14 Mayıs geldi geçti. Ancak ikinci tura kaldığı için seçim hâlâ bitmiş değil.
Dün bu satırları kaleme alırken Erdoğan'ın oyu yüzde 49.40, Kılıçdaroğlu yüzde 44.96, Sinan Oğan'ın oyu yüzde 5.2 ve Muharrem İnce'nin oyu ise yüzde 0.44 seviyesindeydi.
Bu tabloya göre 28 Mayıs'taki ikinci turda en çok oyu alan Erdoğan ile Kılıçdaroğlu, bir kez daha kapışacaklar.
Her iki aday da ilk turda kazanacaklarını ifade ediyordu, ancak seçmen hiçbir adaya ilk turda ipi göğüsleme izni vermedi. Bu aslında seçmenin hiçbir adaya tam olarak güvenmediğini gösteriyor.
İttifak olarak Meclis'te çoğunluğu sağlamış ve cumhurbaşkanlığı seçiminde ise yüzde 49.40 ile en çok oyu alarak giren Erdoğan'ın ikinci tura daha şanslı girdiği ortada.
Bu 13 günde yapacaklarıyla Millet İttifakı bileşenleri manzarayı kendi lehlerine değiştirebilecekler mi, göreceğiz.
Ancak istenen sonucun ilk turda elde edilememiş olmasının altında yatan çok sayıda neden var.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, "Herkes kazanacak olan adayı konuşuyor, ben kaybedecek adaya sesleniyorum" diyerek 12 Aralık 2022'de sosyal medya hesabından paylaştığı bir videoda, şunları söylemişti:
"14 Mayıs'ta kaybedecek olan kişi vatandaşa kulak vermediği için kaybedecek. Toplumun mevcut durumunu fark etmediği için kaybedecek. Kendi düşüncelerini herkesin düşüncesiymiş gibi algılayıp herkese onu dayatmaya çalıştığı için kaybedecek. Toplumun bir bölümünü dışladığı için kaybedecek. İnsanları dinlemediği için kaybedecek. Sandığı garanti gördüğü için kaybedecek. Seçmen illa bana oy verecek diye düşündüğü için kaybedecek. Ama bu saydığım düşüncelerin hepsinde yanıldığı için kaybedecek."
Hepsi doğru değil mi? Seçimi kazanmayı çantada keklik zannedenler şimdi gördüler mi çantadaki kekliği?
İlk turda ipi göğüsleyememenin altında yatan en temel nedenler bunlar.
Şimdi önümüzde kalan bu 13 günde Erdoğan ile Kılıçdaroğlu'ndan hangisi bu sayılan konularda seçmenin beklentisini karşılarsa, ikinci turdan galip çıkan da o olacak.
O an gerçekten geldi
Ata İttifakı cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan, O An Geliyor sloganıyla seçim kampanyasını gerçekleştirdi.
Seçmende karşılık bulan mesajlarıyla ve konjonktürün de uygun olmasıyla Sinan Oğan, ikinci tura kilit önemde bir konumda giriyor. Şimdi her iki ittifak da Oğan'ın kapısını çalacak. Görüşmelerin başladığı konusunda bilgiler gelmeye başladı bile.
Bu konuda da Erdoğan rakiplerinden bir adım önde. Zira şimdi Millet İttifakı'nın bileşenleri toplanıp, Sinan Oğan'a nasıl bir teklifle gideceklerini belirleyene kadar Allah bilir kaç gün geçecek. Bir teklif yapmak da yetmeyecek gibi görünüyor, çünkü ilk teklifi zaten Oğan yaptı bile.
Seçim öncesi Oğan, "Masaya oturduğumuz taraflarla taleplerimizi konuşacağız. Tabii ki biz bedavadan ortak olmayacağız. Bakanlıklar gibi taleplerimiz olacak" demişti.
Millet İttifakı'nda bütün kilit makamlar çok önceden paylaşıldığı için Oğan'ın isteklerine değerlendirmek için süre yeterli olmayabilir.
Ben destek için isteklerde bulunduğu için Sinan Oğan'a yöneltilen eleştirileri de haksız buluyorum. Zira milletin beklentilerini görmezden gelen, kazanabilecek adaylar varken millete başka aday dayatanlar ihtiraslarını tatmin etsinler diye neden Oğan kendine destek veren seçmenin oyunu heba etsin? İlkelerinden taviz vermeden bakanlık gibi taleplerde bulunması bence isabetli. Ancak umarız o bakanlık talepleri için ilkeler ikinci plana itilmez.
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024