Cuma günü Suriye krizi kritik bir dönemece girecek.
İsviçre'nin başkenti Cenevre'de Rusya ve ABD'nin etkin olduğu, Türkiye istemese de PYD'nin de çeşitli bir formülle katılacağını tahmin ettiğim söz konusu toplantıda Türkiye'nin istediği hiçbir şey kabul görmedi.
Suriye Türkmen Milli Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Tarık Sülo Cevizci, İsviçre'nin Cenevre kentinde 29 Ocak'ta yapılması planlanan Suriye görüşmelerinde Türkmenlerin temsil edilmeyeceğini söyledi.
Oysa Türkiye, Türkmenlerin de katılmasını istiyordu. PYD konusundaki isteği gibi bu da kabul görmedi.
ABD ve Rusya Suriye'deki krizin PYD'siz çözülemeyeceği konusunda hemfikir. Hal böyle olunca PYD'siz bir toplantı imkânsız.
Türkiye ise geçmişte hem Ankara'da hem yurt dışında açık ve gizli defalarca görüştüğü PYD'yi şimdi Cenevre'de masada görmek istemiyor.
Masa Ankara'da kurulurken sorun olmuyor da Cenevre'de kurulduğunda neden sorun oluyor?
AKP cenahında bu sorunun cevabı yok.
Aslında Türkiye'nin masada olmasıyla olmaması arasında bana göre hiçbir fark yok.
Çünkü toplantı kararlarını ABD tarafından Türkiye'ye bildirildiğinde itiraz edebilecek bir irade Türkiye'de iş başında değil.
Hal böyleyken Pazartesi günü PYD'li ama pekala Türkiye'siz yapılabilecek toplantı Cuma gününe ertelendi.
PYD'yi masaya oturtmamak için değil bu erteleme.
Türkiye'yi PYD inadından vazgeçirmek için.
Çünkü hem ABD hem de Rusya o masada Türkiye olsun istiyor.
Neden?
Çünkü 900 kilometreyi aşan Türkiye-Suriye sınırından hala militan ve silah geçişinin sürdüğünü düşünüyor Rusya.
ABD'nin de bu konuda Rusya'dan çok farklı bir görüşe sahip olduğu söylenemez.
Durum bu olunca Cenevre'de masaya yatırılan konu, IŞİD, ÖSO, Nusra ya da diğer terör örgütleri olmayacak. Bu örgütlerin terörist olduğu konusunda Türkiye dışında kimsenin şüphesi yok.
Cenevre'de masada Türkiye olacak. AKP hükümetinin dış politikada yaptığı yanlışlar o masada olacak.
Çünkü Türkiye, Suriye bağlamında yaptığı onlarca TIR'ı bile dolduracak yanlışlardan vazgeçmedikçe IŞİD'le mücadele edilemeyeceği konusunda ABD ve Rusya uzlaşmış durumda.
İsviçre'nin başkenti Cenevre'de Rusya ve ABD'nin etkin olduğu, Türkiye istemese de PYD'nin de çeşitli bir formülle katılacağını tahmin ettiğim söz konusu toplantıda Türkiye'nin istediği hiçbir şey kabul görmedi.
Suriye Türkmen Milli Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Tarık Sülo Cevizci, İsviçre'nin Cenevre kentinde 29 Ocak'ta yapılması planlanan Suriye görüşmelerinde Türkmenlerin temsil edilmeyeceğini söyledi.
Oysa Türkiye, Türkmenlerin de katılmasını istiyordu. PYD konusundaki isteği gibi bu da kabul görmedi.
ABD ve Rusya Suriye'deki krizin PYD'siz çözülemeyeceği konusunda hemfikir. Hal böyle olunca PYD'siz bir toplantı imkânsız.
Türkiye ise geçmişte hem Ankara'da hem yurt dışında açık ve gizli defalarca görüştüğü PYD'yi şimdi Cenevre'de masada görmek istemiyor.
Masa Ankara'da kurulurken sorun olmuyor da Cenevre'de kurulduğunda neden sorun oluyor?
AKP cenahında bu sorunun cevabı yok.
Aslında Türkiye'nin masada olmasıyla olmaması arasında bana göre hiçbir fark yok.
Çünkü toplantı kararlarını ABD tarafından Türkiye'ye bildirildiğinde itiraz edebilecek bir irade Türkiye'de iş başında değil.
Hal böyleyken Pazartesi günü PYD'li ama pekala Türkiye'siz yapılabilecek toplantı Cuma gününe ertelendi.
PYD'yi masaya oturtmamak için değil bu erteleme.
Türkiye'yi PYD inadından vazgeçirmek için.
Çünkü hem ABD hem de Rusya o masada Türkiye olsun istiyor.
Neden?
Çünkü 900 kilometreyi aşan Türkiye-Suriye sınırından hala militan ve silah geçişinin sürdüğünü düşünüyor Rusya.
ABD'nin de bu konuda Rusya'dan çok farklı bir görüşe sahip olduğu söylenemez.
Durum bu olunca Cenevre'de masaya yatırılan konu, IŞİD, ÖSO, Nusra ya da diğer terör örgütleri olmayacak. Bu örgütlerin terörist olduğu konusunda Türkiye dışında kimsenin şüphesi yok.
Cenevre'de masada Türkiye olacak. AKP hükümetinin dış politikada yaptığı yanlışlar o masada olacak.
Çünkü Türkiye, Suriye bağlamında yaptığı onlarca TIR'ı bile dolduracak yanlışlardan vazgeçmedikçe IŞİD'le mücadele edilemeyeceği konusunda ABD ve Rusya uzlaşmış durumda.
Orhan Dede / diğer yazıları
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024