Yıllar içinde nasıl oldu ise oldu, kimlerin hangi sinsi projeleri sonucu kitleler değişti ve dönüştü ise dönüştü, son yılların en yaygın modası haline geldi; kalabalıklar artık kayıplarını davul-zurna eşliğinde halay çekerek kutluyorlar.
Yıllara yayılmış ustaca uygulamalar sonucu soygunlara uğrayarak, nice vurgunlar yiyerek servetlerini, sermayelerini kaybedenler, dededen, babadan intikal eden kaynaklarının buharlaşmasına şahit olanlar her ne hikmetse bir yolunu bulup hemen halaya duruyorlar.
Kitleler, emeklerinin, alın terlerinin muhtelif filimler ve fırıldaklar sonucu heba edilmesini dava etmeleri gerekirken, heba edenlerden sandık başında hesap sormaları gerekirken, tam tersi davranışlar sergileyerek, her fırsatta teşekkürlerini ve memnuniyetlerini bildiriyorlar.
Devesi çalınan bir deve sahibinin günler-haftalar sonra devenin kulağına kavuşması halinde yaşadığı sevince benzer bu durum, elbette sosyologların ve psikologların üzerinde titizlikle çalışmalarını gerektiren enteresan bir haldir.
Emeklerinin eridiğini görüp mutlu olmak.
Nüfusun yüzde doksanını teşkil eden yoksul kesimden bir avuç mutlu azınlığa servet aktarıldığını bile bile, göre göre mutlu olup halay çekmek.
Her geçen gün ekmeğinin küçüldüğünü görüp durduğu halde, sofrasındaki peynirden bir parça koparıldığını, zeytinden üçer-beşer çalındığını bildiği halde kaşlarını çatmamak, surat asmamak ve tam tersine halaya durmak araştırılmalara konu edilmez mi?
Alın terlerinin buharlaştığına şahit olup halaya durmak.
Gırtlaklarına kadar borçlandıklarını gördükleri halde, hemen her sektörde ekmek teknelerinin haczedildiğine bizzat şahit oldukları halde ve 'kamu-özel iş birliği ile yapılan yatırımlar' sebebi ile bilmem kaç göbek sonraki torunlarının borçlandırıldıklarını öğrendikleri halde mutlu olabilmek ve davul-zurna eşliğinde halay çekmek, kesinlikle incelemeye konu edilmelidir.
Her geçen gün biraz daha yaygınlaşan 'kitabına uydurulmuş yolsuzluklar' sebebi ile tavan yapan yoksulluklar, yağmur gibi yağan zamlar, emeğin ve üretimin karşılığı olan paranın pul olması, toplumun bazı kesimlerinde hiçbir rahatsızlığa sebep olmuyorsa, her hal ve şartta halay çekmeye devam ediyorlarsa, ya o bir avuç mutlu azınlık sınıfındandırlar ya da…
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Dipsiz kuyunun kazıcıları hayret içinde / 28.03.2024
- Ne olursa ‘yeter artık’ diyeceksiniz? / 27.03.2024
- Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar / 26.03.2024
- Bende her yaradan var / 24.03.2024
- Ramazan’ın ortasında faizin tam ortasına… / 23.03.2024
- 'Yusuf’u kurt yedi' yalanı devam ediyor / 22.03.2024
- Kaç Yusuf kuyulara atılıyor? Kaç Yusuf pazarlarda satılıyor? / 21.03.2024
- Hayatı pürdikkat yaşamanın mevsimidir Ramazan / 20.03.2024
- İftarda sahurda bombalar… Gazze’ye gelmeseydi mi Ramazan? / 19.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Ne olursa ‘yeter artık’ diyeceksiniz? / 27.03.2024
- Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar / 26.03.2024
- Bende her yaradan var / 24.03.2024
- Ramazan’ın ortasında faizin tam ortasına… / 23.03.2024
- 'Yusuf’u kurt yedi' yalanı devam ediyor / 22.03.2024
- Kaç Yusuf kuyulara atılıyor? Kaç Yusuf pazarlarda satılıyor? / 21.03.2024
- Hayatı pürdikkat yaşamanın mevsimidir Ramazan / 20.03.2024
- İftarda sahurda bombalar… Gazze’ye gelmeseydi mi Ramazan? / 19.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024