbrıs esasına dayanan Kıbrıs müzakerelerini değerlendiren KKTC Cumhurbaşkanlığı Danışmanı Ertan Ersan, "Türk askeri adadan giderse Rumlar Kıbrıs'ta bir tek Türk bırakmazlar" dedi
28.08.2014 00:00:00
HABER MERKEZİKıbrıs'ta Türk ve Rum tarafları arasında birleşik Kıbrıs esasına dayanan müzakereler devam ediyor. Müzakereler istendiği gibi sonuçlandığı takdirde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) lağvedilerek ana omurgasını Rumların oluşturduğu Kıbrıs Devleti'nin bir parçası olacak. Bir diğer kritik sonuç da Türk askerinin adadan çıkması olacak. Müzakereler bu ana eksende devam ederken KKTC'den oldukça dikkat çekici bir çıkış geldi. KKTC Cumhurbaşkanlığı Danışmanı Ertan Ersan, Rumlar ile Türklerin hiçbir zaman iç içe yaşayamayacağını belirterek, "Rumların hedefi tek Türk'ü bile hayatta bırakmamak" dedi. Rumlarla birlikte yaşanmazTürkiye Harp Malül Gazi Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Adana Şube Başkanlığı'nın daveti üzerine Adana'ya gelen KKTC Cumhurbaşkanlığı Danışmanı ve KKTC Aileleri Ve Malül Gaziler Derneği Genel Başkanı Ertan Ersan, yaptığı açıklamada, anavatan Türkiye'nin 20 Temmuz 1974 yılında kendilerini özgürlüğüne kavuşturduğunu söyledi. Ersan, 1974 yılından sonra bugüne kadar özgür olduklarını ve özgürlüğün tadını çıkardıklarını ifade ederek, "20 Temmuz'dan bugüne kadar Kıbrıs'ta hiç kan akmadı. Bu da ne demektir? Bizim orada kolordumuz var, Türk askerimiz var. Türk Silahlı Kuvvetleri orada olduğu sürece hem barış gelmiştir, hem özgürlük gelmiştir. Biz Rumlar ile beraber iç içe hiçbir zaman yaşayamayız. Kim ne derse desin yalandır. Bakın 2003 yılında kapılar açıldı. Kapılar açıldıktan sonra bu tarafa çok Rum geçti biz onlara hiçbir şey demedik, rahatsızlık vermedik. Ancak biz Rum tarafına geçtiğimiz zaman çok rahatsızlık veriyorlar, ya şişe atıyorlar, ya arabaların lastiklerini patlatıyorlar, ya camları kırıyorlar. Ben de 2007 yılında Rum tarafındaki şehitlerimizin mezarlarını ziyaret etmek için o tarafa geçmiştim. Türk olduğumuzu arabanın plakasından anlayıp peşimize düştüler. Bize çok sıkıntılı anlar yaşattılar. Zaten 1 yıl önce bir genç evladımız barış müziği yapacağım diye o tarafa geçti, onun üzerine 14 kişi saldırıp 17 bıçak soktular" diye konuştu.Türk askeri giderse Kıbrıs'ta Türk kalmazErsan, hiçbir zaman Rumlarla birlikte iç içe yaşayamayacaklarını, bu çabanın boşuna olduğunu ifade ederek şunları kaydetti: "Zaten Rumlar bizi sevmez, biz de Rumları sevmeyiz. Daha da açık söyleyeyim, biz Rumlardan çekiniyoruz onlara güvenmiyoruz. Çünkü 1956 yılından 1974'e kadar her aileden şehit var. 197 çocuğu katlettiler, soykırım yaptılar bunların içinde 9 günlük 16 günlük bebek var. 119 yaşlı kadınımızı öldürdüler, 230 genç kadınımızı, 730 da genç erkeği katlettiler. Ama olası anlaşma olursa Rumlar içimize gelme durumu olursa Rumlar içimize gelmeden biz memleketten kaçalım. Çünkü tekrar bir şeyler olacak. Biz hiçbir zaman anavatanımız Türkiye'nin askerinin Kıbrıs'tan gitmesini istemiyoruz. Çünkü asker ayrılmadan bizim kaçmamız lazım. Çünkü tek bir Türk'ü bile hayatta bırakmayacaklar. Tek devlet yok. İki bölge herkesin devleti ayrı. İç içe olmaz, ama Rumlar tek devlet diyorlar. Türk askeri gitsin diyorlar, garantörlük istemeyiz diyorlar, biz kendimiz anlaşırız diyorlar yine yalan hep yalan."
Fenerbahçe umudunu son 2 haftaya taşıdı
Sarı-lacivertliler Kayserispor'u 3 golle geçti
Aslan şampiyonluğa koşuyor
Son dakika golü ligin kaderini değiştirdi
'Etki Ajanı' düzenlemesinde amaç ne?
Muhalefet temkinli, iktidar sessiz
Siyasete girdiğine pişman olmuş
'Hayatımın en büyük hatasıydı'
Gazze’de güvenli nokta kalmadı
Katliam 219'uncu gününde
Annelerin gündemi ekonomik sorunlar
Çalışmayan anneler daha mutlu
Üretici de tüketici de zararda
Patates depoda 4 lira markette 20 lira
Uyarıları dinlemeden denize girdiler
Tatilciler son anda kurtarıldı
Gökyüzünde eşsiz manzara
Kuzey Işıkları Kuzeyce'de
'Sinan Ateş cinayeti başka bir yere evrilecek'
BTP lideri gündemi değerlendirdi
Erdoğan'ın çağrısına Ostim'den cevap geldi
Togg zırhla kaplandı
UNRWA bildirdi
Refah'tan 300 bin kişi zorla göç ettirildi
Anneler gününde anne cinneti
9 yaşındaki çocuğunu öldürdü
Açık artırma ile satılacak
Sahibinden satılık kilise!
Yunanistan'dan iade-i ziyaret
Miçotakis yarın Ankara'ya geliyor
Fenerbahçe umudunu son 2 haftaya taşıdı
Sarı-lacivertliler Kayserispor'u 3 golle geçti
Aslan şampiyonluğa koşuyor
Son dakika golü ligin kaderini değiştirdi
'Etki Ajanı' düzenlemesinde amaç ne?
Muhalefet temkinli, iktidar sessiz
Siyasete girdiğine pişman olmuş
'Hayatımın en büyük hatasıydı'
Gazze’de güvenli nokta kalmadı
Katliam 219'uncu gününde
Annelerin gündemi ekonomik sorunlar
Çalışmayan anneler daha mutlu
Üretici de tüketici de zararda
Patates depoda 4 lira markette 20 lira
Uyarıları dinlemeden denize girdiler
Tatilciler son anda kurtarıldı
Gökyüzünde eşsiz manzara
Kuzey Işıkları Kuzeyce'de
'Sinan Ateş cinayeti başka bir yere evrilecek'
BTP lideri gündemi değerlendirdi
Erdoğan'ın çağrısına Ostim'den cevap geldi
Togg zırhla kaplandı
UNRWA bildirdi
Refah'tan 300 bin kişi zorla göç ettirildi
Anneler gününde anne cinneti
9 yaşındaki çocuğunu öldürdü
Açık artırma ile satılacak
Sahibinden satılık kilise!
Yunanistan'dan iade-i ziyaret
Miçotakis yarın Ankara'ya geliyor

'Etki Ajanı' düzenlemesinde amaç ne?

Meclis'ten geçmesi halinde Anayasa Mahkemesi iptal kararı verir mi?
12.05.2024 18:17:00 / Güncelleme: 12.05.2024 18:46:28
Atakan Akbal
'Etki Ajanı' düzenlemesinde amaç ne?
'Etki Ajanı' düzenlemesinde amaç ne?
AKP'ye yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak gazetesi, yasama yılı bitmeden Meclis'e gelecek olan 9. Yargı Paketi'nde yeni tip casusluk suçları hakkında düzenlemelerin yer alacağını duyurdu.

Haberde, "Türkiye lehine gibi görünüp, aleyhte propaganda yaparak kamuoyu oluşturan etki ajanlarına mercek tutulacak" ifadelerine yer verildi. Ülkenin ekonomik, toplumsal ve kamu düzenini bozanların "etki ajanı" kapsamında değerlendirileceği ve bu kapsama giren suçlar için cezai müeyyidelerin uygulanacağı aktarıldı.

İktidar sessiz, muhalefet temkinli

Yeni Şafak'ın haberine iktidar kanadından bir yalanlama gelmezken, muhalefet ise böyle bir düzenlemenin tehlikesine dikkat çekiyor.

AK Parti iktidarının muhalif kesimleri susturmak için yeni bir yasal düzenleme peşinde olduğunu düşünen muhalefet, sesini yükseltmek için tasarının Meclis'e gelmesini bekliyor. Dezenformasyon Yasası'nda olduğu gibi gazetecileri ve toplumsal muhalefeti susturmak gibi bir amaç sezdiklerini dile getiren muhalefet temsilcileri, böyle bir düzenlemenin Meclis'ten geçmemesi için ellerinden geleni yapacaklarını, Meclis'ten geçmesi halinde de Anayasa Mahkemesi'ne taşıyacaklarını söylüyorlar.

Amaç ne?

Etki Ajanı suçlamasının yeni bir baskı aracına dönüşme riski olduğunu belirten Hukukçu Tuba Torun, "Bu ifade benim hiç hukuki literatürde duymadığım bir ifade. Her yöne çekilebilecek bir ifade" dedi.

Türk Ceza Kanunu'nun 328, 329 ve 339'uncu maddelerinin casusluk faaliyetleri ile ilgili yeterli düzenlemeye sahip olduğunu ifade eden Torun, "Peki böyle bir düzenlemeye neden ihtiyaç duyuluyor? Bu kadar muallak bir kavramın ceza kanununa girmesi oldukça tehlikeli" dedi.


Edirne'de 'tiny house'lara izin verilmeyecek

Edirne Valisi Yunus Sezer, Edirne'nin kıymetli tarım arazilerini korumak maksadıyla tiny house (küçük ev) ve kaçak yapılara izin vermeyeceklerini söyledi. Sezer, Keşan ve Enez bölgesinde incelemede bulundu
12.05.2024 17:49:00
Haber Merkezi
Edirne'de 'tiny house'lara izin verilmeyecek
Edirne'de 'tiny house'lara izin verilmeyecek
Edirne Valisi Yunus Sezer, Edirne'nin kıymetli tarım arazilerini korumak maksadıyla tiny house (küçük ev) ve kaçak yapılara izin vermeyeceklerini söyledi. Sezer, Keşan ve Enez bölgesinde incelemede bulundu. İncelemelerinin ardından gazetecilere açıklama yapan Sezer, bölgedeki tüm muhtarlara genelge gönderdiklerini, tiny house ya da kaçak yapılara müsaade edilmeyeceğini kesin bir dille anlattıklarını söyledi.

Tiny house yapılarının giderek arttığını ifade eden Sezer, şunları kaydetti: "Her geldiğimde burada mantar gibi türüyorlar. Bu tiny house adı altında 'römork' diyor adam 'plakası var' diyor ama bakıyorsun aracı koyuyor oraya, altyapısını yapıyor önüne bir de havuz yapıyor. Bu hafta 40 tane kaldırdık. Bundan sonra da bunlara müsaade etmeyeceğiz. Çünkü hukuki değil yaptıkları. Burada tarım arazilerimiz çok değerli, burası turizm bölgesi. Buranın sağlıksız bir şekilde yapılaşmasına izin vermememiz lazım. Gelecek nesillere, evlatlarınıza güzel bir Saros Körfezi, güzel bir Keşan, güzel bir Enez bırakalım. Hayır duasıyla yad etsinler. Şimdi herkese müsaade edersek bunun altından kalkamayız. Bununla ilgili hukuki gerekçelerimiz de var."

Adıyaman'da en acı Anneler Günü

12 Mayıs Anneler Günü Adıyaman'da acı ve hüzün içerisinde kutlanıyor.
12.05.2024 12:40:00 / Güncelleme: 12.05.2024 12:42:38
İhlas Haber Ajansı
Adıyaman'da en acı Anneler Günü
Adıyaman'da en acı Anneler Günü
6 Şubat depremlerinde en ağır hasar alan iller arasında bulunan Adıyaman'da, binlerce vatandaş yıkılan yapıların enkazları altında kalarak hayatını kaybetmişti.

6 Şubat Depreminde annesini yada kızını kaybeden bir çok vatandaş, ellerine aldıkları çiçeklerle Adıyaman Belediyesi Yeni Mezarlığa gelerek burada mezarları ziyaret etti.

Annesini ve kızlarını kaybeden bir çok vatandaş göz yaşları içerisinde Anneler Gününü kutladı. Hüzünlü anların yaşandığı mezarlıkta annesini yada kızlarını kaybeden kişiler yüreklerinin yandığını ve bu acının hiçbir şekilde unutulmayacağını dile getirdi.



Bazı mezar taşlarında 'Toprak emanetime iyi bak, benim sarıldığım gibi sarıl anneme' yazan yazılar ise hüzünlendirdi.

Deprem uzmanı uyardı: 'Şırnak, deprem bölgesinde'

Şırnak Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Behram Uğur; Adıyaman, Bitlis ve Hakkari arasında bulunan yerleşim yerlerinin deprem bölgesinde olduğunu, Şırnak'ın diri fay hattı üzerinde olduğuna dikkat çekti
12.05.2024 12:03:00
İhlas Haber Ajansı
Deprem uzmanı uyardı: 'Şırnak, deprem bölgesinde'
Deprem uzmanı uyardı: 'Şırnak, deprem bölgesinde'
Şırnak Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Behram Uğur; Adıyaman, Bitlis ve Hakkari arasında bulunan yerleşim yerlerinin deprem bölgesinde olduğunu, Şırnak'ın diri fay hattı üzerinde olduğuna dikkat çekti.

6 Şubat'ta meydana gelen ve 11 ili etkilen depremin ardından, Türkiye'de diri fay hattı haritası güncellendi. Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Behram Uğur, daha önce Şırnak'tan geçen ve aktif olmayan 2 farklı fay hattının olduğu, 2012 yılında Şırnak'ta meydana gelen 2 deprem ile birlikte bu fay hatlarının aktif hale geldiği ve güncel diri fay hattı haritasının yeninden çizildiğini öne sürdü.

Türkiye'nin bir deprem bölgesi olduğunu hatırlatan Dr. Uğur, "Bölgemizde de aktif faylar mevcut. Doğu Anadolu fayı dediğimiz, Türkiye'nin en önemli iki fay hattından bir tanesi. Bunun dışında Güney Doğu Anadolu bindirme fayı dediğimiz bir fay hattı var. Bu da Bitlis ile Zagros bindirme kuşağı olarak geçiyor. Bu noktada Bitlis ile Adıyaman ve Hakkari arasındaki bütün bölgelerde bu fay hattına dahil oluyor.

Bunun dışında bizim Şırnak ilini ilgilendiren bir başka fay hattı da, Cizre fay hattı. Bu da 2012 yılı öncesinde aktif olmayan bir fay olarak değerlendirilirken, 2012'de yaşanan Silopi ve Uludere depremlerinden sonra bu fay hattı da 2013'teki aktif fay haritasında güncellendi. Artık diri yani aktif fay hattı olarak değerlendiriliyor. Dolayısıyla Şırnak fay hatlarına yakın bir lokasyonda bulunduğu için deprem tehlikesi mevcut olduğu bir bölgede" dedi.

Bina yapımında C30 olarak sınıflandırılan beton ve inşaat demirinin kaliteli olması gerektiğini, bina rejitilerinin arttırılması için mutlaka perde beton kullanılması gerektiğine dikkat çeken Dr. Uğur, şöyle konuştu:



"Bizim önceliğimiz yeterli dayanımda malzeme kullanılması. Ne demek bu' Örneğin bir beton numunenin, kullanacağımız beton malzemenin yapının taşıyıcı sistemlerin deki uygun mukavemete sahip olması gerekmekte. Örneğin C30 olarak sınıflandırıyoruz. Bu ne demek' Beton numunesinin 30 megapaskallık bir basınç etkisine dayanabilmesi. Bunun dışında kullanılan halk arasında inşaat demiri olarak bilinen donatılarında belirli standartlarda, standartlara uygun bir şekilde olması gerekmekte. Yeterli dayanımdan sonra, yeterli rijitlik dediğimiz bir kavram var. Yeterli rijiklikte kaba tabirle yapının deprem ya da yanal kuvvetler etkisinde yer değiştirme yapmaya gösterdiği direnç olarak algılanıyor.

Bu aşamada bizim yapının rejitini arttırmamız için betonarme perde kullanımına gitmemiz gerekiyor. Nedir betonarme perde' Düşey taşıyıcı, kolonun büyük ölçülü, büyük ebatta olduğu, yani kaba tabir ile büyük ölçülü kolon diyebiliriz. Bunların kullanılan yapının deformasyonlara karşı dayanımı direncini arttırıyor. Dolayısı ile deprem esnası salınımda yer değiştirmesini de sınırlıyor. Bir başka konu da süneklik. Süneklikte yapı elemanlarını nasıl ki bir lastiği tutup çektiğimiz zaman kopmadan belirli bir miktar uzayabiliyorsa bizim bazı elemanlarımız da bu şekilde esneme yapmasını istiyoruz. Büyük deprem kuvvetleri altında. Buda ani göçmeleri engelliyor. Dolayısı ile can güvenliğinin sağlanmasına yarayan bir husus.'

İçişleri bakanlığı tarafından 6 Şubat'ta meydana gelen depremin ardından görevlendirilerek, deprem bölgesindeki yapıları incelediklerini aktaran Dr. Uğur, '6 Şubat depremlerinden hemen sonra, mart ayında İçişleri Bakanlığının görevlendirmesi ile natamam binaların devam edip etmeyeceğine karar vermek için raporlar oluşturmak üzere görevlendirildik. Orada sadece natamam binalar değil, bütün bina stoğunu inceleme fırsatımız oldu. İlk gittiğimizde gördüğümüz manzara içler acısıydı.

Yapı stoğunun büyük çoğunluğu eski binalar oluşturmaktaydı. Bu eski binaların da herhangi bir mühendislik hizmeti almadığı kanaatini getirdik. Çünkü kullanılan malzemeler, yapılan uygulamaların gerçekten deprem yönetmeliklerine hiçbir şekilde uyumlu olmadığını tespit ettik. Yeni yapılan binalarda, kontrolünü sağladığımız binaların çoğunluğunda fazlaca bir kusur olmadığını tespit ettik. Buda şu anlama geliyor. 2018 deprem yönetmeliğine uygun bir şekilde yapılan binaların diğerlerine nazaran daha güvenli olduğunu söylemek mümkün" diye konuştu.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.