İçtihad kapısını kimler kilitledi ve anahtarı kimlerin elinde bilinmez ama eğer canlı olsaydı fıkıh, Suud'un yıllardır yaptıklarına bakarak Hac ve Umre ziyaretleri çoktan askıya alınırdı.
"Gerçek şu ki; insanların ibadet etmesi için ilk kurulan ev, Mekke'deki o kutsal ve bütün alemler için hidayet kaynağı olan Kâ'be'dir" (Âl-i İmran: 96) buyurulan Kâbe, bugün emin ellerde olmadığı için, Hac farizası şimdiye kadar çoktan askıya alınmalıydı.
O kutsal beldelerin yönetimi bugün küresel güçlerin, dünyaya jandarmalık yapan güçlerin kuklalarının elinde olduğu gerekçesiyle, Müslümanların can güvenliği sağlanana kadar ziyaretler askıya alınmalıydı.
Eğer canlı olsaydı fıkıh ve hem ülkemizde hem de iki milyarlık İslam aleminde çaplı ve keyfiyetli ilim adamları olsaydı, Suud ailesinin, küresel işgalcilerin aklına uyarak Yemen'de yaptığı Müslüman kıyımını gerekçe göstererek o kutsal beldelere yapılacak ziyaretlerin askıya alındığını bildiren fetvayı çoktan yayınlamıştı.
Dünya Müslümanlarının söz konusu ziyaretler vesilesi ile oraya bıraktığı hesapsız serveti en son model ölüm makinelerine tebdil edip onları da sırf mezhep farklılığı sebebi ile Yemenli Müslümanlara doğrultan, o diyarda ölüm kusan Suud yönetiminin bu para musluğu şimdiye kadar kesilirdi eğer fıkıh canlı olsaydı.
Yıl boyu devam eden Umre ziyaretleri ile ve hac mevsiminde hacca giden ortalama beş milyon Müslümanın ziyareti ile oraya bıraktığı çuval çuval para hesap edilirse ve bu paraların top-tüfek olup, bomba-uçak olup Müslümanların başına yağdığı dikkate alınırsa derhal bu ziyaretler askıya alınmalıdır ve bu aymazlıktan bu katliamlardan vaz geçene kadar da devam etmelidir.
Eğer canlı olsaydı fıkıh, kendi vatandaşı olan bir gazeteciyi tüm dünyanın gözü önünde ve İstanbul'un orta yerinde katletmesinden sonra hemen o anda çok önemli para musluklarından biri olan Hac ve Umre ziyaretleri askıya alınmalıydı.
Canlı olsaydı fıkıh, İslam coğrafyasını hallaç pamuğu gibi atanlara, bu coğrafyada oluk oluk Müslüman kanı akıtanlara ve onların jandarmalığını yapan kuklalara yönelik daha ne etkili fetvalar yayınlanırdı.
İçtihad kapısını kimler kilitledi ve anahtarını da nereye sakladılarsa…
Aziz Karaca / diğer yazıları
- İftarda sahurda bombalar… Gazze’ye gelmeseydi mi Ramazan? / 19.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024